Makale

PANDORANIN KUTUSUNDAN CANAVAR ÇIKMAZ

Bir toplumun maddi yasamini,gelismislik düzeyini ve yönetimini anlamli kilan en önemli sembol,o toplumun kültürel birikimidir.Zengin kültür kaynaklarina ve birikime sahip toplumlarda yönetim,çagin düsüncesi ve ihtiyaçlarina uygun rota izleyen kültür birikimiyle örüntü olusturmak zorundadir.Çünkü yönetimi eski ile yeni,çirkinlik ve güzellik arasindaki farki algilamis,adalet ve adil paylasimi maddi yasam olarak kabul görmüs toplumsal kültür biçimlendirecegi için siyaseti de toplumun yasamsal düzeyini,demokrasisini daha ileriye götürecek rekabet anlayisiyla projeler üretir.Bu üretkenlikte toplumun edebi (ahlaki) yasaminda asinmalara yol açabilir,ne siyasi ne de toplumsal yasamda yeri olmayan sadece geri birakilip insani yasam esirgenerek feodalizm zorbaligini hazmetmeye zorlanmis yenik toplumlarda adalet arayislarina karsi örtülü tehdit olarak algilanabilir ‘demokratik modernite’ türü zihin bulanikligi yaratici fantezilere yer verilmez.

Ileri toplumlarin tarihsel sürecine bakilinca,feodalizm kirliligiyle inatla çatisarak yakaladiklari rönesans ve reform süreçlerini hayatin dogal akisina uygun degisim ve dönüsüme evdirerek demokratiklestikleri görülür.Din adamlarinin,inançlarin kültürünü gizleyerek cübbelerini çag disi kirlilige,fitneye,çikar ugruna feodal unsurlarin gelenekçi koruculuguna ilahi buyruk araci yapmakla ezilen çogunlugu ötekilestirici araç yapma aliskanligi sona ermis.Endülüjans meselesi de tarihlerinde ders alinir bir dönem olarak yer almakta.Bu nedenle hayatlarinda cehennem korkusu yoktur.Öyle ki Islam peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s.)in ‘Allah’im.Yaradilisimi güzel yaptigin gibi ahlakimi da güzellestir,’ yakarisi,sanki inançlarinda,kültürlerinde yasam bulmus.

Yazili edebiyat ve görsel sanatlarinda ihanetler,dramlar rahatlikla tesir edilmektedir.Yüzyillar önce katile KATIL denilerek asagilayici damgayi vuran toplum ve yönetimi,faili meçhule terkedilebilir cinayet veya cinayetleri devletin kabahati,zaman asimi bahanesini de tarihsel kabahat olarak kabul gördügü için ne tarihlerinin kirlenmesine ne toplumun erdemlerini örseleyici bahanelere izin vermez.Bunun en çarpici örnegi günümüzde Türkiye’nin de yakindan izledigi,Alman mahkemelerinde görülen derin eksenli cinayetlere adaletin,toplumun ve yönetimin bakis açilaridir.

Buna karsin,medeniyetlerin besigi Yukari Mezopotamya’nin kadim halki Kürtlerin günümüzdeki kültürü hala derin eksenli derin ihanetlerin,trajedilerin zihinsel yansimasi siirsel ve ezgisel anlatimlari sadece gözyasi ve aci çekmelerle örüntülü ise elbette buna çagdas kültür denmez.Olsa olsa zihin burgacimizdan çikmasina izin vermedigimiz,ürkünç objelerle içsellestirdigimiz orta çag kalintisi feodal hamasetçiligimizi kabartan ‘cenk edebiyati’dir ki, kahramanlari çogunlukla Kürtlerin yasamini gasp edenlerle doludur.’Bavé Ferho saré genco çiqas mérxasbu hey wiwi hey wiwi,’gibi.Edebiyat dilinde dogaçlama diye adlandirilan bu anlatimlarin sanatsal degeri yok.

Hal böyleyken,medeniyetler mozaiginden süzülmüs Ahmedé Xané,Feqiyé Teyra,Mellayé Ciziri ve daha nicelerine ragmen,günümüzde Kürtler kültür yoksuludur diyecegim zaman, yükselebilir itirazlara verilecek tek yanit var.Kürtleri dünyanin yeniliklerinden,degisim ve dönüsümden habersiz kilmak için ayricalikli feodal mantikla bu topraklarda islenen cürümlerin üstünü örtmek,çürümüslügün sorumlulugundan kurtulmak için Kürtlük vurgusuyla jakoben özelliklere takilip kalan,toplumun çag disiligi içsellestirilmesine karsi çikan aydinlari, siyasi çevreleri derinden yükselen tehditlerle Kürt insiyatifinin yasam bulmasina izin vermeyen vebal siyaseti mantigi ve dayandigi objelerin sekillendirdigi yapaylik,Kürtlerin toplumsal ve kültürel düzeyini yansitan ayna gibi karsimizda duruyor.Çünkü dünyanin neresinde olursa olsun,kültür siyasetin,siyaset kültürün aynasidir.

Otuz yillik çatismali ortam bedel ödetilen Kürtlerin yasamina öyle sefalet dayatmis ki,ortama göre sekil ve renk degistiren objeler,bazi sablonlara siginarak zaten bilgi toplumu olmasi engellenen ailelerin kayiplarinin acilarini insani anlamda yasamalarina bile izin vermemis.Matematiksel hesaplarla Köylülügün yasamsal fonksiyonlarinin ortadan kaldirildigi,vicdanlarin susturuldugu,zihinlerin ve zeminin çoraklastigi zamanda evlatlarina aglayamayan annelere cenk edebiyatinin versiyonlarina göre zilgit çaldirilirken,bedel ödeme ve ödetmelerin tam bir karmasaya dönüstügü,koruculuktan beslenen jitemin adaleti lagvettigi ortamda barinaklari yakilip yikilan köylere kadastronun nasil girdigi,hak sahipligi gözetilmeden tapulu-tapusuz onbinlerce dönüm arazilerin feodaller ve bir ayagi da dagda ardillarinin üstüne nasil yapildigini kimse ne konusabildi ne de sorgulayabildi.O yillarda siddet ekseninin karsiti gibi gösterilen koruculugun içinden ayiklanmis unsurlarla yasama dayatilan jitem tetikçiliginin dokunulmaz ve dragonlastigi,masum insanlarin rastgele katledildigi,kan davasi,toprak anlasmazligi veya miras paylasimi nedeniyle yasanan çeliskiler sonucu bile insanlarin menfaat karsiligi rahatlikla katledilip faili meçhule birakildigi günlerde Kürtlere dayatilan hukuksuzluktan konusmak mayin tarlasinda çiplak ayaklarla gezinmekten farksiz degildi.Siddetin zirve yaptigi puslu havada,derin odaklarla her zaman suç ve çikar iliskileri içindeki feodal unsurlar ve ardillarin toprak isgalleri kurumsallasmisken,bu kurumsalligin hak sahipligi için yasal bir lince dönüstügü günümüzde köye dönüs projesinin yasam bulmasi mümkün degil.Çünkü jitem eksenli koruculugun kan taleplerinin depresmeyecegi,içlerinden eksilmeyen suçluluk ve kötülükle hiç bitmeyecek öldürme arzularinin tekrar yasama dayatilmayacaginin garantisi yok.

Hafizamizi yokladigimiz zaman,AKP’nin baslattigi Kürt açilimi ve ergenekon sorusturmalariyla toplumun her kesiminde kismen bile olsa korku davarlari asilirken,Kürt cografyasinda faili meçhullere yönelik adaletin yasam bulabilecegi endisesi velveleyle korku olup Kürt siyaset etiginin duvarina toslamisti.Çünkü adaletin yasam bulabilirligi feodalizmin felaketidir.Kürtler artik bu siyaset mantiginin biçimlendirdigi kültürü de siyasetini de kabullenemiyor.Ancak red etme cesaretini yakalayamiyor.Bunu yaparken,tehdit edilmisligini farkindaligin ötesine yani suur altina hapsediyor etmesine suur alti da tasiyor.Öyleki hukuksuzlugu hazmetmeye zorlama dayatimi yasaminda yasal bir lince dönüsüyor.

AKP,Kürt siyaset etiginin giyabinda basardigi bu tarihi firsat karsisinda yasadiklari soktan sonra kendi kendine biçtigi rolle bu etigin ardilina düsmesini kendisine sunulan rüsvet varsayip tekrar Kürtlerin körü,sagiri kesilerek bu mazlum halkin feodalizm- ergenekon zorbaligina boyun egise zorlayici vebala ortak olmamali.Bu süreci Kürtler için rönesansin baslangici olarak kabul görmüs Kürt siyaseti var.Bu reel siyaset,süreci özenle izliyor ve rasyonel yaklasimla degerlendiriyor.Dogrulugu, dürüstlügü,kültürel birikimi ve siyaset bilimciligiyle Sayin Kemal Burkay’i,genel baskani oldugu HAK-PAR’in yetkin kadrolarini dünya izliyor ve takdir ediyor.Hayaletlerle savasmak ise sadece Kürt insiyatifini cilizlastiriyor.

Yasanan tarihi süreci pozitif algilarla ucundan tutup yasam bulmasina çalisan herkesin bildigi gibi Kürtlerin trajedisini travmaya çeviren jitem denilen Kürt cellatligi ironik bir labirent degil.Açilacak pandoranin kutusundan da devleti bütün kurum ve kurallariyla ‘HAMM’ edecek bir dudagi yerde,bir dudagi gökte canavar çikmayacak.Çiksa çiksa büyük ihtimalle toplumdan dislanmis 70’li yillarin koyun ve inek hirsizlari çikar.Kaldi ki dünyanin her yerinde suçun karsiligi ceza iken Kürt cografyasinda ödül olmamali.Bu anlamda Silivri mahkemeleri gibi yetkileri genisletilmis,ergenekon ve ardili çeteleri ortaya çikaracak mahkemeler Diyarbakir!da da kurulmali.Hiçbir mantik,masumlarin katledilisini kabullenemiyor.Herkes faili meçhullere vicdaninin sizisina göre bakiyor ve kendini geride biraktiklarinin yerine koyuyor.UNUTUNla karsimiza çikan mazosist mantik,korku çemberine hapsedilmislige ragmen alkislanmiyor.Bu nedenlerle bile olsa zaman asimi gibi suçlari ve suçlulari aklayici bahaneler medeni dünyada oldugu gibi tarihi kabahat sayilmali.Feodalizmin kendi ilkel hamaset hukuku adina Kürt çogunluk ile adalet arayisi arasina ördügü korku ve güvensizlik duvari böyle asilir.Önemlisi yasanan süreçte hersey birini veya birilerini kontrol altina almakla bitmiyor.Dizginleri tekrar ele geçirmesi halinde Ergenekon-feodalizm ittifakinin zihninde AKP için kurulu yiginla kapan var,fak var.

Baris,adaletle anlam kazanir.Adaletsizlik barisi getirmez.

Ali Kizilay

Balkêş e ?
Close
Back to top button