Refik Karakoç: Güney Kürdistan’da demokrasi filiz vermistir

Serpil Günes
BasNews ‘ Neçirvan Barzani’nin Bölge Baskanligi’na seçilmesi Mesrur Barzani’nin yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesi, Kürdistan Bölgesi’nde ISID sonrasi güçlü bir sürecin baslangici olarak yorumlaniyor. Kürdistan Bölgesi’ndeki bu yeni dönem Kürdistan’in diger parçalari ve dostlari tarafindan da heyecanla karsilandi.
Kürdistan Bölgesi Baskanligi’na seçilen Neçirvan Barzani’nin yemin törenine Kürdistan parçalarindan ve yabanci ülke temsilciliklerinden çok sayida temsilci katildi. Törene yüksek orandaki katilim, Kürdistan Bölgesi’nin güçlenen konumu ve beklentilerin yüksek oldugunun bir isareti olarak görülüyor.
Yemin törenine Kürdistan’in dört parçasindan ve diasporadan da çok sayida siyasi parti temsilcisi, siyasetçi ve taninmis sima katildi. Neçirvan Barzani’nin yemin törenine katilan HAK-PAR Genel Baskani Refik Koç Neçirvan Barzani’nin Kürdistan Bölgesi Baskanligi’na seçilmesi ve yeni hükümetin kurulmasi sürecini BasNews’e degerlendirdi.
‘Neçirvan Barzani, siyaset içinde pismis bir kisilik’
Kürdistan Bölgesi Baskani’nin seçilmesi ve yeni hükümetin kurulmasinin son derece önemli olduguna dikkat çeken HAK-PAR Baskani ‘Referandum sonrasi yasanan olumsuz gelismelerin tekrar olumlu yöne evrilmesi, yatirimlarin tekrardan olmasi, sorunlarin çözülmesi, Bagdat hükümeti ile iliskilerin yeniden baslamasi, bu sürecin basarili yürütülmesine bagliydi. Kürdistan’daki partilerin bir araya gelerek diyalog içinde sorunlarini çözmesine bagliydi. Gecikmis de olsa iyi bir adim atildi’ ifadelerini kullandi.
Yeni dönemde Kürdistan Bölgesi’nin önünde çözülmeyi bekleyen birçok sorunun oldugunu dile getiren Karakoç, ‘Neçirvan Barzani’nin Kürdistan Bölgesi Baskanligi’na seçilmesinin ayrica önemli bir anlami var. Barzani ailesinden birisi. Siyasetin içerisinden pismis, kararliligini göstermis bir kisilik. Umarim Kürdistan’a önemli hizmetler yapar.
‘Neçirvan Barzani’yi ciddi sorunlar bekliyor’
Kürdistan’in dört parçasinda ve Güney Kürdistan’da onu bekleyen çok ciddi sorunlar var. Geçmiste yapilan yanlislarin tekrarlanmamasi için yeni dönemde tedbirlerin alinmasi gerekiyor. Mesela bir Kerkük’te yasanan ihanet olayi. Çok basliligin, güvenlikte, siyasette, ekonomide sonlandirilmasi gerekiyor. Bu çok önemli. Kürt halki bin yillik bir halk, ve 21. yüzyilda hala devletsizdir. Bunda dis faktörlerin yani sira iç faktörlerin de etkisi var hiç süphesiz. Kürtlerin kendi demografik yapisindan kaynakli çok basli olma gibi bir problemleri var. Bu nedenle yeni dönemde çok basliligin ortadan kaldirilmasi için gerekli düzenlemelerin yapilmasi gerekiyor. Mesela; Pesmerge Güçleri tek komuta altinda toplanmasi gerekiyor. Yani bu ülkenin güvenlik güçleri, tek elden hükümete bagli yönetilmesi gerekiyor. O bu partinin degil, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin Pesmergesi olmali. Hem de Kürdistan’in her tarafinda.
‘Güçlü hükümet sorunlari çözer’
Irak hükümeti ile iliskiler uygun hale gelirse, sonuçta Anayasa’daki hak ve hukuklar devreye girecektir. Anayasa islerse Kürdistan Bölgesi’nin birikmis merkezi hükümetten alacagi çok büyük bir ekonomik pay var. Arti anayasada ‘tartismali bölgeler’ olarak tabir edilen bölgelerin referanduma götürülerek hangi bölgeye katilacaginin netlestirilmesi sorunu var. Bütün bunlar çok önemli isler. Ve Kürdistan idaresi Disinda Kalan Bölgelerde bir referandum yapildiginda oradaki halkin Kürdistan Bölgesi’ne baglanmak isteyecegini herkes çok iyi biliyor.
Bütün bunlarin yapilmasi güçlü bir hükümete bagli. Bu çerçevede yeni kurulacak hükümetin olaylara bakmasina bagli’ dedi.
‘HAK-PAR Güney Kürdistan’i her zaman destekledi’
HAK-PAR Genel Baskani parti olarak her zaman Kürdistan Bölgesi’ndeki gelismeleri desteklediklerini belirterek, bu konuda sunlari dile getirdi:
‘Biz Kürdistan’in diger parçalarindaki Kürt siyasi partileri olarak referandum sürecini çok açik ve net bir sekilde destekledik. Hatta HAK-PAR olarak önemli çalismalar yürüttük, buraya kadar geldik. Burada bazi öneriler sunduk. Tüm dünyada Avrupa’da parti üyelerimiz, temsilciliklerimiz çalismalar yürüttü. Kürdistan Bölgesi Baskanligi’nin seçim ve yemin töreni döneminde de ayni tutumun içerisinde olduk. Tipki referandum sürecinde oldugu gibi, tarihi bir gündü. Kürdistan Bölgesi Baskani’nin demokratik bir yöntem ile seçilmesi Parlamento’nun isler hale gelmesi, hemen hükümetin ardin kurulacak olmasi son derece sevindirici. Bir an önce ülkenin Güney parçasinda ekonominin düzeltilerek, hayat standartlarinin yükseltilmesi için yapilacak çok sey vardir bunlarin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Sayin Neçirvan Barzani, kritik bir dönemde önemli sorumluluklar aliyor. Bütün bu sorumluluklarin üstesinden layiki ile kalkacagina inaniyoruz.’
‘Güney Kürdistan, Kuzey için örnektir’
‘Kuzey Kürdistan’da Kürtlerin haklari için mücadele eden partiler olarak Kürdistan Bölgesi’nden ve hükümetinden beklentiniz nedir?’ sorusuna Refik Karakoç su yaniti verdi: ‘Her seyden önce biz Kuzey Kürdistan parçasindaki Kürt sorunun çözümü için programimiza esitlik temelinde demokratik bir federasyonu koymusuz. Su anda Güney Kürdistan’in uyguladigi yönetim biçimin benzerini. Bu bakimdan Güney Kürdistan bizim için önemli bir örnek.
‘Güney Kürdistan’da demokrasi filiz vermistir’
Irak ile federal yapi içerinde olan Güney Kürdistan kendi içerisinde de bir federal yapiya sahip. Kürdistan Bölgesi’nde su anda 5 tane resmi dil vardir. Çok önemli. Bütün etnik gruplar kendi ana dilleri ile egitim görebiliyorlar. Bütün farkli dini ve mezheplerden gruplar karsilikli sevgi ve saygi çerçevesinde bir arada yasayabiliyorlar. Ortadogu cografyasinda bütün dinlerin, bütün mezheplerin bir arada yasayabildigi nadide örneklerden bir tanesidir Güney Kürdistan. Diger bütün ülkelerde farkli mezhepler birbirini bogazlarken, Kürdistan’in bir parçasinda böyle bir sorun yok. Yani demokrasi bu parçada filiz vermis. Bu bati ülkelerinde görülen bir durum. Bu bakimdan bizim için evrensel anlamda degerli bir örnek. Biz Kuzey Kürdistan’da faaliyet yürüten bir parti olarak, demokratik yol ve yöntemlerle federal bir çözümden yanayiz. Kürt halkinin özgürlesmesi Türkiye’nin demokratiklesmesine baglidir. Türkiye’nin de demokratikleserek Avrupa Birligi’ne üye olmasi için Kürt sorunun çözmesi gerekmektedir. Bu ikisi birbirini baglidir. Bu konuda üzerimize düseni yapmaya çalisiyoruz.Biz barisçil ve demokratik bir sekilde her türlü siddette karsi çikarak mücadele ediyoruz.
‘Tüm Kürdistan parçalari arasinda diyalog olmali’
Bu simdiki Güney Kürdistan’in siyasetine de denk düsen bir siyaset. Herkesin hakkini ve hukukunu yasalar çerçevesinde güvenceye almayi esas aliyor. Kürdistan’daki diger parçalara bu sekliyle ilham oluyor. Merkezi hükümet ile uzlasirsa bu sisteme devam eder, ama Güney’in referandumda elde ettigi bir bagimsizlik tapusu var o da bir haktir.
Simdi Suriye’deki Kürtlerin sorunlari masadadir. Suriye’deki Kürtler de dogru bir yol izlerse en az otonom veya federal bir sistemde Kürt halki özgürlük hakkini elde edebilir. Bizim görevimiz onlara bu konuda yardimci olmaktir. Tüm parçalarin birbiri ile diyalog içerisinde olmasi lazim.
Kürdistan’i aralarinda paylasan devletlerin Kürt sorunun çözümü için strateji izlemelerine ragmen, Kürdistan’in herhangi bir parçasinda basarili bir siyasetin çikmasi diger parçalarin hepsini olumlu yönde etkiler. Kürdistan büyük bir cografya, büyük bir nüfus. Yer alti ve yer üstü kaynaklari bakimindan çok büyük potansiyele sahip bir ülke. Biz bunlari yönlendirebilirsek, enerji hatlarini gelistirir, Kürdistan topraklarina sahip çikarsak, böylesi bir strateji izleyebilirsek bir kisim emperyal devletler Kürdistan sorunun çözümünde aktif rol de alabilir. Yani bizim yapmamizin gereken sey, hangi partiden olursak olalim, hangi mezhepsel, hangi dini inanca ve hangi dünya görüsüne sahip olursak olalim Kürt halkinin çikarlarini her seyin önüne koyarsak Kürtlerin çözemeyecegi bir sorun yoktur. Ve Kürt sorunu çözülmeden Ortadogu’da barisin ve istikrarin gelisemeyecegini artik herkes biliyor. Bu bakimindan Kürt partileri önce parçalar kendi içerisinde ve parçalar arasi diyalogu çok önemsemesi gerekir. Bugün eger sahipsiz kalmissak, simdiye kadar bir devlet sahibi olamamissak bunun temelinde bu sorunda yatar. Parçalara arasi diyalogun güçlendirilmesi için bir çözümün bulunmasi gerekiyor.
‘Kürdistan Bölgesi varligi ile tüm parçalari etkiliyor’
Kürdistan Bölge hükümetinin bu anlamiyla varligi bile tüm parçalari etkiliyor. Bunu en güzel örnegini Kobanê örneginde yasadik. Pesmerge’nin Kobanê’deki Kürtleri savunmasina katilmasi bütün Kürtleri sevindirmistir. Ardindan referandum, dünyadaki tüm Kürtler referanduma dört elle sarildilar ve desteklediler. Kürt ve Kürdistan sorunu tüm dünyada canli bir sekilde tartisilir hale geldi. Bu bile basli basina büyük bir katkidir. Psikolojik, mantel bu durum Kürtler için büyük fayda saglamistir. Devlet olma yolunda ilerliyor, simdi de federal bir devlet zaten bu bile çok olumlu yönde etkiliyor.’
Türkiye Disisleri Bakani Mevlüt Çavusoglu’nin yemin törenine katilmasina iliskin soruyi ise Karakoç, ‘Çavusoglu’nun Kürdistan Bölgesi’ne gelisi kisa vadede Istanbul seçimleri için manevrada olabilir. Çünkü büyük sehirlerde MHP-AK Parti ittifakinin kaybetmesi, CHP’nin kazanmasinin tek bir nedeni var, Kürt oylarinin CHP’ye verilmis olmasi. Bunu gördüler. Istanbul gibi herkesin kazanmak istedigi -çünkü Istanbul’u kazanan her yeri kazanir deneyimi var- bir seçimde Istanbul’u kazanmanin Kürtlerden geçtigini herkes biliyor. Son seçimde bu biraz daha netlesti. HDP’nin aday çikarmamasi ve CHP’yi desteklemesi sayesinde AK Parti’den belediye aldi. Bu kisa vadeli seçimleri kazanmak için Kürtlere ihtiyaç var. Bana 1989’daki durumu hatirlatti. 7 tane SHP milletvekili Paris Kürt konferansina dinleyici olarak katildilar. O zamanin SHP’si 7 milletvekili ihraç edince biz Kürdistan’da bir kampanya baslattik. Herkes kendi kulvarinda kendi siyasetini yapmasi lazim dedik. Biz kendi degerlerimize öne çikarmayi esas aldik. SHP’nin o zamanki tavrina karsi bizim baslattigimiz kampanyalar sayesinde SHP-CHP’nin Kürdistan’daki tüm tabelalari indi. O zaman 1989 simdi 2019. 30 yildan buyan SHP daha sonra CHP Kürdistan’da bir tane milletvekili çikaramadilar. Bir belediye baskani kazanamadilar. Bunu görüyorlar. Ama bu son seçimlerde bütün büyük sehirleri CHP aldi.
Bunu niçin söylüyorum? Çünkü herkes artik Kürtlerin potansiyelini farkina varmis durumda. Biz kendi potansiyelimizin farkinda degiliz. Kürtler organize olabilse kollektif davranabilse, çok sey basariri. Bugün Türkiye’de Kürtlerin oyunu almayan partilerin iktidar olma sansi yok. CHP bunun en açik örnegidir. Ak Parti Kürtlerin oylari sayesinde iktidardadir. Milli demokratik mücadeledeki kastimiz bir halkin ortak refleks ve tavir gösterebilmesidir. Kürtlerin tüm siyasi kurumlari içine alan ikinci bir kurum olusturmasi gerekiyor’ seklinde degerlendirdi.
Dengê Kurdistan