Makale

Reyhanli olayinin arkasinda kim var?

Dün (11 Mayis 2013) Hatay’in Reyhanli ilçesinde bomba yüklü araçlarla gerçeklestirilen çifte patlamanin bilançosu agir. Resmi rakamlara göre 46 ölü, 100 dolayinda yarali. Ölü sayisi daha da artabilir.

Eylemi kim yapmis olabilir? Dün geç saatlerde hükümet sözcülerinin yaptigi açiklamalara göre eylemi yapanlar bulundu ve Suriye istihbarat örgütü ‘EL Muhaberat’la iliski içinde olduklari belirlendi. Ancak daha sonra olaya yayin yasagi kondu ve bu nedenle yeni bilgi akisi yok.

Acaba bu eylemi gerçekten Suriye istihbarati mi yaptirdi? Neden böyle bir anda?

Bazi yorumlara göre, Basbakan Erdogan ABD ziyaretinin ve Obama ile görüsmesinin öncesinde Suriye’ye yönelik agir bir dil kullanmakta ve Suriye hükümetinin muhaliflere karsi kimyasal silah kullandigini ileri sürmekte, Suriye’ye askeri müdahale için Obama’yi ikna etmeye çalismakta. Öyle olunca, zaten Türk hükümetinin muhalefete verdigi destekten rahatsiz olan Esat yönetiminin böylesi bir eylemle Türkiye’ye karsilik vermis olmasi akla gelen ihtimallerden.

Bu Reyhanli’daki ilk eylem degil. Bundan 3 ay önce, 11 Subat 2013 günü de yine Reyhanli’ya bagli Cilvegözü sinir kapisinda bomba yüklü araçla bir patlama olmus, bu olayda 14 kisi ölmüs, 25 kisi yaralanmisti. Olaydan sonra eylemcileri tespit eden Türk güvenlik güçleri Suriye içinde bir nokta operasyonuyla 10 kisiyi yakalayip Türkiye’ye getirmis ve bunlardan besini tutuklamisti. Söz konusu eylemcilerin de Suriye istihbarat örgütü ‘El Muhaberat’la baglantili olduklari söylenmisti.

Öte yandan son günlerde akla baska ihtimalleri de getirecek farkli gelismeler var. ABD Disisleri Bakani Kerry’nin son Moskova ziyareti sirasinda ABD ve Rusya, Suriye’de çatisan taraflari bir görüsme masasi çevresinde bir araya getirecek bir baris konferansi üzerinde anlastilar. Esad yönetimi buna evet derken muhalefet ayak sürümekte.

Ben öteden beri Suriye sorununun çözümü için Rusya ve Amerika’nin anlasmasi gerektigi görüsünde idim. Rusya Esad yönetimini etkileyebilecek baslica güç. Muhalefet için de ayni rolü ABD oynayabilir. Taraflari görüsüp uzlasmaya ancak bu iki büyük güç ikna edebilirdi. BM Güvenlik Konseyi’nden karar çikarmak için de bu gerekli.

Makul bir çözüm için taraflarin görüsüp uzlasmasi bence zorunludur. Baas’in ve Esat rejiminin gönül rizasiyla çekip gitmesi beklenemezdi ve her türlü araci kullanarak sonuna kadar direnecekleri belli idi. Rejime karsi savasan ve ‘Özgür Suriye Ordusu’ denen güçler ise, rejimi çökertip yönetimi tek baslarina alabilseler bile, onlarin öncekilerden daha adil ve demokrat olacagi beklenmiyor. El kaide ve El Nusra gibi radikal Islami gruplarin içinde etkin oldugu bu kesimin Alevilere, Kürtlere, Hiristiyanlara, hatta laik Sünnilere karsi daha da kanli bir uygulama içinde olmayacaklarinin garantisi yok. Bu kaygiyi ABD ve AB ülkeleri de duyuyor.

Suriye’nin bu kanli iç savastan kurtulup barisa ve demokrasiye ulasmasi, Alevi-Nusayri kesimine, Kürtlere, Dürzilere, onlarin yani sira Hiristiyan ve Sünni laik kesime güvence verecek bir uzlasma ve buna uygun yeni bir yapilanma ile olabilir. Bu da demokratik ve federal bir Suriye’nin olusmasi demektir.

Son günlerdeki gelismeler, en azindan taraflari uzlastirmak için Rusya ve ABD’nin bir ortak bir adim atmaya yöneldiklerini gösteriyor ve bu önemlidir.

Iste, tam da böyle bir asamada, Esat yönetimiyle bir araya gelmeyi reddeden ve salt silah gücüyle sonuç almaya çalisan Özgür Suriye Ordusu veya onun içindeki bazi daha da radikal kesimler, El Kaideciler veya Nusra’cilar, uzlasmaya yönelik bu süreci isletmemek, Türkiye ve ABD’yi bir askeri operasyona ikna için söz konusu acimasiz eylemi yapmis olamazlar mi? Bana bu ihtimal güçlü görünüyor.

Elbet, baska eller de isin içine karismis olabilir. Türkiye içindeki ve disindaki baska güçler de böylesi bir eylemi tezgahlayabilir. Öteden beri ortamin karismasindan, dumanli havadan yarar bekleyen ve bu iste PKK’nin silahlarina umut baglayan kesimler, son gelismelerden (silahlarin susmasindan ve PKK’nin güçlerini sinir ötesine çekmesinden) tedirginler. Bunlarin provokatif eylem yapma gücü geçmise göre azalmis olsa da tümden tükenmis degil ve bu iste kullanabilecekleri unsurlar var.

Bence su asamada yapilmasi gereken, bu eylemi yapanlarla onlarin arkasindaki eli, yönlendirici merkezi açiga kavusturmaktir.

12 Mayis 2013

Kemal Burkay

Back to top button