Roj Bas Kek Sivan
Ülkeden 37 yil zorunlu ayrilikdan sonra Kek Sivan Perwer, Güney Kürdistan Baskani Sayin Mesut Barzani ile ülkeye döndü. Basindan izledigim kadar kendisini durgun gördüm. Bazi Kürt siyasi kesim ve kisilerin kendisine soguk davranacagi tahmin ediliyordu ama bu derece soguklugu Kek Sivan hak etmedi, kendisine haksizlik yapildi.
Ben kendisini 1975 yilindan beri tanirim, yakin dostluk ve arkadasligimiz var. Ilk tanismamiz, o yil Berlin’de Teknik Üniversitenin büyük salonunda KOMKAR olarak ilk Newroz kutlamamizla oldu (Almanya ve Avrupada bir ilk idi). Iki bine yakin izleyici gelmisti ve Kek Sivan yurtdisinda ilk defa o Newroz’da sahneye çikti, besteleri ve sesi ile herkesi kendisine hayran birakti. Bilirsiniz o yillar Kürt ve Kürtçe üzerinde korkunç baski vardi, buna ragmen o hep Kürtçe söyledi. Berlin’de yasiyan Kürtler kendisini bagirlarina bastilar, uzun süre salondan ayrilmadilar. Herkes o gün yasaklari delen, Kürtçe müzik sunan o genç, enerjik, içi ülke sevgisi dolu insani tanimak ve resim çektirmek istediler. Gece bittikten sonra misafirimiz oldu uzun uzadiya sohbet ettik. O Newroz’da Kürt folklor grubumuz yoktu. Yabanci bir grubu kiralamistik. Onun da bir hikayesi var. Kek Sivan’in dogum gününü kutlarkan sevgili dost Av. Sedat Yurttas’a anlatmistim, çok ilginç gelmisti kendisine, belki bir ara yazilarinda bahseder diye ben yazmiyorum.
Daha sonraki yillarda, bu yil da dahil Kek Sivan bütün KOMKAR Newrozlarinda ve diger kültürel gecelerde sahne alir büyük katki sundu. Hiçbir zaman pazarlik yapmadi, yapmaz da. Amaci Kürt müzigini gelistirmek, halkina kendi ulusal degerlerini, müzigini sevdirmek ve dinletmektir. Bunun için Londra’da uzun süre orkestra müzigi egitimi aldi, orkestra ile verdigi konser sayisi az degildir. Bilirsiniz; bale, tiyatro, sinema, opera kültürel zenginliklerdir. Her halkin var biz Kürtlerin niye olmasin, bunun için de en büyük çabayi Sivan Perwer veriyor. ”Tu sax bi Kek Sivan”
Sivan Perwer’in 1991 yilinda Wimbledon/Londra’da Saddam zulmünden kaçip Kuzey Kürdistan’a gelen insanlarimiz yararina; Sting, Paul Simon, Tom Jones ve diger dünyaca ünlü sanatcilarla verdigi konser BBC televizyonu tarafindan canli yayinlanmisti. Büyük ilgi uyandiran konseri milyonlarca insan izlemisti. Konserden elde edilen para Kuzeye gelen Kürt kardeslerimize gönderilmisti. Ayrica Avrupa Birligi tarafindan ‘Kültürler arasi dialog’ yili ilan edilen 2008 yili basinda Kek Sivan’in Willi Resetarits ile sundugu Viyana konserini birçok televizyon kanali vermis; ayrica Güney Kürdistan Baskani Sayin Baskan Mesut Barzani ve Awusturya Cumhurbaskani Sayin Heinz Fischer de birlikte dinlemislerdi. Unutulmaz bir sunumdu.
Kek Sivan Perwer Almanya’da Avrupa’da bir ilki daha yapti. Söyleki; 1980li yillarin basinda bir gün telefonlastik dediki ”Xuçke Sirin, Mahmut Baksi ve ben Berlin’e geliyoruz. Isveç Televizyon’u için Kürt gelenekleri ile ilgili bir film çekecegiz” Ben de bas göz üstüne dedim. Kisa süre sonra geldiler biz de üç-dört hafta misafir oldular. Mahmut Baksi’ye filmin senaryosunu okumak için sordum. ”Kek Doktor’ Senaryo aklimdadir/Kafandadir filmi nasil cekecegimizi biliyorum” dedi. Wannsee’de set yeri kiraladik ve çekime basladik. Bir sahne için at kiralamak lazim, tabi atli sahne için müsade almak lazim. Burasi Almanya biliyorsunuz, çogu is için izin gerekli. Neyse büyük ve çok güzel, beyaz bir at kiraladik. O sahnede Kek Sivan ata binip arkasina da Xuçke Sirini alip kaçiracak (Kiz kaçirma sahnesi). Ne yapiyorsak at gitmiyor. Kürtçe ”here”, Türkçe ”git” diyoruz at yerinden oynamiyor. ”Nal diyor Mix demiyor”. Neyse, bir arkadas dediki; bu Alman atidir ne Kürtçe bilir ne de Türkçe, siz bununla Almanca konusun.
Birimiz ata ”Lauf” dedi ve at gitmeye, kosmaya basladi ve sahne öylece çekildi. O filim de bir ilkdir, Isveç ve Almanya WDR Televizyonu’nda gösrterilmisti, çok gururlanmistik. Filmin adi ”Kaniya Dilan”dir
Ben size kisaca iki animizi yazmaya gayret ettim. Ileride Sivan Perwer ile ilgili pek çok ani yazan olacaktir elbette.
Sivan Perwer ulusal degerdir, takdir etmek , kiymetini bilmek ve bu degerli insani kirmamak, üzmemek insani görev olmalidir.
Dr. med. Sükri Güler
Berlin
Dr. Sükrü Güler