Makale

Suriye ve Bati Kürdistan’dan trajikomik haberler

Suriye ve Bati Kürdistan’dan gelen haberler, süregelen iç savas nedeniyle elbet trajik türden. Daha simdiden 100 bin ölü, birkaç milyonu asan göç, alt-üst olmus, viraneye dönmüs kent ve kasabalar, köyler…

Savasan taraflarin birbirini yok etmeye yönelik kati ve uzlasmaz tutumu, uluslararasi güçlerin, en basta da BM’nin, ABD ve Rusya’nin seyircilige dönen sorumsuz ve kaygisiz tutumu nedeniyle Suriye halkinin yasadigi bu trajedi devam ediyor.

Bu arada, insan vicdanini ayaga kaldiran tüm bu acili olaylarin yani sira komik, ya da trajikomik olaylar da yasaniyor veya bu türden haberler kamuoyuna yansiyor.

Bunlardan biri Türkiye-Suriye sinirindaki ‘kaçakçi eylemleri…’ Medyaya sik sik, Suriye tarafindan siniri zorlayan ve askerlerle çatismaya yol açan kaçakçi eylemleri yansiyor. Insan düsünmeden edemiyor: Bunlar ne gözü kara kaçakçilar böyle?..

Hem de sayilari giderek artan bir biçimde… Bir keresinde 1000 kadar kaçakçinin Türkiye sinirini asmak istedigi, bu nedenle askerle aralarinda çatisma çiktigi ve püskürtüldükleri ileri sürüldü. Son olarak ise 3000 kaçakçinin siniri zorladigi, çatisma çiktigi, kaçakçi ordusunun püskürtüldügü ve 18 askerin de yaralandigi söylendi… Üstelik bu son olay sirasinda sinirin Türkiye tarafindaki bir köy halki da, güya kaçakçilarin geçisine izin verilmedigi için askeri taslamis!..

Bu haberler üstelik Genelkurmay’in açiklamalarina dayaniyor.

Bu akil alacak sey mi? Kaçakçi dedigin küçük gruplar halinde ve siniri gizlice geçmeye çalisir; böylesine bin yada üç bin kisiyle ve vurusarak degil. Bu haberler hiç inandirici degil, düpedüz saçmalik derecesinde.

Ama isin içinde bir is olmali. Belli ki orada bir seyler oluyor, ama kaçakçi isi degil. Herhalde savastan kaçan kitleler var ve Türkiye bunlari içeri almak istemedigi için sinir boyunda böylesine olaylar yasaniyor. En azindan bunlar can havliyle ve siginmak için sinira yöneliyorlar ve sinir boyundaki Türk askeri de ates açarak onlari engelliyor. Sonra da, yaptigi is uluslararasi yasalara uymadigi için, olayi böyle kamufle ediyor.

Acaba bunlar Türkiye’nin sevmedigi türden ilticacilar mi, örnegin ÖSO’dan (Özgür Suriye Ordusu) kaçan Kürtler, ya da Esat rejimi yanlisi Araplar mi? Yoksa Türkiye artik mülteci istemiyor mu?..

Son günlerde cereyan eden bir baska komik olay ise su: ÖSO’nun Halep civarinda bir havaalanini isgali üzerine oradan kaçan 70 hükümet askeri ve iki tank YPG tarafindan esir alinmis!

Ise bakin: YPG de su günlerde ÖSO ile çatisiyor ve ÖSO’dan kaçan askerler YPG tarafindan esir aliniyor! Iddia biraz komik degil mi?..

Bu bir esir alma mi, yoksa dost güçlere siginma mi?.. Malum YPG ile hükümetin iliskisi son günlere kadar çok dostane idi, aralarinda olumsuz tek bir olay bile yasanmadi; hatta hükümet sözcüleri YPG’yi kendi milis güçleri olarak niteliyorlardi. Son günlerde bir sey mi degisti?..

Gün gelir belki degisir, ama su günlerde degisen bir sey görünmüyor.

Söz Güneybati Kürdistan’dan (Suriye Kürt Bölgesi’nden) açilmisken yeni bir gelismeden de söz etmeliyim: Son günlerde PYD-PKK çevreleri ‘Irak-Sam Islam Devleti’ kurma iddiasinda olan El Nusracilarin Halep civarindaki Kürt köylerine yönelik katliamlar yaptiklarini yaydilar ve buna iliskin resimler de yayinladilar. Ama aradan bir-iki gün geçmeden bu haberler baskalarinca yalanlandi ve söz konusu katliam resimlerinin ise birkaç ay önce hükümet birliklerince Banyas kasabasinda katledilen muhaliflere ait oldugu söylendi.

Gerçegin ne oldugu tam anlasilmadi. El kaide yanlisi El Nusra elbet acimasiz bir örgüttür, karsitlarina karsi bu türden acimasizca eylemler yapabilir. El Nusra’nin bu bölgede hayirli bir is için dolasmadigi malum. Bu örgüt bu ideolojisi ve yapisiyla elbet Kürt halkina da ciddi zararlar verebilir, katliam yapabilir.

Öte yandan PKK-PYD kesimi de inandirici degil. Bir kere bu kesim Esat rejiminin yaninda yer alip Suriye Arap muhalefeti ile çatismaya girerek Kürtleri bir oldu bitti ile karsi karsiya birakti. Ikincisi, bu durumdan yararlanip Kürtleri kendi çevresine toplamaya çalisirken bir kez daha firsatçilik yapiyor. Çünkü PYD’nin kendi disindaki Suriye Kürt hareketi ile birlik politikasi yok. Tam tersine simdiye kadar, Suriye hükümetinden aldigi destekle onlara tahakküm etmeye çalisti, onlarin siyasi çalismalarini engelledi. Sayin Mesut Barzani’nin çabasiyla olusturulan birligin kurallarina bile uymadi, zaman zaman diger Kürtlere saldirdi.

Bu nedenle, PYD-PKK kesimi inandirici olmak istiyorsa öncelikle dürüst olmali, diger Kürt örgütlerine karsi düsmanca bir politikaya son vermeli, digerlerinin varligina tahammül etmeli ve gerçekten demokratik, yurtsever bir birlik için çalismali. Çünkü Kürtlerin hak ve özgürlük mücadelesindeki basarilari buna bagli.

Daha da önemlisi, kendileri baskalarinin güdümünde olanlar, ‘birlik’ adina Kürtleri güdüm altina almaya kalkmamali. Onlar öncelikle baskansin güdümünden çikmaya çalismalilar.

8 Agustos 2013

Hüseyin Azad

Back to top button