Savas çigirtkanligina da, askeri müdahaleye de hayir!
Nedir bu savas çigirtkanligi?
Tanklar toplar her an atese hazir.
Askeri birlikler sinir boyu hareket halinde.
Saray medyasi çiglik çigliga.
Iktidar sözcülerinin agzi alev alev.
Ne oluyoruz?
Kuzey Irak’a, daha dogru deyisle Irak Kürdistani’a askeri müdahale mi yapacak Türkiye?
Aklinizi peynir ekmekle mi yediniz?
En bastan söyleyeyim:
Savas çigirtkanligina da, askeri müdahaleye de hayir!
“Referandumun zamani degil” diye yazdim. Bölgede baris ve istikrari olumsuz etkileyecegini belirttim.
Bugün de böyle düsünüyorum.
Ama referandum dünyanin sonu degil.
Irak Kürtleri 1990’lardan beri zaten kendi kendilerini yönetiyorlar.
2003’te Saddam Hüseyin diktasinin Amerikan isgaliyle yikilmasi ve Irak’ta federasyon kurulmasindan sonra kuzeyde bir Kürt devleti fiilen kuruldu.
Irak fiilen üçe bölündü.
Istediginiz kadar Irak’in toprak bütünlügü diye bagirin, degisen bir sey olmayacak.
Türkiye, geçen yil baslattigi Firat Kalkani operasyonu kapsaminda Suriye’ye girmisti. TSK unsurlari referandum öncesinde Irak sinirinda da tatbikat düzenledi
Filistinliler gibi Irak Kürtleri de kendi devletlerine sahip olabilir, bunun için referanduma da gidebilirler. Bu haklari ellerinden alinamaz.
Zamanidir, degildir, bu ayri bir konu.
Bir kez daha vurguluyorum:
Türkiye’de Irak Kürtlerine karsi, Mesut Barzani’ye karsi savas tam tamlarinin çalinmasi son derece yanlistir.
Hele bir askeri müdahale çilginlik olur.
Tam bir macera olur!
Hem bölgede hem Türkiye’de baris ve istikrara ölümcül bir darbe indirir.
Isinize geldigi zaman Mesut Barzani’yi Diyarbakir’a seçim meydanlarina getireceksiniz, gelmedigi zaman savasla tehdit edeceksiniz.
Olacak is mi?
Erdogan’in politikalari Türkiye’yi adim adim maceraya sürüklüyor.
Türkiye’nin Suriye Kürtleriyle de, Irak Kürtleriyle de, kendi Kürtleriyle de çatismasi, savasmasi son derece yanlistir.
Çare, Kürtlerle çatismak degil baristir.
Çare, Türkiye’nin bir yandan kendi içinde demokrasiyi insa ederken, ayni zamanda hem kendi Kürtleriyle hem bölge Kürtleriyle baris yapmasidir.
Türkiye’nin “nihai oyun”u, Ingilizce deyisle “end game”i bu olmalidir.
Çare demokrasi ve baristan geçiyor.
Türkiye’yi gerçek bir bölgesel güç yapacak olan formül budur.
Ama bugün Türkiye, ne yazik ki, tam ters yolda ilerlemeye çalisiyor.
Hem demokrasi rafa kaldiriliyor.
Hem baristan kaçiliyor.
Erdogan’in tuttugu yol bu.
Erdogan, anlasilan, disarida macera arayarak, içeride tek adamligini kurtaracagini saniyor.
Fena hâlde yaniliyor.
Kisacasi:
Erdogan, Türkiye’nin basini her bakimdan belaya sokacak bir yolda dolu dizgin gidiyor.
————————————————————
T24
Hasan Cemal