Makale

Tarih tekerrür eder mi?

Tayyip Erdogan, Merkez Bankasi Baskani’na çok kiziyor. Erdem Basçi’nin ‘Enflasyon asagi düserse faiz açisindan bunu degerlendirebiliriz’ demesine öfkelendi. Faizin enflasyona baglanmamasi gerektigini, zira enflasyonun sebebinin yüksek faiz oldugunu söyledi.

Ne görelim!!! Önce Ali Babacan, sonra da AK Parti Genel Baskan Yardimcisi Besir Atalay, Cumhurbaskani’nin bu görüslerine karsi çikarak Erdem Basçi’yi sahiplendiler.

Ali Babacan, ‘Merkez Bankasi’nda gayet yetkin bir ekibimiz var. Kendilerine güveniyoruz ve dogru zamanda, dogru seyi yapacaklarina inaniyoruz’ dedi.

Besir Atalay ise ‘Merkez Bankasi Baskanimizi, baskan olmadan çok önce tanirim. Kendisine çok güvenirim ve çok basarili da bir Merkez Bankasi Baskanligi yaptigini düsünüyorum’ diye konustu.

Bu sözlere bir de Hakan Fidan’in Erdogan’a ragmen MIT Müstesarligi’ndan istifa edip, AK Parti’den milletvekili adayi olmasini ilave edersek, siyasette ciddi bir fokurdamanin varligi inkâr edilemez. Bu konusanlar siradan insanlar degil. Zaten Bülent Arinç da Hakan Fidan’in istifasini su sözlerle degerlendirdi: ‘Ortada sadece bir gerçek var. Sayin Basbakanimizin uygun bulmasi ve takdirleriyle MIT Müstesari Sayin Fidan görevinden ayrilmis ve milletvekili aday adayi olma istegini ortaya koymustur. Sayin Basbakanimizin takdiri söz konusudur. Onun takdirinin söz konusu oldugu bir yerde de artik hiçbirimizin yorum yapmasina gerek bulunmamaktadir.’

Hakan Fidan konusunda bir danisikli dövüs hadisesi yoksa ve Tayyip Erdogan’in itiraz ettigini söylemesi gerçegi yansitiyorsa, seçim sonrasi kozlarin paylasilacagi bir dönem açilabilir. 1999 seçimleri öncesinde de, Refah/Fazilet Partisi içindeki bir grup, sürekli disaridan müdahale eden Erbakan’la hesaplasma karari vermisti. Seçim sonrasini beklediler;

Erbakan’in mutemedi Genel Baskan Recai Kutan’a karsi ayaklandilar. Abdullah Gül’ü aday göstererek, yönetimi ele geçirmek istediler. AK Parti’de böyle bir gelisme olacaksa, Davutoglu da Ak Saray’in vesayetçi tavrina tepki gösteren grubun içinde yer alacaktir. Emarelerini Atalay, Arinç, Babacan’in çikislari ve Hakan Fidan olayiyla görüyoruz. Belli ki, Ak Saray’in yasalara aykiri müdahalesi rahatsizlik yaratiyor. Gene anlasiliyor ki, genel seçimlerde, kendileri gibi düsünen olabildigince genis bir kadroyu parlamentoya sokmayi hesap ediyorlar. Muhtemelen bu yüzden özenli davraniyorlar.

Yazdiklarim sadece bir tahmin. Acaba Fazilet örneginde gördügümüz gibi tarih tekerrür eder mi? Eger 2015 seçimlerinde AK Parti’nin oylari gerilerse edebilir ve bunun faturasi Ak Saray’a çikarilir

Sirlar, küpüyle siyasette

Basbakan Ahmet Davutoglu, göreve gelir gelmez bazi sözler vermisti. Mesela, artik torba yasa çikmayacagini müjdelemisti. Ama gelin görün ki Iç Güvenlik Paketi bir ‘torba yasa.’ Torba yasa, farkli kanunlarda yapilmasi düsünülen degisikligin tek bir yasada toplanmasi anlaminda kullaniliyor. Davutoglu sözünü tutamiyor. Çünkü koltugun esas sahibi o degil.
Seffaflik konusunda da vaatleri vardi. Sözde, mal bildirimi, partilerin il baskanlarini da kapsayacak sekilde genisletilecek, imarda elde edilen rantlarin belediyeler tarafindan kullanilmasi saglanacakti. Tayyip Erdogan’in itirazi üzerine bu sözünü yerine getiremedi.

Tabii, Davutoglu bakanlarin da Yüce Divan’a gitmesini arzu ediyordu. Ak Saray’in müdahalesi sebebiyle bunu da basaramadi. Üzerinde koca bir saibe kaldi.

Basbakanlik koltugu müthis bir itibar asinmasi yasiyor. Acaba Hakan Fidan’in siyasete sokulmasi, Ak Saray karsisinda dengelerin degismesini saglayabilmek için mi? Fidan, Tayyip Erdogan’in ‘sir küpü’ olduguna göre, simdi bütün bu sirlar, küpüyle siyasete tasiyor. Küp dolusu sir… Bir güç dengesinde hiç de fena sayilmaz.

Erdogan U dönüsü yapinca…

Hakan Fidan’in siyasete girme ihtimali kendisine soruldugunda Tayyip Erdogan su cevabi vermisti:

3 Subat 2015: ‘Basbakan Davutoglu, bu konuyla ilgili kanaatimi bana sordugunda, zaten verdigim cevap kendisinde gizlidir. Burada desifre etmem önce kendime saygisizlik olur.’

Ama aradan 5 gün geçti. ‘Desifre etmem’ dedigi konuyu Erdogan açiklayiverdi. Davutoglu’nu bagimsiz göstermeye yönelik bir taktik mi yoksa sözünü dinlemeyen Basbakan’a karsi bir öfke tezahürü mü, had bildirme mi, bilemiyorum. Acaba kendisine saygisizlik etmeyi göze alip, bu açiklamayi niçin yapti:

8 Subat 2015: ‘Sayin Fidan’in adayligina olumlu bakiyor muyum sorusunu açik sözlü olarak degerlendirmek isterim. Ben adayligina olumlu bakmiyorum. Çok açik net söyleyeyim. Bunu Basbakan’a da söyledim.’

Tayyip Erdogan’in bu ani U dönüsleri, her firsatta Ak Saray’a bagliligini göstermeye çalisanlari da ters köseye yatiriyor. Bunlardan biri Samil Tayyar. Cumhurbaskani’nin 8 Subat açiklamasindan birkaç saat önce Samil Tayyar, Hakan Fidan’in istifasiyla ilgili söyle bir tweet atti: ‘Vesayetle mücadelenin önemli ismi Hakan Fidan bundan sonra hizmete siyaset yoluyla devam etmek istiyorsa yanindayiz. Rabbim yolunu açik etsin.’
Rabbim Samil Tayyar’a kolaylik versin!

Sikâyet

Gümrük Muhafaza müdürlerinin bir sikâyeti var. Kiyafetleri degistirilince, tipki özel güvenlikçilere benzemisler.

Bu yüzden, yolcular nezdinde hiçbir itibarlari kalmamis.

‘Çantayi aç’ diye müdahalede bulunduklarinda, ‘Siz ne karisiyorsunuz’ cevabini aliyorlarmis.

Devleti temsil eden ve büyük sorumluluklari olan Gümrük Muhafaza memurlarina bu yapilan haksizlik degil mi?

Kahveci ve Bitlis

Adnan Kahveci, sözünü sakinmayan, dürüst bir politikaciydi. Genç yasinda elim bir kaza neticesinde hayatini kaybetti. (5 Subat 1993) Trafik isareti bulunmadigi için, arabanin ters yola sapmasi hâlâ ‘Kasitli bir ölüm mü’ diye tartisiliyor. Bu konuda süpheler devam ediyor. Isin polisiye tarafina girmeden, özellikle yolsuzlugun ayyuka çiktigi, menfaatin kol gezdigi siyaset dünyasinda, Kahveci gibi dürüst ve temiz kalabilmis bir insani yukaridaki birkaç cümleyle anmak istedim.

1993, faili meçhuller yiliydi. Zaten, bu yüzden Adnan Kahveci’nin ölümü süpheli bulundu. Ayni yil, Kahveci’den hemen hemen 2 hafta sonra, Jandarma Genel Komutani Esref Bitlis’in uçagi Diyarbakir’a giderken düstü. (17 Subat 1993) Teknik bir ariza denildi ama birçok kisi Bitlis’in, fincanci katirlarini ürküttügü için hayatina kastedildigine inaniyor. Bütün bunlar, komplo teorisi mi yoksa gerçek mi? Kimsenin bilmesine imkân yok.

Meselelere çözüm arayan, vatansever ve dirayetli bir komutani rahmetle yâd ediyorum.

————————————

Bugün-13 Subat

Nazli Ilicak

Back to top button