PKK’nin cevap vermesi gereken sorular
Son zamanlarda nereye gitsem, kiminle konussam, herkesin kafasinda ayni soru var: PKK niçin böyle yapti? Ne yapmaya çalisiyor?
Evet, PKK, sahi, ne yapmaya çalisiyorsun?
7 Haziran’da seçim oldu. HDP 80 milletvekiliyle meclise girdi. 9 Haziran’da ‘ateskesin bittigini’ açikladiniz.
Suruç’daki vahsetin ardindan iki polis memuru evlerinde enselerinden vurularak öldürüldü. Önce açiklama yapip ‘Suruç’un intikamini almak için biz yaptik’ dediniz. Sonra bu açiklamadan çark edip PKK’nin degil, kontrol edilemeyen gençlerin yaptigini söylediniz. Ardindan da çatismali sürece girdik.
Iktidarin planina niçin ortak oldunuz?
Bu ülkede herkes, iktidarin HDP’yi baraj altinda birakmak için gerekirse çatismalari yeniden baslatacagini gördü. Bunun için uyardi; ‘Aman’ dedi, ‘Sakin böyle bir sey yapmayin. HDP’ye büyük zarar verip iktidarin ekmegine yag sürersiniz’ diye haykirdi. Fakat nasil olduysa bu amaci bir tek siz görmediniz!
Iktidarin planina niçin ortak oldunuz?
‘Her ne yapiyorsak, Kürtler için yapiyoruz’ diyorsunuz. Peki, HDP baraji assin diye insanlar gece gündüz çalisti. Bunun için kimileri canindan oldu. Bu kazanimi, bu çabayi niçin görmezden geldiniz?
Üzerinden alti ay degil, bir yil degil, henüz iki gün geçmisti ki bu umuda, bu heyecana, bu emege kursun siktiniz. Niçin? Niçin HDP’nin köseye sikistirilmasina malzeme oldunuz?
Devlet ne zaman ihtiyaç duysa
30 yildir devlet ne zaman ihtiyaç duysa sizi karsisinda kursun sikarken buluyor. Nasil oluyor bu?
Nasil oluyor da devlet ‘ateskes’ dediginde siz de ‘ateskes’ diyorsunuz. Devlet ‘savas’ dediginde siz de ‘savas’ diyorsunuz? Burada tuhaf bir durum yok mu?
Sizin devletten bagimsiz bir aklinizin, politikanizin olmasi gerekmiyor mu? Sivil, demokratik siyasetten niçin kaçiyor, halkin size baris olsun diye gösterdigi toleransi neden ayaginizla tepiyorsunuz? Deli misiniz? Durup dururken, ne diye herkesi üzecek, kendinize de zarar veren bir tutum takindiniz?
Hepimiz görüyoruz ki iktidarin bir amaci var: Kaos yaratip bölge halkini HDP’ye oy verdigine pisman etmek. Tam da iktidarin istedigi sekilde kaosu artirmak, insanlari canindan bezdirmek için her seyi yapiyorsunuz. Niye?
HDP’nin baraj altinda kalmasi Erdogan’in isine yaradigi için tüm bunlari yapiyor. Peki siz niye yapiyorsunuz?
Yaptiklariniz Kürtlere yaramiyor. Peki tüm bunlari kimin için yapiyorsunuz? Bunu açiklamaniz gerekmiyor mu?
Çatisma kararini kim verdi? Bu kararinizda Öcalan’in etkisi var mi? Varsa devletin elinde olan biri bu kararini size nasil ulastirdi? Yok çatismalara ondan habersiz basladiysaniz ‘Önder’ dediginiz birinin haberi olmadan nasil böyle bir karar aldiniz? Nasil böyle büyük adinlar atiyorsunuz?
Böyle öz savunma mi olur?
‘Öz savunma yaptiginizi’ söylüyorsunuz. Yolcu otobüsündeki yolculari indirip otobüsü atese vermek nasil bir öz savunmadir? Söyler misiniz Allah askina? Kürtlerin yasadigi sehirlerdeki köprüleri havaya uçurmak, yollari kapatmak, sehirleri silah deposuna çevirip hendekler kazmak, yol yapiminda çalisan araçlari yakmak, sivil, asker, polis demeden insanlari öldürmek nasil bir öz savunmadir?
Üstelik öldürdügünüz insanlarin önemli bir kismi da Kürt. ‘Kürtler için çatisiyoruz’ diyorsunuz ama ne hikmetse en büyük zarari hep Kürtler görüyor.
Hadi diyelim devletin vicdani yok. Onlar için kutsal olan tek sey toprak parçasi. Peki size ne demeli? ‘Özgürlügü, huzuru, onuru için mücadele ettiginizi’ söylediginiz halkin sehirlerine, insanca yasam olanaklarina, hayatlarina niye saldiriyorsunuz?
Silah deposuna çevirdiginiz sehirleri devlet birer birer harabeye çeviriyor. ‘Temizlik yapayim’ derken insanlari katlediyor. Üstelik buna zemin hazirlayan da sizlersiniz. Nasil oluyor tüm bunlar?
Bu sehirlere, bu insanlara bu kötülügü niçin yapiyorsunuz?
Iktidarin bütün tetikçileri, yandaslari bir olmus HDP’ye saldiriyor. Ölümleri yikimlari mesru göstermek için her seyi kullaniyorlar. Böyle bir ortamda kalkip çocukça duygularla özerklik ilan etmek devletin yaptiklarina haklilik kazandirmaktan baska neye yarar?
Iktidarin siyasi ahlaki yok da, sizin devrimci ahlakiniz var mi?
‘Baris sürecinde iktidar samimi ve dürüst davranmadi.’ Bunda haklisiniz. Peki siz davrandiniz mi?
Iktidarin siyasi ahlaki yok da, sizin devrimci ahlakiniz var mi?
Hem ‘Baris görüsmeleri yapiyoruz’ deyip hem de sehirleri silah deposuna çevirmek hangi ahlaka sigar? Devletin gayri samimi davranisini kendi çikarina kullanmak dürüstlük mü? Sizin devletten bagimsiz bir politikanizin, bir ahlakinizin, bir yaklasiminizin olmasi gerekmiyor mu?
Devletin kirli olmasi sizi temiz yapmaz. Devletin dürüst olmamasi sizin çikarci, sinsi, hesapli tutumunuzu mazur göstermez.
Hem toplumu demokratik mücadele için yaniniza çagirip hem de silaha sariliyorsunuz. Demokratik kazanim için insan öldürmek Akil alir bir sey mi?
Demokratik haklari vermemek için de, demokratik hak kazanmak için de insanlari öldürmek vahsiliktir.
Toplumu yeniden eski reflekslerine geri döndürdünüz
Diger taraftan baris sürecinde ciddi mesafe kat edilmisti. Toplum, Kürt sorununda daha makul bir çizgiye gelmisti. Hatta öyle ki insanlar Öcalan’in serbest birakilmasina bile eskisi kadar itiraz etmiyordu.
Fakat bir ayda yaptiklarinizla toplumu yeniden eski reflekslerine geri döndürdünüz. Hem Öcalan’in serbest birakilmasini istiyorsunuz, hem de toplumun sinir uçlarina kursun sikiyorsunuz.
Öfkesi kabarmis bir topluma ragmen hangi iktidar Öcalan’in sartlarini iyilestirebilir ki?
Bir taraftan ‘Öcalan’a özgürlük’ deyip, diger taraftan da toplumun öfkesini kabartacak cinayetler islemek Hakikaten sizin gerçek amaciniz ne? Öcalan’in serbest kalmasini mi istiyorsunuz, yoksa bunu tamamen imkansizlastirmayi mi? Hangisini?
Sizce de ilginç degil mi?
Diyecegim o ki baris sürecinin onca kazanimina, HDP’nin aldigi bu mesafeye ragmen yeniden çatismaya, yakmaya, yikmaya döndügünüze bakilirsa ya aklinizi kaybetmis olmalisiniz ya da baska bir hesap içindesiniz.
Nasil oluyor da her seferinde, ‘Bunlar aklini mi kaçirdi’ diyebilecegimiz tavirlar içine giriyorsunuz?
Çünkü tüm yapip ettikleriniz HDP’ye ve Kürtlere zarar verirken, iktidara yariyor.
Sizce de ilginç degil mi?
——————————————————-
Kaynak: Internet Haber-24 Agustos 2015
Levent Gültekin