Makale

Siyasi ask ve ihanetin dünü, bugünü, yarini

Dün Trump’a laf söylemek ihanet, laf söyletmemek vatanseverlikti.

Trumpseverlikle vatanseverligi karistirmayin diyenin karsisina, amansiz Trump fedaileri dikilirdi.

Trump’i kötülemek ‘üst akil’a usaklikla Haçli piyonlugu, kalpleri Obama’dan sogutup Trump’a isindirmaksa haza yerli ve millilikti.

Trump’a muhabbet beslememek emperyalizmle gizli isbirligi ve kripto Amerikancilik, Trump sevgisi satmak için kirk takla atmaksa anti-emperyalizm ve anti-Amerikanciligin hasiydi.

Trumpçiliga yanasmamak bir ajan-provokatörlük suçu…Hatta Trumpçiliga karsi gelmek bir ara vesayetçilik, mandacilik, Amerikan boyunduruguna girmeyi savunmak, Türkiye’ye boyun egdirip diz çöktürme operasyonunun da masaligiydi.

Trump’i halk kahramani diye pazarlayan methiyeler dizmekse o ara tam bagimsizlikçilik, ulusalcilik, yedi düvele meydan okumak, Türkiye’nin gücünü dünyaya göstermek vesair.

Hale bakin ki…

Dünün yalin kiliç Trump sevdalilari, hakperestlikle Trumpperestligi bir tutan militan Trumpistler, bugün anti-Trumpçi fanatizmin basini çekiyor.

Degismeyen tek sey, dün de siki yüksekten atiyorlardi, bugün de.

Amerika’ya savas açip artik onlar düsünsün diyen aklievvel mi ararsiniz, akli sira savas kaçkinlarinin listesini tutan sahte inzibat mi, yönü Bati’dan Dogu’ya çevirerek makas degistirmeyi çorap degistirmek zanneden akil küpü mü…

ZARRAB KIRILMASI, YÖRÜNGE ARAYISI VE GELGITLER

O oyunu gördük, bu oyunu bozduk, o tezgahi tarumar ettik, bu senaryoyu çöpe attik derken mücadele zayiatimiz kabariyor, çark kayiplarimiz artiyor, savrulan savrulana, tozutan tozutana…

Alin iste Zarrab davasi, Trumpçilikta derin bir kirilmaya yol açti.

Oysa…

Trump’a bel baglanmaz. Hem ‘gel beni tut, al Türkiye’ye karsi kullan’ der gibi niye ayaklarina gitti Zarrab, saibe kokuyor… Ayrica dosyada adi geçen o bankaciyi kim, hangi akla hizmet gönderdi Amerika’ya. Iyi yönetilmiyor süreç, bizimle oynayacaklari bir koz geçiyor ellerine, sonra bas agritmasin diye yazmak, vatani satmakti zamaninda.

Zincirleme hatalar ve savsaklamalarla, göz göre göre bugünlere geldik.

Ikazlara kulak asmak yerine, ikazcilarla kavga etmeyi seçtiler.

Trump’in, Zarrab’in filan sadakatinden süphe edeceklerine Trump’a, Zarrab’a güvenilmez diyenlerin sadakatini, güvenilirligini hedef aldilar.

Yumurta kapiya dayanincaya kadar da akil basa gelmedi. Sadakatsizligi, güvenilmezligi hep yanlis yerde aradilar.

Dünün azili Trumpçilari bir ayran gönüllü çikti ki…

Bugün kalpleri Trump’tan sogutup Putin’e isindirma, ülkeyi NATO’dan uzaklastirip Avrasyaci hayallere yaklastirma, Amerikan düzeninden koparip Rus düzenine aktarma memurlugunu üstleniyorlar.

Bu pragmatizm hiziyla yarin solugu nerede alacaklar kim bilir.

Putinciligin sonu da parlak görünmüyor çünkü, Trumpçiligi mumla aratmasi pek olasi.

Rus çariyla dans, bir mecburiyet ve mahkumiyet iliskisine dönerse sonu, basimiz sikistikça daha fazla onun insafina kalmaktir. O da Esad’la metazori el sikisip flört tazelemeye, hatta YPG’yle dolayli pazarliga oturmaya zorlanmak demek…

Soçi’de, Putin’den güç alip diyaloga hazir oldugunu söyleyerek Ankara’ya bosuna göz kirpmiyor Esad.

Hercai asiklara duyurulur; bugün yeni hayal kirikliklarina karsi gemileri yakmayin diye dostça uyaranlara saldirirken, yarin yelken açtiginiz son ufuktan dönüs manevrasi için az kivirma payi birakin bari.

—————————————————————–

Karar-22 Kasim, 2017

Akif Beki

Back to top button