Tarihe not düsmek
Bilindigi gibi sanal alemde, hiçbir bilimsel ve arastirmaci özelligi olmayan, sirf kafa karistirip Kürt ve Kürdistani degerlere saldiran yazilarin yayinlandigi adina Kürdistan Stratejik Arastirmalar Merkezi denen internet sitesi var. Bu sözüm ona arastirma merkezi, geçenlerde birbirini tamamlayan iki yazi yayinladi. Yazilarin basliklari, onlarin Kürt düsmanligi üzerine kurgulandigini gösteriyor. Basliklar söyle: ‘Asiret liderliginden devlet baskanligina’ ve ‘Ihanet çemberinde kirli ittifaklar.’ Her iki yazinin da Kürtler icin çok önemli olan böylesi bir ortamda yayinlanmasi oldukça manidardir. Neden derseniz?
Özellikle Irak’taki gerici ISID saldirilariyla baslayan ve Kürtlerin bu saldirilara cevap olarak konumu tartismali olan Kerkük’e girip sehri koruma altina almalari ve bu tartismali duruma son vermelerinin tüm Kürdistanlilar tarafindan sevinçle karsilandigi bu kritik süreçte, Kürtler, Güney’in bu kazanimlarina cani pahasina sahip çikmaya çalisirken, KCK-PKK politikalari dogrultusunda yayin yapan bu sitedeki ‘yazilar’, daha dogrusu mesnetsiz ve igrenç yalanlar, Kürtler tarafindan üzüntüyle takip ediliyor.
PSK Genel Sekreteri Kek Mesut Tek, geçenlerde yaptigi bir söyleside “Vahsi ve kötü insanlar bazen iyi isler yapabiliyorlar” diyerek Güney’in bu kazanimina sahip çikmisti.
Sen bir taraftan ulusal birlige yönelik mesajlar vereceksin (Bakiniz Sabri Ok’un açiklamalari), bir taraftan da sayin Mesut Barzani ve kahraman pesmergeler için en agir hakaret ve iftiralara bas vuracaksin. Insana “bu ne perhiz bu ne lahana tursusu” demezler mi?
Ancak sunu iyi bilmek gerekir ki, yurtseverliklerinden hiç kimsenin kuskusunun olmadigi genis bir Kürdistani kesimin, böylesi tavir ve yazilari tasvip etmediklerini biliyoruz. Ancak bu yeterli degildir. Bu tür yazilara, daha sesli bir tepki göstermek gerekir.
Bundan sonra PKK-KCK yönetici kadrolarina düsen görev; gerçekten “hem nalina hem mihina” anlayisiyla degil Kürdistani bir yaklasimla geçmis ve suanki yanlis politikalarindan vazgeçip Güney’in kazanimlarina koruyucu bir anlayisla yaklasmalari. Bu tüm Kürdistan’lilarin ortak beklentisidir.
Aksi halde, yine “bildiklerinden sasmama” gibi bir tavri sürdürmeleri, ileride, yeteri kadar bedel ödemis bu halk tarafindan çok agir bir biçimde mahkum edilecektir.
Suanki konjokture uygun düsen, hepimizin “Yekitiyeme heza meye” siariyla hareket etmesidir.
Inaniyorum ki tüm Kürdistani parti ve örgütler, bugün Güney’deki kazanimlara iliskin tavir, davranis ve politikalariyla tarihe not düsecekler.
Sahin Çetin