Toplu cinnete itiliyoruz
Halk öfkeyle burnundan soluyor, tencere patladi patlayacak ve su ülkenin basbakaninin -yani topluma güvenlik, yurttasa huzur ve sükûnet saglamaktan sorumlu olan kisinin- dün söylediklerine bakin:
‘Molotofkokteyli kullananlara, buna karsi olan halk da kendini savunur.’
‘Iki kadin milletvekili, Özgecan olayindan sonra öyle bir intiba vermek istiyorlar ki kadin milletvekilleri gidip kürsüyü isgal ediyor. Kadinligi neredeyse bir provokasyon unsuru olarak kullaniyorlar.’
Zaten birbirine iyice husumet duyar hale düsürülmüs olan, müzmin bir çaresizlige sürüklenen halk kesimlerini yatistirmasi gereken kisi, bir kesimi ötekilere karsi adeta siddete çagiriyor. Önlemesi gereken siddeti mesrulastirmaya çabaliyor.
Meclis’te, evvel zaman içinde benzeri AP’lilerin Çetin Altan’i hedef alan (19 Subat 1968) linç girisimlerini, iktidar saldirisinin suçunu muhaliflerin kadin olmasina baglayip mazur göstermeye çalisiyor.
Birkaç gün önce bu köseye ‘Patlatacaksiniz’ basligini koymustum.
Hakikaten patlatacaksiniz.
Meclis’teki ‘tokmakla ikna, yumruk ve tekmeyle izah etme’ durumu, bu ilkellik, saldirganlik, ülkeye kanca atan halet-i ruhiyeyi gayet açik bir dille anlatmakta.
Akil, fikir, iz’an uçmus gitmis vaziyette.
Geri gelecegi de son derece süpheli.
Akilsizlik tirmanisi sürerken
Inat, inkâr ve siddete kilitlenmis bir zihniyete mahkûm kaldik.
Is geldi, ‘Kadinliklarini kullanip birbirlerini dövdüler, kafalarini yumruklara vurarak kendilerini yaraladilar’ zirvaligina kadar vardi.
Bu akilsizlik tirmanisi sürerken, ortami sakinlestirmesi gereken basbakan yangina körükle gitmeyi marifet sayiyor.
Meclis disinda binlerce avukat sokaklara döküldü.
Kadinlar katledilip yakiliyor, cesetleri parçalaniyor, kadinlarin korkusu, kaygisi sokaklara yayiliyor, ama gözü dönmüs bir vicdansizlar güruhu bu sosyal feryadi, insanlik pusulasini iyice kaybetmis dalkavuk medyayi kullanarak sulandirmaya, bosa çikarmaya çalisiyor.
Kartopu yüzünden gazeteci öldürülüyor.
Arkadaslari, halk bir anda sokaga dökülüyor.
Bakin, hakikaten patlatacaksiniz.
Toplumun bir yarisinin oy destegini magrurluga tahvil ettiniz.
Size destek vermeyen kesimlerin üzerine üzerine gitmeyi, her itirazlarina hiddet ve siddetle mukabele etmeyi ‘milli irade’ safsatasina bulayip hak saydiniz.
Böyle bir ilkelligin herhangi bir demokrasi lugatinda karsiligi yoktur.
CHP lideri ABD anayasasina atifta bulunuyor ve oradaki ‘Eziyet dayanilmaz hal alirsa halk direnis hakkini kullanir’ mealindeki ifadesinin altini çiziyor.
Bunun tercümesi, anlamadiysaniz, sudur: Demokrasinin bekasi için halk demokratik direnme yollarini sonuna kadar kullanir.
Bunu da çarpitiyorsunuz.
Bakin, bu toplumun yaridan fazlasi, ekstradan ‘deli gömlegi’ olan,
olaganüstü hal ve polis devleti vadeden bu Iç Güvenlik Paketi’niistemiyor.
Meclis’te birbirine pek çok konuda zit olan üç muhalefet partisi de bu paketi istemiyor.
Is-te-mi-yor.
Yapmayin.
Unutun bu paketi.
Çünkü patlatacaksiniz.
Kavga daha da büyüyecek.
Bu otoriterlikten vazgeçin
Bakin, öyle bir gerilim hattina sürüklediniz ki böldügünüz bu toplumu, bundan sonra hangi olay çikarsa çiksin, zincirleme bir kaza bile politize olacak, sosyal dikisleri daha da attiracaktir.
Belgradli sinemaci Goran Paskalyeviç ödül kazanan filmi ‘Barut Fiçisi’nda, Yugoslavya’da insanlara zehir gibi zerk edilen öfkenin son asamada her seyi nasil siyasete ve siddet üzerinden iç hesaplasmaya sürükledigini anlatir.
Paçalarimizdan çekilerek sürüklendigimiz yerin bundan farki yok artik.
Vazgeçin bu otoriterlik, bu hot zot sevdasindan.
Vazgeçin yalanciliktan, iftiradan, kiskirtmadan, korku saçmaktan.
Hakim oldukça cilkini çikardiginiz medyadan yayilan akla fikre zarar, yalan haberlerle iktidarin bekasini saglayacaginizi, muhalif gördügünüz herkesi hain, casus ilan ederek kazanacaginizi saniyorsunuz.
Kazanabilirsiniz.
Ama yönetilebilir olmaktan çikan bir ülkede kazanç, iflasa esittir.
Ilke, ahlak, vicdan iflasidir bu.
Unutmayin.
————————————————-
Yavuz Baydar
Yavuz Baydar