Makale

Sirnak Valisi’nden ifsaat: Asker, yasli insanlari da, çocuklari da öldürdü!

Hazal Özvaris’in T24’teki söylesisini okudunuz mu? Türkiye’nin hâlâ yüzlesemedigi kanli geçmisinde ne acilar yasandigini biraz hissetmek istiyorsaniz, lütfen okuyun bu söylesiyi. Devletin vicdan sahibi bir emekli valisinin yillar sonra da olsa gelen samimi ifsaatinin, bu ülkede demokrasiye açilan yolda çok önemli bir adim oldugunu düsünerek de okuyabilirsiniz bu söylesiyi.

1992, Agustos ayi. Cehennemi yasiyor Sirnaklilar… O tarihte Sirnak Valisi olan Mustafa Malay tam 21 yil sonra “askerin halki perisan ettigini” açikliyor. 1994, Mart ayi. Sirnak’in iki köyünde katledilen 38 kisinin TSK uçaklarinca öldürüldügü, 18,5 yil inkâr edildikten sonra Genelkurmay belgesiyle ortaya çikiyor. Kamuoyundan medyaya, askerden hükümete uzanan sorular var bu yazida…

Hazal Özvaris’in T24’teki söylesisini okudunuz mu?

Lütfen okuyun.

Türkiye’nin hâlâ yüzlesemedigi kanli geçmisinde ne acilar yasandigini biraz ögrenmek, biraz hissetmek istiyorsaniz, lütfen, bir zahmet göz atin T24’teki bu söylesiye.

Devletin bu memlekette hukuku hiçe sayarak insan haklarini nasil çignedigini, bu yüzden demokrasi ve hukuk devletinin Türkiye’de nasil lafta kaldigini biraz olsun anlamak istiyorsaniz, lütfen, zaman ayirin T24’teki bu söylesiye.

da olsa gelen samimi ifsaatinin, bu ülkede baris ve demokrasiye açilan yolda çok önemli bir adim oldugunu düsünerek de okuyabilirsiniz bu söylesiyi.

Böylesine ‘ifsaatlar’a Türkiye’nin o kadar çok ihtiyaci var ki.

Faili meçhul cinayetler konusunda var.

‘Iskence’lerde var.

‘Darbe tertipleri’nde var.

Balyoz’la ilgili olarak var.

Derin devlet hakkinda var.

Kontrgerilla konusunda var.

Itiraflarla da, ifsaatlarla da, özelestirilerle de baris ve demokrasi yoluna taslar dösenebiliyor çünkü…

‘Daha çok askeriye sorumlu’

Sirnak’ta kiyamet kopuyor. Üç – dört gün kan ve ates içinde kaliyor, cehennemi yasiyor Sirnaklilar…

O tarihte Sirnak Valisi olan Mustafa Malay tam 21 yil sonra açikliyor gazeteciye:

‘Hem polislerimiz, hem askerlerimiz sehit oldu, hem de teröristler öldü.

Halki da çok perisan ettiler.

Ben daha çok askeriyeyi sorumlu buluyorum.

Çünkü asker geliyordu, vatandaslarin bütün isyerlerini, sunlari bunlari perisan edip gidiyordu. Bir de yasli, yassiz insanlar öldürüldüler. Askerler de çok kisiyi öldürdü maalesef.’

SORU: Askerler, içlerinde sivillerin olup olmadigini gözetmeden mi evlere ates açti?

YANIT: Tabii, sivil midir, degil midir hiç bakmadan… Maalesef askeriyenin de sikintisi oldu burada. Yasli insanlari öldürdüler, çocuklari öldürdüler.

Ben askerlerde de suç buluyorum. Çok konustum onlarla da, biraz aramiz açildi. ‘Niye gidip bunlari öldürüyorsunuz, gidin teröristleri öldürün’ dedim. Terörist dururken sen bu sakat insanlari, çocuklari niye öldüreceksin?

SORU: Ne yanit verdiler?

YANIT: Cevap veremediler tabii. ‘Siz hem sakatlari, yaslilari, hem çocuklari öldürüyorsunuz. Dolasin teröristleri bulun, teröristleri öldürün’ dedim, ama yok… Maalesef askeriye de çok yanlis yapti.

SORU: Bu konusmayi dönemin Sirnak Tugay Komutani Tuggeneral Mete Sayar’la mi yaptiniz?

YANIT: Evet. O da simdi bunun cezasini çekiyor.

SORU: Nerede?

YANIT: Bilmiyorum.

‘Sakat çocuklar, kiz çocuklari, yaslilar perisan oldu’

SORU: Mete Sayar, Görümlü davasinda yargilaniyor, ancak henüz ortaya çikmadi. Agustos 1992’de bir vali olarak bir tuggenerale, ‘Niye teröristler dururken, sivilleri öldürüyorsunuz’ diyorsunuz. Bunun hiçbir hükmü olmuyor mu?

YANIT: Çok yanlis yapti Mete Sayar. Halkla sey yapmayacaksin, gidip teröristleri öldüreceksin. Teröristleri öldür, ona kimse bir sey demez. Dedigim gibi, sakat çocuklar, yasli insanlar perisan oldular.

SORU: Bugüne kadar Mete Sayar bu konuda yargilanmadi, hakkinda tek bir sorusturma açilmadi. Sirnaklilara verdiginiz ‘Hata yapan devlet görevlileri cezalandirilacaklardir’ sözünüzün gerçeklemesini saglayacak bilgileri paylasir misiniz?

YANIT: Mete Sayar’in gerçekten büyük yanlislar yaptigini söylüyorum. Bu kadar yeter.

SORU: Iktidarda, ana slogani ‘askeri vesayeti geriletmek’ olan bir parti varken de yapilan yanlislari anlatamaz misiniz?

Mete Sayar haddini asti.

(…) Mete Sayar’la hiçbir zaman anlasamadim. Sayar, bütün isyerlerini, vatandasin terzi dükkânlarini, her seyini tanklarla perperisan etti. Bir de yasli insanlar, 70-80 yasindaki insanlari, kiz çocuklarini perisan etti. Çok büyük hatasi var.

SORU: Sizce Mete Sayar neyin yetkisini kullaniyordu?

YANIT: Askeriyenin tabii. (…)

SORU: Agustos 1992 olaylari için dönemin Genelkurmay Baskani Dogan Güres, Fikret Bila’ya verdigi söyleside, ‘Tugay Komutani’na tanklarinla o binalari çökerteceksin dedim’ ifadesini kullaniyor.

YANIT: Dogan Güres’in de bence yanlisi oldu. Mete Sayar’i çok tuttu. Her zaman için onun yaninda yer aldi, destekledi.

‘Demirel sivillerin öldürüldügünün farkindaydi’

SORU: Dönemin Sirnak Emniyet Müdürü Necati Altuntas, Basbakan Demirel’in 18 Agustos’tan sonra sizi aradigini söylüyor. O telefon görüsmesinde Demirel size ne dedi? Sivillerin askerlerce öldürüldügünün farkinda miydi?

YANIT: Farkindaydi, farkinda olmaz olur mu?.. (…) Demirel’in özür dilemesi lazim, dilemesi lazimdi. Yasli insanlari, çocuklari öldürüyorsun. Olacak sey degil.

SORU: Siz, tanikliklarinizi Basbakan Demirel’e de anlatmis miydiniz?

YANIT: Tabii. (…) Fazla ilgilenmedi.

SORU: O dönemde Cumhurbaskani olan Turgut Özal, Sirnak olaylarindan sonra MGK’yi Diyarbakir’da yapma karari aliyor ve toplantinin bir gün öncesinde Sirnak’i ziyaret ediyor. Geldiginde sizinle de görüstü mü? Selim Sadak’in aktarimina göre, olayda askerin rolünü sorgulayan HEP’li vekillerle görüsmesinde Özal, ‘Söylediklerinize inaniyorum. Terörist diye gösterilenler masum köylüler’ diyor.

YANIT: Dedigi dogru

SORU: Bu bilgiyi Özal’a siz mi verdiniz?

YANIT: Evet.

Ey muktedirler, vicdaniniz hiç mi sizlamiyor?

Hazal Özvaris’in 21 yillik aradan sonra Sirnak’ta yasanan aci gerçekleri gün isigina çikaran Vali Mustafa Malay söylesisinin bir bölümü böyle.

Bu memlekette birinci sinif demokrasi, birinci sinif hukuk devleti istiyorsak, aci gerçeklerin üstüne yürümeliyiz.

Belki ayni seyleri yazip duruyoruz.

Baska ne yapabiliriz ki?

Bu gerçekleri aydinlatmaya çalismaktan ve sorumlulardan hesap sormaktan baska çaremiz yok.

Bunun için de, örnegin, 1994’te Türk Hava Kuvvetleri’ne ait savas uçaklarinin iki köyü bombalamasiyla Sirnak’ta yasanmis olan katliam için hesap verin, diye haykirabilmeliyiz.

38 can yitip gitti o katliamda.

Ama sadece bir tek kisi için otopsi yapildi.

Yillar boyu bir tek savci adim bile atmadi, atamadi katliam mekâni köylere…

Yazik degil mi?

Ey muktedirler!

Vicdaniniz hiç mi sizlamiyor?

Bakin, 11 yildir iktidar koltugunda oturan AK Parti Hükümeti dâhil 1994’ten itibaren tüm iktidarlar Sirnak Katliami’ni inkâr etti.

Daha önceki hükümetlerin tavrini benimseyen bugünkü hükümet, Avrupa Insan Haklari Mahkemesi’nde (AIHM) Türkiye adina yaptigi savunmayi ‘inkâr’a dayandirdi.

Sonunda tam 18,5 yil sonra gelen bir Genelkurmay belgesi ile katliam aydinlandi.

Inkâr sona erdi.

Bunun üzerine geçen ay AIHM, Türkiye’yi mahkûm etti.

Medya, ne yazik ki, mahkûmiyetin sadece maddi boyutuyla ilgilendi, ‘Türkiye rekor tazminata mahkûm oldu!’ demekle yetindi.

Hükümetten ses seda çikmadi.

Kamuoyunda hâlâ tik yok.

Hesap sorulmayacak mi?

Katliamin üstünü örten sivil-asker savcilardan, devrin komutanlarindan, Genelkurmay baskanlarindan hesap sorulmayacak mi?

Ilgili bakan ya da basbakanlardan hesap sorulmayacak mi?

‘Masum insanlar neden öldürülüyor, katledilen adalet için verilen tazminat cezalari benim vergilerimle ödeniyor, hesap soruyorum’ diye sesler duyamayacak miyiz?

Basbakan Erdogan’a bir soru bile sorulmayacak mi?

Sorulamayacak mi?

Ne yazik!

———————————————————

T24-17 Araalik

Hasan Cemal

Back to top button