Makale

SUSAMAM, rapçi Miraç, Kürd yanilsamasi

Rejime, sisteme dair elestirel sözlerin yer aldigi SUSAMAM adli klip 06 Eylül’de Youtube’da yayinlandi ve 2 günde 13 milyon kez tiklandi.

SUSAMAM sarkisinin klibinde yer alan rapçi Miraç, ‘HDP’lilerin sarkiyi paylasmasindan rahatsizlik duyuyorum’ dedi. Miraç bu cümlesinin sonrasinda sunlari ifade edecekti: ‘SÖYLEMEM GEREKIR. Sarkida bulunan bir kisi olarak ve tamamen yoksulu, yetimi, mülteciyi, sokagi anlatan biri olarak asiri uç siyasi kesimlerin, HDP ve FETÖ baglantili kisilerin sarkiyi paylasmasindan ve bundan nemalanmasindan asiri rahatsizlik duydugumu belirtmeliyim.’

Sonra sunlari söyledi: ‘HDP yerine PKK demek daha dogru olacak sanirim, sonuçta HDP hala aktif siyaset yapan bir parti…’

Miraç en son su cümleleri kurdu:’Attigim tweetle Kürt vatandaslari ve herhangi bir partinin oy verenlerini kirmak gibi bir niyetim, düsüncem asla yoktu. Kirdigim tüm insanlardan özür dilerim. Ben de özgür bir insan olarak bazi parti ve ideolojilere uzak durma ve dogru bulmama hakkimi kullanabilirim. Simdi tehdit ve baskilarinizi üzerimden çekin ve beni özgür insan haklarimla bas basa birakin. ‘

Kürdleri kirdigini Miraç’a hissettirebilme basarisi kimlere ait?

Kimi Kürdler Miraç’in huzursuzlugunu belirten cümlesini dogru okudular ancak yanli(s) yorumladilar. Miraç’tan anladiklarini, anlamak istediklerini söyle aktardilar: ‘Miraç Kürdlerin sarkiyi paylasmasini istemiyormus!’ Miraç açiklamasinda ‘HDP, PKK ve Kürd’ ayirimina dikkat ederken ve sonrasinda bu hassasiyetini açiklayan ve ‘yanlis anlasilmayi durdurmayi!’ isteyen ek cümleler kurarken; bazi Kürdler bu yetilerini yitirmislerdir ve çarpik bakislari ile olaylari yorumlama ve yönlendirme çabalarina devam etmektedirler.

Diger taraftan, grubun SUSAMAM sarkisinda Kürdlerden, Ermenilerden ya da tarihsel trajedilerden bahsetme zorunluluklari yoktur. Sitem edilebilir ancak grup bu yüzden suçlanmamali, kinanmamali. Kürdler, demokrat ya da dogrusu ‘kendilerine yakin hissettikleri, düsündükleri’ kisi, grup, dernek, vakif, parti vb gibilerden ‘Kürdleri de görmelerine dair’ beklenti içinde olmaktan, beklemekten vazgeçebilir; kendi sorunlarini kendileri dile getirip kendisi çözmeyi denemeye çalisabilir.

Miraç’in yazdiklarindan bazi Kürdlerin ve Kürd dostlarinin meseleyi ‘Miraç’in Kürdlere karsi’ oldugu noktasina bagladigi sonucu çikiyor. Gerçekten de sosyal medyada çogu Kürd, Miraç’i Kürd düsmanligi ile andi, suçladi. Halbuki, Miraç açikça ifade etmisti: ‘HDP’lilerin sarkiyi paylasmasindan rahatsizlik duyuyorum’ Bu cümlede Kürd kelimesi geçiyor mu? HDP demek Kürd demek mi? Bir aktivist olan Miraç, HDP ile Kürdleri kastetmedigini açiklamak zorunda kaliyor.

Miraç’in açiklamasinda geçen ‘HDP’ kelimesini ‘Kürd’ olarak gören kisiler Miraç’in açiklamalarinin ardindan ‘Miraç HDP ile Kürdleri kastetmemis, ben çarpittim ve bundan dolayi hem Miraç’tan hem de Kürdlerden özür diliyorum’ dediler mi? Hayir, neden çünkü Miraç yazdiklarinin ne anlama geldigini bilen dürüst, elestirilere duyarli, elestirilere uygun tepkiyi verebilen ve saygili biri oldugunu göstemistir. Demek ki, Miraç’in sözlerini çarpitanlarin Miraç’tan ögrenecekleri çok sey olmalidir.

HDP’nin Türk seçmenleri Miraç’in ilk açiklamasini ‘Türklere (yani halklara) yapilmis bir saygisizlik’olarak anlamadi da, HDP’nin Kürd seçmenleri açiklamayi ‘Kürdlere karsi yapilmis’ olarak neden algiladi ve yansitti? Meselenin odak noktasi tam da sudur; Kamuoyuna,ama özellikle Kürd kamuoyuna, HDP’nin Kürd partisi oldugunun, Kürdleri temsil ettiginin, Kürd siyasi hareketi oldugunun ögretilmesidir. ‘Kürdler adina HDP karar verebilir, HDP Kürd halkidir, HDP tektir, Kürd ve HDP ayni seylerdir’ algisi yaratilmaya çalisilmaktadir. HDP ise israrla Kürd partisi oldugunu kabul etmemekte, buna direnmekte, ‘Kürdler de bize oy veriyor’ demekte ve israrla benzer açiklamalar yapmaktadir.

Herhangi bir partinin Kürdlerin içinde politika yapmasina itiraz eden olamaz; ancak itiraz teori, söylemler, pratigin sonuçlarinin bütünsel olarak ‘algi ve etkileri’ ile uyusmazliginadir, hakikatin çarpitilmasinadir. Yasanan ne ise, o oldugu gibi tartisilmalidir.

CHP, MHP ya da AKP elestirisi yapilinca kimse Türkleri elestirdin dememektedir ancak HDP elestirisi yapilinca bazi kisiler hemen konuyu ‘Kürde saldiri’ noktasina getirmektedir. Bu, basit bir çarpitma degildir; belli bir Türk politik hattinin söylemidir. HDP’ninKürd merkezli politika yapmadigini, Kürdleri temsil etmedigini, Kürd tarafi olmadigini Kürdlerin bir kismi bile kabullenirse ve buna uygun davranirsa; HDP’ye oy veren, sempati duyan Kürdler HDP’ye karsi en azindan bu kadar sahiplenici olmayi birakacaktir.

HDP’yi olusturan, yönlendiren ve demokratik dönüsümü amaçlayan bu Türk HDK hattinin temsilcileri çogunlugu Kürd seçmene ait olan oyla seçilmekte, o Kürd oylarinin verdigi somut güçle politika öne sürmekte, Kürdün cani ile direnmekte; Kürdün ‘istikrarli’ tavrina güvenerek planlar yapmakta, kendi ideolojileri salonlarda, sokaklarda ve cezaevlerinde Kürd varligi ve Kürd sesi ile yankilanmaktadir. Kendi öz ‘oy’ sayisiyla ve ‘kitle’ gücüyle avuçlarindaki bu ‘araç’ kaybolursa geriye ne kalir? Ihtiraslarini gerçeklestirebilecek araci yitirdiklerinde ne halde olurlar bilemem ancak, geriye kendini koruyabilen ve gelistirebilen modern Kürd toplumu için güçlü bir çikis dönemi firsati dogacagindan eminim.

Aziz Yagan

Back to top button