Sayin Erdogan, ne yazik ki sikintilariniz artacak
Kobani direnisinin basariya ulastigi haberi duyulur duyulmaz, dünyanin her yerindeki Kürdler sokaklara döküldüler, govend tuttular, dans ettiler, zilgit çektiler.
Kobani direnisinden haberdar olanlar, ISID’in basta Êzidi Kürdler olmak üzere bölge halkina uyguladigi insanlik disi zulm ve vahseti bilenler de Kürdlerin sevincine ortak oldular, Kürdlerle birlikte halaya durdular.
Elbette Kobani direnisinin basarisi nasil bizim ve dostlarimiz için sevinç nedeni olduysa bazilarini da üzüntüye garketti.
Rahatsizlik duyanlarin, yasa gömülenlerin kimler oldugunu bilmek için allemey-i cihan olmak gerekmiyor.
Bunlarin basinda ISID ve muhibanlari geliyor.
‘Kürdler kazanmasin da ne olursa olsun’ diyenleri listenin ikinci sirasina koymak gerekiyor.
Bir de tabii her soydan ve boydan ulusalcilar, ulusal solcular var.
Bu listeyi daha da uzatmak mümkün.
Ama dogrusu TC Cumhurbaskani Erdogan’in da bu listeyi sereflendirecegi aklima hiç gelmezdi.
Yok, Erdogan’in Kürd dostu olduguna, Kürdleri sevdigine inandigim için degil.
Zatialileri ‘yaradilani yaradandan ötürü seviriz’ sözünü sik sik tekrarlarlar.
Ama biz onun yaradilan Kürdler oldugunda bu söylemi takmadigini, yasadiklarimizdan biliriz.
Dogrusunu söylemek gerekirse kendine yontma konusunda uzman olan ve bu yetenegi ‘fitrat’indan gelen Erdogan’in, bu firsati da kullanacagini, zaferden kendine pay çikaracagini, örnegin ‘Eyy Kürdler unutmayin ki Türkiye Pesmergeye koridor açmasaydi, Kobani’den gelen mültecilere kapilari açmasaydik, yarali savasçilarin bir kismini ülkemizde tedavi etmeseydik.vb. Kobani kurtarilamazdii’ diyecegini bekliyordum.
Ama yanildim.
Birkaç ay öncesinde, Kobani’nin düstügü müjdesini vermek için can atan, ‘Halep’te daha büyük felaketler yasaniyor, Kobani, Kobani diye tutturmuslar… Kobani ha düstü ha düsecek’ diyerek acilari yaristiran Kasimpasali Erdogan, ‘bugün bakiyoruz masallah çiftetelli oynuyorlar. Neymis, DEAS oradan çikmis. Tamam da o bombaladiginiz yerleri kim onaracak? 200 bin kisi bizde. Dönerlerse nereye yerlesecekler’ deyiverdi!..
(Bu arada Basbakan Yardimcisi ve hükümet sözcüsü Bülent Arinç ‘son gelismelere göre ISID’in direnci kirildi ve Kobanê’yi terk ettigi yönünde haberler geliyor. Türkiye’nin bu konuda olumlu bir rolü oldugunu umarim unutmazlar. Biji serok Obama diye bagiracaklarina Türkiye’nin her konuda bu isgale karsi oradaki insanlara nasil desteginin oldugunu hatirlayanlar umarim çikar’ dedi. Sayin Arinç rahat olsun. Herkes gibi bir kisim Kürdlerin hafizasi da ‘nisyan ile maluldur’. Ama Kürdler vefasiz degillerdir. Nedeni ne olursa olsun, Türkiye’nin koridor açmasinin Kobani zaferindeki rolünü unutmazlar. Zaten Kobani’de kazanilan basarida önemli bir paya sahip olan Pesmerge güçlerini bölgeye gönderen Kürdistan Bölgesi yöneticileri yayinladiklari kutlama mesajlarinda Türkiye hükümetine de tesekkür ettiler. Ama basta Erdogan olmak üzere öteki devlet ve hükümet yetkililerinin Kobani’ye iliskin anti Kürd söylemlerini de biliyoruz; unutmadik, unutmayiz.)
TC Cumhurbaskani Erdogan’in, yukaridaki söyledikleri bastan asagi sorunlu, tehdit içeriyor. Hem söylenenler hem de kullanilan uslup ve tarz, baslaticisi oldugu ‘çözüm süreci’ne de ters..
Erdogan’in Anadolu’dan gelen muhtarlara konusurken safettegi yukaridaki sözlerini, ‘Gönlünde yatan aslanin hayal kirikligina ugrattigi’ bir liderin samimi duygulari olarak görmek mümkündü.
Ama akabinde sarfettigi su sözler olmasaydi: ”Nedir bu? Kuzey Irak… Simdi de Kuzey Suriye dogsun! Bunu kabullenmemiz mümkün degil. Burada Türkiye olarak üzerimizdeki yükün agir oldugunun bilincindeyim, biz buradaki durusumuzu korumak zorundayiz. Aksi takdirde Kuzey Irak’tan sonra burada da bir Kuzey Suriye… Bu olusumlar gelecekte büyük sikintilara yol açacaktir.’
Iste bu.
Hosgeldin ‘Kürt devleti Arjantin’de de kurulsa karsi çikariz’ diyen Erdogan.
Kaldi ki ‘Kuzey Suriye’de olan ‘Kürd devleti degil’, bagimsiz Kürdistan devleti talebini çöp sepetine atanlarin kurup yönettikleri Kantonlar!…
‘Kuzey Irak’i’ kabullenmek zorunda kalan Erdogan, ‘Kuzey Suriye’ye tahammül edemeyiz’ diyor, TC devletinin durusunun korunmasindan bahsediyor.
Kürdistan cografyasinda, TC devletinin korunmasi gereken durusunun hangi parçadan olursa olsun Kürdlerin özgürlügüne karsi durmak oldugunu bilmeyen var mi acaba?
Sayin Erdogan’a, ‘Kuzey Suriye’ye tahammül etmezseniz ne yaparsiniz? Oraya saldirir misiniz?’ diye sormak yerine, Rahmetli Özal’in, bir subayin ‘Özal’in cumhurbaskanligina alisamadim’ demesine verdigi ‘alisirsiniz, alisirsiniz’ cevabina benzer biçimde Erdogan’a da ‘Kuzey Suriye’ye de tahammül edersiniz eder’ cevabini vermek, hatta ‘Dogu ve güneydogu Anadolu’ya da tahammül etmeye hazirlanin’ demek daha dogru olur.
Ortadogu’da yasanan son gelismeler, bu gelismelerde su ve bu biçimde yer alanlarin niteliklerini, gerçek niyetlerini ve gelecege iliskin düsüncelerini ortaya koyuyor.
Kobani direnisinin basarisi ve TC devletinin bu konudaki tavri, Türk devletinin yüzüne tutulan bir aynadir.
Biz bu aynaki resmin yabancisi degiliz, ne menem bir sey oldugunuz biliyoruz.
Resmin degismesi için bize düsen görev Erdogan’i ve yönetici oldugu devleti sikintiya sokan yapilari desteklemek, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de sikinti yaratan olusumlara ‘Dogu ve Güneydogu Anadolu’ olusumunu eklemektir.
Kobani direnisini iyi okuyup verdigi dersler isiginda, çagdas degerleri temel alan ve siddeti dislayan yol ve yöntemlerle ulusal demokratik mücadeleyi yükselterek TC Cumhurbaskani Erdogan’in sikintilarini artirmak görevi, Kuzey Kürdistanli yurtsever güçlerin önünde duruyor.
Mesud Tek