Makale

Roboski’de hayalleri öldürenler, barisi getirebilir mi?

Üç yil geçti.
28 Aralik 2011.
Savas uçaklarinin bombardimaninda 34 Kürt hayata veda etti.
Tam bir katliam yasandi.
Roboski katliami.
Simdi bir kez daha soruyorum.
Roboski’nin üstünü örtenler, Kürt sorununu çözebilirler mi?
Roboski katliamindan dolayi Kürtlere bir özürü bile çok görenler, Kürt sorununu çözebilirler mi?
Roboski katliaminin hesabini bagimsiz, tarafsiz yargi önünde soramayanlar, Kürt sorununu çözebilirler mi?
Roboski katliaminda adaletin geregini yerine getiremeyenler, Kürt sorununun çözümünde demokratiklesmenin geregini yapabilirler mi?
Roboski’de adaletin geregini yerine getirmekten kaçanlar, Kürt sorununda hukukun üstünlügüne iliskin adimlari atabilirler mi?
Üç yil önce 28 Aralik 2011’de, herkesin gözleri önünde insanliga karsi islenen korkunç bir suçun malum faillerini, yakalarinlardan tutup mahkeme önünü çikaramayanlar, dosyayi kapatarak insanlik suçu isleyenleri koruyup kollayanlar, Kürt sorununun çözümü açisindan yasamsal olan özgürlük ve insan haklari adimlarini atabilirler mi?
Katliamin hemen sonrasinda ve geçen üç yil boyunca Roboski’ye gidemeyenler, yani Kürt sorununu yüreginde hissetmekten bu kadar uzak olanlar, sorunu çözebilirler mi?
Bir katliamin, bir insanlik suçunun üstünü örtenler, gerçek ve kalici bir barisin yolunu açabilirler mi?
Gerçek ve kalici baris…
Bu meseleyi iyi düsünün.
Bu düsünce egzersizi, çözüm süreci karsitligi degildir.
Baris karsitligi hiç degildir.

‘Adalet Roboski’ye gelinceye
kadar, kimse baristan söz etmesin’

Roboski katliaminin hesabini bagimsiz, tarafsiz yargi önünde soramayanlar, Kürt sorununu çözebilirler mi?

2013 yili bahariydi.
Katliamin üstünden bir yildan fazla geçmisti, Roboski’ye gitmistim, analarin acisina kulak vermek için.
Sesini yükseltmeden konusuyordu:
‘Adalet Roboski’ye gelinceye kadar, hiç kimse baristan söz etmesin.’
Bu adalet hâlâ ugramadi Roboski’ye…
Bir baska ana sesini yükseltiyordu:
‘Failler bulunsun, barisa o zaman inaniriz.’
Failler belli ama yakalarina yapisan yok.
Bir baska ana söze söyle basliyordu:
‘Devlet bizlerden özür dilemedigi sürece…’
Bir baska acili ses onu tamamliyordu:
‘Bu katliami basimiza getirenler önce özür dilesinler Roboski’den…’
Üç yil geçti, hala özür dileyen yok.
Bir baba ayaga kalkarak konusmustu:
‘Simdi AKP, Kürt sorununu çözecekmis… Inanmiyoruz. Önce Roboski katliamini aydinlatsin inanmamiz için…’
Katliam hâlâ karanlikta…

‘Benim evladimin da hayalleri vardi’

Roboski’ye gitmistim, analarin acisina kulak vermek için. Sesini yükseltmeden konusuyordu: ‘Adalet Roboski’ye gelinceye kadar, hiç kimse baristan söz etmesin.’

Yaklasik iki yil önce, sakir sakir yagmurlu bir gün, Roboski köyündeki o evde gördügüm anayla fotografi gözümün önüne geliyor.
Iki eliyle simsiki tutuyordu evladinin cam çerçeveli fotografini.
Rengârenk açmis çiçeklerden, gürül gürül akan sulardan, kanat çirpan beyaz güvercinlerden olusan bir dekorun önünde çektirmis anasina ithaf ettigi fotografi.
Altina not düsülmüs:
‘KARKER ENCÜ,
1995 dogumlu,
Sehit tarihi: 28 Aralik 2011.’
Anayla göz göze gelmistim.
Beni görmüyordu.
Dalip gitmisti.
Yer minderinden kalkip yanina uzanmis, omzuna elimi koymustum.
Hatirliyorum, gözleri dolmustu.
‘Oglum’ diye hitap etmisti bana, ‘Benim evladimin da, hepsinin de hayalleri vardi.’
Soruyorum:

Ümit Kivanç

Roboski’de hayalleri öldürenler, gerçek ve kalici bir barisi getirebilirler mi bu topraklara?..
Ve sözü degerli meslektasim, sevgili arkadasim Ümit Kivanç’a birakiyorum.

‘Roboski ‘hukuk yoktur’ demek’

Roboski yanlisligin adi.
Büyük bir yanlisligin.
Birilerini insandan saymama, birilerini insan sanma yanlisliginin.
Yanlis devletin, yanlis sinirin, yanlis degerlerin.
Öldürme rahatliginin.
‘Ceza görmem’ rahatliginin adi.
Roboski degersizligin adi.
Degersiz yasayisin, degersiz olusun.
Gözümde degersizsin, deyisin.
Söyleyecegini bombalar atarak
söylemenin adi.
Gaddarligin adi.
Roboski bir entrikanin adi.
O ona böyle istihbarat vermis, öbürü suna söyle bilgi aktarmis, onlar da bu yüzden iste böyle yapmislar.
Fakat olmus bir kere iste…
Bu entrikalara bulasanlar insan cani falan dinlemez.
Zalimdirler.
Katildirler.
Yüzsüzdürler.
‘Efendim su nedenle, tabiî su da söyle yapinca…’
Konusurlar.
Yüzleri yere egilmez, utanmak nedir bilmezler.
Roboski muazzam bir piskinligin, birilerinin damarlarinda dolasan kötülügün, vicdansizligin adi.
‘Ahmet mi Mehmet mi nasil ayiralim’in adi Roboski.
‘Zaten kilik kiyafet ayni’…
Roboski, ‘süphelenirsek öldürürüz’ün adi.
‘Sözkonusu olan Kürtse adalet teferruattir’in adi.
Süphelendigin orada olsa bile öyle öldüremezsin.
Eger sahiden devletsen.
Roboski, ‘hukuk yoktur’ demek.
Ümit Kivanç

Hukukun olmadigi yerde, adaletin olmadigi yerde, söyler misiniz, gerçek baris nasil olacak?..

Hasan Cemal

Back to top button