Tekçi siyaset, yani kargadan baska kus tanimamak
Yasantimizi belirleyen aliskanliklari, hayati kurgularimizi, öfkeli veya akilci ideolojik yönelimlerimizi ailemiz ve dini inançlarimiz kadar yasadigimiz cografyanin siyasi ve sosyolojik yapisi belirler. Aliskanliklarimiz sayet siyasi dayatmalarla bizi hayat içinde dogrularla karsilasmaktan uzak tutuyor, gelenekçi, töreci dayatmalarla da destekleniyorsa, siyaset karsimiza sorgulanmayan, elestirilemeyen korkulur kliselerle çikacak. Klise siyaset öyle bir doktrindir ki uyulmasi halinde toplumun yapisini yikacak despotizme dönüsecek. Despotik siyaset de beyinlere Temel’in kiralik takasi gibi bakarak kumandayi hep elinde tutmak isteyecek. Böylece toplumun kendine özgü siyasi durus sergilemesine izin vermeyecek ve dayattigi sefaletin boyutlarini ‘nerde hata yaptik, ‘diyerek kendisini sorgulama geregi duymayacak. Nasilsa elinde sefaletin kurbanlarini susturacak kisiye veya kisilere endeksli, her seyi örtücü sihre sahip kliseler var.
Zaten klise, dogasi geregi hileli bir sözcüktür ve tekçi siyaset mantiginin öngörüsüdür. Yani dogada istedigi kadar binlerce tür kus olsun, uçan her yaratik kendisi için kargadir. Kargadan baska kus tanimaz.
Kuvvete ve servete tapinmayi gerekli kilan despotik siyaset mantiginda menfaate düskünlük rüsvetçi, hortumcu, dolandirici dalkavuk aktörler yaratirken, toplumun hayatini dumura ugratacak sosyal hastalik olan uyusturucu kullanimi, ahlaki çöküntü, dilencilik ve doga tahribati benzeri fenaliklarla hayatlari kirletecektir. Bu fenaliklar, toplum hayatinda filizlenecegi için bir gün kendi kendini islah edecegi beklentisi içinde olmak yanilgidan baska anlam ifade etmeyecek. Kanuni tedbirler zaten caydirici degil.
Klise yönetimlerin yarattigi despotik siyaset mantiginin toplumun çogunlugunca kabul görmesi, vazgeçilmeyen aliskanliklara dönüsmesi elbette mümkün degil. Gündelik yasamda farkindaliklarla biriken tepkiler, gün gelir toplumun öz dinamiklerince siyasi karsi koyusa dönüsecektir. Ister Türk, ister Kürt siyasetinde olsun ceremesini halka çektirmek pahasina olsa bile çelmelerle siyaset disi birakma çabalarina ragmen dinamiklerin siyaset disi birakilmasi mümkün olmayacak.
Tipki ne mesru ne de ahlaki olmayan, kemalist elitlerden fotokopi edilmis çelmelere ragmen HAK-PAR’in siyaset arenasinda dimdik ayakta durusu gibi.
Otuz yildir Kürtlerin iç dinamiklerinin, ergenekon-feodalizm ortakliginin bencil çikarlari ugruna tahrip edidigi, vicdanlara pres uygulandigi, Kürt sorununun siyasi kibirle yerlerde sürüklendigi, akla karsi kliselerle savunma bentlerinin kuruldugu günümüzde, Kürtlerin ihtiyaci sonucu politik sahnede yerini almis, siyaset arenasinda sandigi isaret eden HAK-PAR’a duyulan hayaller umuda dönüsüyorsa, HAK-PAR’i tanitmak, desteklemek ille de HAK-PAR’li olmayi gerektirmiyor. Çünkü HAK-PAR, elde kiliç hayaletlerle savasmak yerine Kürtlerin temel ihtiyaçlarini gözetiyor. Öyleki önümüzdeki seçimde özellikle Diyarbakir’da seçmen, bu partinin rakiplerine fark atacagi beklentisi içinde.
Çünkü HAK-PAR diyorki;
Yeni anayasanin, ülkenin çok renkli toplumsal yapisina uygun olarak herkesi kapsayan vatandaslik tanimini, anadilde egitimi, AB standatrlarinda temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altina alinmasini istiyoruz.
Kadina karsi siddetin yogun bir sekilde sürdügü günümüzde, kadinlari siddetten korumak için yeter sayida koruma evi, güvenlik tedbirleri ve kadinin toplumsal ve siyasal yasama katilimi, ayak üstünde durmasi için ekonomik ve sosyal tedbirler alacagiz. Çocuk yasta evliliklere karsi çocuklarin ve yetiskinlerin egitimi öncelikle belediyelerin görevidir. Bu anlamda muhtarlar, doktorlar, egitimciler ve imamlarla isbirligine gidilecek. Yillarca sürmüs kirli savasin disa vurumu öfkeye karsi toplumu egitecegiz. Böylece umudu, insana duyulan sevgiye çevirecegiz.
HAH-PAR olarak yerel yönetimler alaninda modern, planli, yasanabilir kent politikasi izleyecegiz. Belli çevrelerin rant tutkusu, arsa spekülasyonu ve kisa yoldan zenginlesme hirsiyla kent mimarisi alt üst edilmis. (Örnegin Diyarbakir merkez ilçesi Kayapinar’in kent mimarisinde yapilan tahribat. ) Bu alanda yaratilmis tahribati düzeltmek için sistemli, planli çalisma yapacagiz. Yesil alanlari koruyup büyütecegiz. Spor sahalariyla kentleri yasanir hale getirecegiz.
Rahat trafik için yer alti ulasim agina, yer üstünde rayli sistemlerle gelis gidisleri kolaylastirmaya HAK-PAR olarak talibiz. Ülkemizin bir deprem bölgesi oldugu gerçeginden hareketle konutlari depreme dayaniklilik testine tabi tutacagiz. Yerel planda farkli dil ve kültürlerin korunmasi amaçli sosyal ve kültürel faaliyetleri kolaylastirici yeter sayida kültür merkezleri olusturacagiz.
Gözbebegimiz olan çocuklarimizi ve gençlerimizi uyusturucu ve benzeri olumsuz, sagliga zararli aliskanliklardan korumak için tedbirler alacagiz. Yardima muhtaç insanlara konut, saglik, beslenme yardimi ve benzeri sosyal destekler için kurumlar olusturup kaynak saglayacagiz. Bunlari yaparken, göçertilmelerle köylerinden, üretim alanlarindan koparilip kent varoslarinda olusturulmus gettolarda yasamaya zorlanmis insanlarimizin köylerine, üretim alanlarina dönüsü kolaylastirmak için hukuki ve siyasi mücadele verecegiz, diyor.
Belediyecilik anlayisimiz insan için insanca yasama odakli olacak. Bu anlamda her mesai saati baslandiginda belediye hizmet birimlerinde ‘HAZIRUN’ imza sirküleri olacak. Böylece (sayet varsa) kimsenin avanta maas almasina izin vermeyecegiz.
Bizim toplumu yönetmek gibi bir derdimiz olmayabilir. Ancak örtülü-örtüsüz, legal-illegal görünümlü tehditlere boyun egmeyen, elit tabakanin güç kaynagi olmak yerine arastiran, sorgulayan, müdahaleci, iradesi ipotek altinda degil, kendi özgür iradeli bir toplum yaratmak ilk derdimiz olacak.
Saygilarimla.
ALI KIZILAY
Diyarbakir Merkez ilçesi Kayapinar Belediye Baskan Adayi
Ali Kizilay