Makale

Siniri olmadan asker göndermek

Güçlü ülkeler, düzen tutmayan dünyaya nizam getirmek amaciyla ve tabii kendi stratejik çikarlarina yarayacak biçimde sinirdisi müdahalelerde bulunmuslardir. Bu ülkelere, küresel güç diyoruz. 18. ve 19. yüzyilda küresel güç olan Britanya’nin yerini 20. yüzyilda rakipleriyle basa çikamadigi için ABD aldi. Ürettigi ekonomik, askeri ve teknolojik güç, Yeniçag’in taleplerini karsilayamadi.

20 yüzyilda ABD’ye rakip olarak SSCB ortaya çikti. Her ikisi de dünyanin pek çok bölgesine ideolojik-siyasi, ekonomik kurumlari yaninda dogrudan veya vekâleten askeri müdahalelerde bulundular. SSCB 20. yüzyilin son çeyreginde çözüldü. Gerekçe ayniydi: Yeniçag’in taleplerini karsilayamadi; gereken degisim kabiliyetini gösteremedi. Onun yerini alan Federal Rusya, küresel bir güç degil ama etkili bir uluslararasi aktör ve Sovyet geçmisinden devraldigi siyasi-askeri mirasi etkili bir biçimde kullanmaya kararli.

Bu kararliligi Karadeniz’in kuzeyinde (Ukrayna, Kirim) Orta Asya’da gördügümüz gibi simdi de Suriye’de görüyoruz. Bu ülke Rusya’nin Akdeniz’deki tek deniz üssüne ev sahipligi yapiyor. Akdeniz havzasinda ve Ortadogu’da uzun süredir stratejik üstünlügü ABD’ye (ve NATO’ya) kaptirmis olan Rusya, Washington’un Irak’i tarumar edip bölgeyi istikrarsizlastirmasini ve Suriye’de patlayan iç savasi önleyememesini firsat bilerek devreye girdi. Kendi ülkesinden gelen binlerce cihatçinin hâkim oldugu Suriye’nin giderek küresel bir tehdit olmasini ve burada üstlenmis militanlarin dünya sathina yayilma tehlikesini durdurma gerekçesiyle bu ülkede askeri harekâta basladi.

Bizim yöneticilerimiz, rahatsizliklarini su soruyla dile getirdiler: ‘Rusya’nin Suriye’ye bir siniri yok.
Rusya Suriye’yle niye bu kadar ilgileniyor?’

Donattik, tedavi ettik

Bu soru iki yanlisla malul (sakat): A- Siniri olunca (komsu ülkeden bir saldiri olmadigi halde) sanki askeri müdahale olabilir anlayisini içeriyor. Bu anlayisi biz, Suriye muhalefetini ülkemizde örgütleyip, çogu tehlikeli radikal örgütleri bu ülkeye göndererek hayata geçirdik. Onlari donattik, yaralilarini tedavi ettik. Son olarak da egit-donat programi altinda Suriye hükümetini devirecek kadrolara destek olduk.
Simdi neden Rusya yapiyor diye soruyoruz?

B- Türkiye II. Dünya Savasi’ndan sonra Birlesmis Milletler, NATO gibi kuruluslara üye ülke olarak çesitli sinir ötesi ülkeye asker gönderdi. Bu birlikler, Baris Gücü adi altinda gönderildi. Ne var ki ABD Irak’a, Rusya Suriye’ye müdahale ederken de baris getirdigini ve terörizmle mücadele ettigini söylüyordu. Derler ya; ‘Güçlü haklidir!’

Türkiye’nin asker gönderdigi ülkeler ve gönderme amaçlari söyledir:

1) Somali (1993-1994): Birlesmis Milletler’in (BM) olusturdugu insani yardim amaçli baris gücüne katki saglamak.

2) Bosna-Hersek (1993-1995): BM’nin emniyetli bölgeler olusturulmasi amaciyla kurdugu koruma kuvvetine katki saglamak.

3) Bosna-Hersek (1992-1996): NATO tarafindan olusturulan Uygulama/Istikrar Kuvveti’ne katki saglamak.

4) Bosna-Hersek (2004): Yine BM’nin olusturdugu Koruma Kuvveti, NATO’nun olusturdugu Uygulama ve Istikrar Kuvveti ile AB liderligindeki Istikrar Harekati’na katki saglamak.

5) Arnavutluk (1997): Insani yardimin güvenle dagitilabilmesine katki saglamak.

6) Arnavutluk (1999): Makedonya ve Arnavutluk’taki mültecilere yardim etmek.

7) Kosova (1999): NATO’nun baslattigi hava harekatina katilmak.

8) Afganistan (2002): Uluslararasi Güvenlik Yardim Kuvveti’ne katkida bulunmak.

9) Lübnan (2006): BM tarafindan olusturulan Lübnan Geçici Güvenlik Gücü’ne destek saglamak.

10) Libya (2011): NATO askeri müdahale gücüne

5 gemi, 1 denizalti ve 1028 askerle katilmak.

Bu ülkelerin hiçbiriyle ortak sinirimiz yok!

———————————————–

Bugün-6 Ekim

Dogu Ergil

Back to top button