Makale

Suriye’de tampon bölgeye ‘Havet’

April Gilespie’yi hatirlar misiniz?
25 Temmuz 1990’da Saddam Hüseyin’le sarayinda görüsürken kendisine verdigi bir cevap nedeniyle Kuveyt’in bir hafta sonra Irak tarafindan isgaline neden olmakla suçlanan ABD’nin Bagdat Büyükelçisi…

Gilespie bu görüsmede Saddam’a, ‘Kuveyt sinirina neden askeri yiginak yaptiniz?’ diye sormustu. Saddam ise müzakerelere son bir sans verdigini, istedigini alamazsa Irak’in dogal parçasi saydigi Kuveyt’i isgal edecegini diplomatik lisanin mümkün olan en açik haliyle anlatmis ve sonra Gilespie’ye su soruyu yöneltmisti:
‘ABD’nin bu konu hakkindaki görüsü nedir?’
Gilespie’nin bu soruya ‘Bizim sizin Kuveyt’le olan anlasmazliginiz gibi, Araplarin kendi aralarindaki çatismalar hakkinda görüsümüz olmaz. Disisleri Bakani Baker benden Kuveyt sorununun Amerika’yla ilgisi olmadigini size söylememi istedi’ cevabini vermesi üzerine Saddam’in ‘tebessüm ettigi’ kayitlarda yaziyor.
Ardindan 2 Agustos 1990’da Irak birlikleri Kuveyt’i isgal etti ve sonunda bu dis macera, Saddam, ailesi ve Baas rejimi için korkunç bir sonun baslangici oldu.
Simdi tabii sorabilirsiniz, ‘Çeyrek yüzyil önceki Gilespie-Saddam görüsmesi nereden aklina geldi?’ diye…
Ankara’dakilerin tuzu kuru Suudiler ve Katarlilarla kafa kafaya verip Suriye’yi ‘tampon bölge olusturma’ gerekçesiyle kismen isgal etmenin egzersizini yaptiklarina dair ‘duyumlar’ dolasima sokuldu ya, iste bu hatirlatti bana o mesum görüsmeyi.
Ve bir simülasyon yapmaya karar verdim.
Senaryo bu ya, mesela zamanimizin muktediri, Amerikali muhatabina sunu sormus olsun:
‘ABD’nin Suriye’de tampon bölgeler olusturmamiz hakkindaki görüsü nedir?’
Ben de kendimi muktedirin yerine koyarak dosya hakkinda malumat sahibi olduguna inandigim bazi Amerikalilara bu soruyu sordum; ilginç cevaplar aldim.
Hülasasini hemen paylasayim: Ne ‘Hayir, Suriye’ye asla girmeyin’ dediler, ne de müdahaleye Gillespie tarzinda yesil isik yaktilar.
Kisacasi cevaplari ‘Havet’ oldu.
Amerikalilar Türkiye’nin tampon bölge olusturmak için Suriye’yi kismen isgal etmesini kategorik olarak reddetmiyor. Bunu, koalisyonun degisken önceliklerine bagli bir seçenek olarak yeri ve zamani geldiginde degerlen- direbilecekleri izlenimini veriyorlar.
Suriye’de tampon bölge karari vermek söz konusu oldugunda baslica dört hedefin (Sorun da diyebilirsiniz) ve bunlar arasindaki etkilesimin göz önüne alinmasi gerektiginin altini çiziyorlar.
Bunlar söyle siralaniyor:
Birincisi, ISID’i zayiflatip yok etmeye verilen öncelik.
Ikincisi, Suriye’deki iç savasi sona erdirmek.
Üçüncüsü, Iran’in bölgedeki zararli etkisini azaltmak.
Dördüncüsü, El Kaide’ye bagli An Nusra ve digerleri gibi cihatçi terörist örgütleri güçlendirmeye hizmet etmekten sakinmak.
Bunlar arasindaki hiyerarsiyi ‘Mevcut durumda çözülmesi gereken en önemli mesele ya da meseleler nedir?’ sorusunun cevabi olusturuyor.
Finale kalan iki mesele ayni zamanda tayin edici ikilemi olusturuyor: Biri ISID’in zayiflatilip yok edilmesi, digeri de Esad’in gitmesi…
Bu ikisi arasinda hangisine öncelik verilmeli, hangisini halletmek için daha çok efor sarf edilmeli?
ISID mi, Esad mi?
Bütün bu sorularin pesinden gittikten sonra Amerikan baskentinde yapilan degerlendirmede bir degisiklik olmadigini ve önceligin ISID’in zayiflatilip yok edilmesi olarak kalmaya devam ettigini görüyoruz.
Son günlerde Esad rejimi Suriye’nin kuzeyinde Türkiye-Suudi-Katar Sünni ittifakinin çabalariyla cihatçi güçler karsisinda yenilgiler alarak zayiflamis olsa bile bu durum önceligin ISID oldugu gerçegini degistirmiyor.
Kendi hesabimiza su çikarimda bulunabiliriz: Suriye’de Türkiye’nin tampon bölgesi ISID’le mücadeleye katki saglamaz; tam tersine El Kaide baglantili terör örgütlerinin güçlenmesine hizmet edebilir.
Ve nihayet Amerikan baskentinin nazarinda Türkiye’nin tampon bölge kurmak için Suriye’yi isgal etmesi, yukarida aktardigimiz dört sorunun süre giden iliskili dinamikleri baglaminda ‘acilen basvurulmasi gereken bir seçenek degil’.
Bizim simülasyonumuzda bu cevap, TSK’yi Suriye’ye sokmak için onay ve destek arayan birinin yüzünde, 25 yil önce Saddam’da oldugu gibi felaketin habercisi bir tebessümün peydahlanmasina mahal vermezdi.

——————————————

Milliyet-7 Mayis

Kadri Gürsel

Balkêş e ?
Close
Back to top button