Makale

Son kaleyi de yikacaklar

Diken haber protalinda okudum. AKP’nin seçim beyannamesinde ‘Bireysel basvurunun Anayasa Mahkemesi’ne getirdigi asiri is yükünün, mahkemenin islevselligine zarar vermesi ihtimali karsisinda bu uygulamayi gözden geçirecegiz’ diye yaziyormus.

Yani, üstü kapali bir sekilde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel basvuru hakkinin ortadan kaldirilacagindan bahsediliyor.

AKP, böylece hak ve özgürlüklerin teminat altina alinmasi konusunda attigi en önemli adimlardan birisini geri almaktan bahsediyor.

Bu bazilarina, basit bir ayrinti gibi görünebilir ama aslinda çok temel bir tercihten söz ediliyor.

Demek ki, Erdogan’in yapacagi yeni atamalarla, raportörleri degistirerek falan Anayasa Mahkemesi’ni islevsiz kilmakla bile yetinilemiyor.

Yargi üzerinde kurulan muazzam kontrole ragmen, valilere iç güvenlik paketiyle savci yetkisi verip, isi hiçbir sekilde sansa birakmak istemedikleri gibi, Anayasa Mahkemesi’nin de yetkilerini tirpanlamak istiyorlar…

Yani, mutlak iktidara giden yolun üzerindeki son engel de ortadan kaldirilacak.
Vatandas, devlet karsisinda çirilçiplak birakilacak.

AKP’nin kontrolündeki polis, devlet, yargi haklarini çignediginde vatandas son bir çare olarak Anayasa Mahkemesi’ne siginamayacak.

Iktidar, interneti kapattiginda, YouTube’u kapattiginda onun açilmasi talimatini verecek veya sunu haksiz gözaltinda tutmussunuz, bunun tutuklanmasi hukuki degil diyerek isine karisacak bir Anayasa Mahkemesi görmek istemiyor.

Bu ülkede hak ve özgürlükler için güvence olusturan son kaleyi de yikmak istiyor…

Simdilik ‘gözden geçirecegiz’ diyerek bahsedilen bu konu, uzun süredir tanik oldugumuz, demokrasiden uzaklasma konusundaki ‘iradenin’ ne kadar güçlü oldugunu gösteriyor.

MIT yasasi, Sulh Ceza Hakimlikleri, Iç Güvenlik Yasasi, polisin yeniden yapilandirilmasi, toplumsal gösterileri bastirmak için alinan silahlar, hep ayni yönü isaret ediyordu.

Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerinin tirpanlanacagini gösteren bu seçim ‘beyannamesi’, dönüsü olmayan o yolda yürüme konusundaki kararliligi gösteriyor…

Sinirsiz bir iktidar, itirazsiz bir toplum ve dikensiz gül bahçesi isteniyor.

Ve o yolda yürürken, tam da beklendigi gibi, son engel olarak görülen Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerine göz dikiliyor…

Hiç de sasirtici olmayan bir sekilde…

——————————-

Bugün-16 Nisan

Orhan Kemal Cengiz

Back to top button