Makale

Sagci otoriter popülizmler ve Islamci fasizm

Ahmet INSEL

Karsilastirmali tarihsel sosyoloji uzmani Michael Mann, 2003’te yayimlanan Fasistler baslikli kitabinda (Türkçesi Iletisim Yayinlari, çeviren Ulas Bayraktar, 2015), 20. yüzyilin ilk yarisinda Avrupa’yi saran belli basli siyasal ve toplumsal dalgalardan biri olan fasizmin aktörlerini inceliyor. Bunu yaparken, Almanya’da Nazilerin, Italya’da fasistlerin düsün dünyalarini, ortaya çiktiklari ve güçlendikleri siyasal ve iktisadi ortami ve iktidardaki pratiklerini ele almakla yetinmiyor. Fasizme çok yakinlasan dönemin diger otoritarizmlerinden olan Macar, Rumen, Ispanyol ‘otoriter aileleri’ni de inceliyor.
Bu sayede, fasizmin prototip örnekleri yaninda, fasizmle karsilikli etkilesim içinde olan diger otoriter rejimlerin özelliklerini, onlari iktidara getiren ve iktidarda tutan dinamikleri karsilastirabiliyoruz. Kitap, zaman zaman neo-fasizm olarak da adlandirilan günümüzün otoriter sagci popülizmlerini çözümlemek için son derece degerli gözlemler içeriyor.
Mann, 20. yüzyil fasizmlerinin temel niteliklerinden olan devletçilik, milliyetçilik ve paramilitarizmin artik toplu bir paket içinde yer almadigini, ne güçlü bir ilerleme kuraminin ne de ütopyaci bir üçüncü yol ve seküler tinili bir askinciligin ortada oldugunu belirtiyor. Bu nedenle günümüzde fasizm yeniden canlanmaya en çok dini otoriter popülizmler kisvesi altinda yaklasiyor. Bu tür popülizmler, özellikle Hindu ve Islami siyasi hareketleri, genelde 20. yüzyil fasizmlerinden güçlü izler tasiyorlar, anlamli benzerliklere sahipler. Ama otantik fasizmle aralarinda önemli farklar da var. Mann’a göre, fasizmin aksine, hem Islamcilik (Taliban, Sudan Islamcilari ve Iran ayetullahlari) hem Hindu milliyetçiligi gerçek siyasal dinler. Seküler olmayan, kutsal bir ideoloji vaat ediyorlar.
Bir yandan ahlaki görünümlü veya gerekçeli katliamlara, cinayetlere basvurmalari bakimindan fasizme benziyorlar, diger yandan kurmaya çalistiklari dünya, yaratmaya çalistiklari yeni insan ve toplum bu dünyali degil. Belki bu hareketleri dinci veya kutsal fasizm olarak adlandirabiliriz.
Mann, fasizmin önüne yeni sifatlar ekleyerek, onu 21. yüzyilda aramaya devam etmek yerine, bunlari kendi özellikleri içinde tanimlamayi öneriyor. Bu çerçevede sagci otoriter popülizmlerin üzerinde dogru gerekiyor. Dini temalari stratejik olarak kullanarak, kutsali yer yer referans göstererek, seküler ahlaka dini dogmalari ikame ederek, 21. yüzyilin anlam boslugunu doldurmaya çalisan bu siyasal hareketler, fasizmin baskin bazi özelliklerini sergiliyorlar.
Birçok yerde bu sagci popülist partiler milliyetçiligi bayrak edinip, etnik temizlik politikalarini ve bunun adi konmamis fiili uygulamalarini destekliyorlar. Iktisaden devletçi politikalari benimsemiyorlar ama baska bir devletçiligi, kültürel devletçiligi savunuyorlar. Bu çerçevede kendi devletlerinde çogunlukta olmakla, ülkenin ‘gerçek sahipleri’ olmakla birlikte temel taleplerinin (dini, iktisadi, siyasi) seçkinler, uluslararasi güçler, azinliktakiler veya göçmenler tarafindan bastirildigina inanan kitleyi harekete geçiriyorlar. Güçlü bir früstrasyonla beslenen bir hinci siyasal alana kanalize ediyorlar. Buna karsilik özgün bir iktisat politikalari yok. Hatta herhangi bir alternatif iktisat politikasi arayislari da yok.
‘Islami fasizm’ tabirinin, 2001’de New York’ta ikiz kulelere karsi düzenlenen esi görülmemis saldirinin ardindan, ‘düsmanlara yönelik bir taciz terimi’ olarak kullanilmaya basladigini belirten Mann, yasananin saskinligi ve sersemligi altinda bunun belki anlasilabilir oldugunu ama analitik olarak pek verimli olmadigini belirtiyor. El Kaide, Taliban veya ISID’in asiri siddete dayali örneklerinin genisleme ve güçlenme sansi sinirli. Buna karsilik, fasizmle birçok benzerlikler sunan, her türlü yerel direnis temasini harekete geçiren, etnik milliyetçi vurgulari yüksek ve dini aidiyeti de etnik milliyetçiligin bir parçasi haline dönüstüren hareketlere dikkatimizi çekiyor Mann. Etnik, dini veya kültürel tek boyutlu bir ‘halk iradesi’ni öne süren bu hareketlerin önümüzdeki dönemin fasizmlerini olusturmalari güçlü bir ihtimal.
—————————————-
Cumhuriyet-7 Haziran

Ahmet Insel

Back to top button