Makale

Rusya’yla kriz Türkiye’nin sorunlarini daha da agirlastiracak!

Basini nereye çevirsen hep ayni soru:
Rusya’yla ne olacak, isin sonu nereye varacak?
Bu soru isaretinde yakin gelecekle ilgili olarak dügümlenen kaygi, hatta korku havasi toplumun hemen her kesiminde kendini belli ediyor.
Dikkat etmekte yarar var.
Kamuoyundaki bu tedirginlik, ayni zamanda, Rus savas uçagini düsürmenin Türkiye kamuoyunda pek öyle akilci karsilanmadiginin bir belirtisidir.
Ama artik olan oldu.
Simdi bundan sonrasina bakalim.
Bu gibi kriz durumlarinda akla ilk gelen klasik çagrilar hakli olarak gündemde uçusuyor:
Itidali hakim kilmak…
Sogukkanli davranmak…
‘Tirmanma’ya dur demek…
Gerilimi düsürmek…
Ankara’nin havasi da böyle.

Putin ve Lavrov, dün yaptiklari açiklamalarda Türkiye’yi radikal Islam’a destek vermek ve uçak krizini önceden planlamakla suçladi

Erdogan-Davutoglu ikilisinin dün yaptiklari ilimli açiklamalar, Amerika’yla Avrupa’nin ve NATO’nun krizi tirmandirmayalim tavriyla uyumluydu.
Evet, Ankara frene basiyor.
Ama Moskova öyle degil.
Rusya yönetimi Türkiye’ye sopa sallamaya devam ediyor.
Rus Disisleri Bakani Lavrov dün çok agir konustu ve Rus savas uçaginin önceden planlanan bir provokasyon sonucu düsürüldügünü iddia etti.
Rusya Devlet Baskani Putin de Türkiye konusunda Moskova’nin bundan böyle nelerle oynayacaginin bir sinyalini su sözlerle çakti:
‘Mevcut Türkiye yönetimi uzun yillardir ülkesini kasten Islamlastirmaya yönelik iç politika izliyor. Burada söz konusu olan daha radikal bir Islam’in desteklenmesidir.’
Putin baska neler yapabilir?
Türkiye’nin ‘yumusak karni’ni olusturan baska bazi meseleleri kasiyabilir.
Iran’la, Esad rejimiyle birlikte Türkiye’nin içini karistirmaya ve Türkiye’yi istikrarsizlastirmaya dönük provokasyonlar düzenleyebilir.
Türkiye’nin dis politikada, Ortadogu ve Suriye’de manevra alanini daraltici oyunlar kurmak isteyebilir.
‘Kürt sorunu’nu parmaklayabilir.
Bütün bunlarin yani sira özellikle ekonomik açidan Türkiye’nin canini fena halde acitabilir.
Bu konudaki satir basliklari biliniyor:
Dogal gaz…
Rus turistler…
Rusya’ya otomotiv ihracati…
Tarim ve hayvancilik ürünleri ihracati…
Tekstil ürünleri ihracati…
Rusya’daki Türk müteahhitlik isleri…
Rusya’daki Türk markalari, magazalari…
Türk isçileri…
Rusya’yla ortak projeler…

Bütün bu tabloya söyle bir göz atinca, Türkiye’yi gerçekten zor bir dönemin bekledigi söylenebilir.
Ve üç nokta rahatça vurgulanabilir:
1. Türkiye’nin karsi karsiya bulundugu tehlikeler azalmiyor, çogaliyor.
2. Türkiye, yasadigi sorunlarin daha da agirlasacagi bir yörüngeye oturuyor.
3. Türkiye, siyasal ve ekonomik istikrarsizligin bugünküne kiyasla daha derinlesecegi bir döneme giriyor.
Türkiye, bu üç noktada özetlemeye çalistigim olumsuzluklardan yakayi siyirabilir mi?..
Bunun için yapilmasi gerekenler sir degil.
Demokrasi…
Hukukun üstünlügü…
Insan haklari ve özgürlükler rejimi…
Kürtlerle baris…
Türkiye’de gerçek istikrar ve kalici baris bu dört yoldan geçiyor.
Bunlari yapmadan bu memlekette baris ve istikrar hayaldir.
Peki, Türkiye bu dört yola ne kadar yakin? Ya da yakin mi?
Hayir, yakin degil, çok uzak.
Rusya’yla uçak krizi Türkiye’yi ‘dogru yol’a degil, ne yazik ki, biraz daha ters yola itmis durumda…

————————————————–

T24- 26 Kasim

Hasan Cemal

Back to top button