Haber

SEVR ANTLASMASI KÜRDLER BAKIMINDAN BiR SANSTI

Bugün Sevr Antlasmasi’nin 100’üncü Yil Dönümü.1.Dünya Savasi’ndan sonra çöken Avusturya-Macaristan Imparatorlugu ve Osmanli Imparatorlugu ile itilaf devletleri savastan sonra masaya oturup bugünkü cografi haritalarinin nasil olacagina karar verdi. Bu dönemde dünyada 50’den fazla yeni devlet olustu ve sonradan bu devletler (1945) BM örgütünce tanindi.

Sevr Fransa’nin bir kentidir. Taraflar burada bir araya geldi ve 10 Agustos 1920 günü bir antlasma yaptilar. Bu antlasma ile Osmanli borçlarina karsi kendi egemenligi altindaki bir çok ülkeye bagimsizliklarini verdi, bogazlar, Yunanistan, Ermenistan gibi sorunlarin yanisira Firat’in dogusundaki illerde yasayan Kürdlerin de kendi yönetimlerini olusturmaya Osmanli devleti ikna edildi ve Osmanli Sevr Antlasmasi’ni imzaladi. Bu antlasmanin 62 ve 64. maddesi bir Kürdistan kurulmasini öngörüyordu.

Bu antlasmaya Rusya öncesinden karsi geldi. Japonya katilmadi. ABD ilgisiz kaldi. Italya ve Fransa masada olmalarina karsin daha sonralari ‘teknik ve biçimsel’ nedenler ileri sürerek antlasmanin arkasinda durmadilar. Emperyal güçler belli ki kapitülasyonlardan yararlanmak ve Osmanli kalintisi cografyayi elde tutmak için Osmanli imzalamis olmasina karsin bir Kürdistan kurulmasini istemedi.

Türkiye’de cumhuriyetin ilanindan sonraki ilk icraat 24 Temmuz 1924 yilinda Isviçrenin Lozan kentinde toplanan konferansta etkili olup bu adla Lozan Antlasmasini saglamak oldu. Lozan, Sevr’in sonu demekti ve birakin bir Kürdistan’in kurulmasini Kürd ülkesinin dörde bölünüp paylasilmasinin da miladi oldu.

Kürd karsiti dünya düzeni her iki dünya savasinda da Asya Afrika ve Ortadogu’da onlarca devletin kurulmasina riza gösterdigi halde Kürdleri bilerek görmezden geldi. Kürdlerin yükselmesini ve kendi kadarini tayin etmemesi için bir çok antlasma yapildi. Osmanli ve Persler 1639 da Kasri Sirin de bir antlasma ile Kürdistan’i kuzeyden güneye ikiye bölen bir antlasma yapmis, Kürdistan’in Dogu parçasi Perslerde diger kismi da Osmanli’da kalmisti.
Kürdleri önlemek için Kürd karsiti düzen 1937 yolunda Sadabad Paktini,1916’da SykesPicot’u, 1924 te Lozan’i, 1955’te Bagdat Pakti’ni, 1959′ da Cento’yu ve 1975 yilinda Cezayir Antlasmasi ile Kürdistan’in egemenlik hakkini engellediler.

Bugün Sykes Picot ömrünü doldurdu, Lozan da doldurmak üzere. Ortadogu yeniden sekillenecek gibi görünüyor.

Kürdler bu yeni dönemde ülkelerinin rizalari disindaki parçalanmis durumuna itiraz etmeli ve bu parçalanmis durumun sonlandirilmasi için uluslararasi toplum nezdinde müzakereler yapmali, diplomatik temaslar gerçeklestirmelidir. Kürdistani bölüp bugünkü devletlerin egemenligine veren güçlerin yakasina sarilip ülkelerin birlik ve egemenlik haklarini israrla dünya kamuoyunun gündemine tasimalidir.

Keza bu yeni yüzyilda Kürdler kendileri için bir ‘statü’ istemelidir. Yüzyildir statü bekleyen Kürd ulusu ve parçali cografyasi ile Kürdistan ülkesi onurlu bir statü ile özgür uluslar toplulugunun üyesi olabilmeli ve BM daha çok bugünkü hukuksuzluga seyirci kalmamalidir.

Kürdistan’i bölüsmüs olan devletler de artik bir karar vermelidirler. Yeni yüzyilda ya Kürdlerle komsu olacaklar ya da gönüllülük temelinde özgür esit ve adil bir sistem içinde birlikte federatif bir yönetime razi olacaklardir. Çünkü bugünkü durumu bu biçimde eski tarz siyasetle sürdürmek artik çok güç.

Biz HAK-PAR olarak basindan beri federasyonu savunduk. Bu yönetimin taraflar bakimindan hem yararli hem de en makul çözüm olacagini savunduk ve bu gün de böyle bir sistemi savunuyoruz.

Kürd sorununun çözümü için egemen tarafin çözüm biçimleri konusunda ikna olmasi gerekir. Çözüm için Kürdlerin de razi gelerek memnun kalmasi çözümün gerçeklesmesi için gereklidir.

HAK-PAR niyeti ve istekli olunmasi durumunda Kürd sorununun baris içinde ve diyalogla gerçek ve kalici bir çözüme kavusabilecegine inanmaktadir. HAK-PAR bu konuda kendi taraf ve muhatap kabul etmektedir.

Sevr sansini degerlendiremeyen Kürdlerin bundan sonraki olanaklari dogru degerlendirecegini umariz. Siddeti terkeden savas ve gerginlikten uzak her iki halkin çikarina olan çogulcu ve demokratik bir federasyon çatisi altinda birlikte yasamaktir.

Latif EPÖZDEMIR
Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR
Genel Baskani

Dengê Kurdistan

Back to top button