Makale

Tünelin ucu göründü

Son birkaç yil boyunca, Türkiye’nin karanlik bir tünele girdigini ve tünelin ucunun görünmedigini yazip durdum. Nihayet, tünele çig bir isik düstü ve tünelin ucu göründü: derin bir uçurum!

Cumhurbaskanligi önderliginde iktidar çevresi, dün itibariyla, ‘Türk tipi baskanlik’ sistemine geçis sürecini resmen baslatti. ‘Baskanlik sistemi tartisilmali’ diyorlardi, o halde, sonuca bir faydasi olmayacak ama tartisalim, belli ki daha sonra herhangi bir seyi tartisma imkânimiz büsbütün ortadan kalkacak. Iktidar zihniyetinin ‘Türk tipi baskanlik’ dedigi, ‘üstat’larinin hayalini kurdugu bir tür ‘Basyücelik devleti’. Nasil bir sey oldugunu merak eden açsin okusun. Maalesef bu ülkede iki tür otoriter siyaset geleneginin disina çikamadik. Bunlardan biri Jakoben modernlesme adina Kemalist otoriterlik gelenegi, digeri ona tepki olarak gelisen sagmilliyetçi- muhafazakâr-Islamci otoriter gelenektir.

Ilki, tek parti dönemi çerçevesinde, ‘Cumhuriyet Devrimi’ni gerçeklestirmek üzere, asti, kesti, susturdu, bastirdi, sindirdi. Sonra, ‘Moskof korkusu’ ile apar topar Bati ittifakina girmek üzere, çok partili hayata geçildi. Bu kosullar altinda iktidar olan Demokrat Parti, ikinci bir ‘tek parti yönetimi’ kurmaya giristi, ama statükonun eski bekçileri henüz gücünü kaybetmemisti, askerleri duruma el koydu, utanç verici bir darbe süreci ile siyasal sistem iyice dejenere oldu. Sonuçta, dikis bir türlü tutmadi, isin ucu 12 Eylül askeri rejimine vardi. Ardindan, demokratiklesme adina ne varsa ters tepmeler ile karsilasti. Kisacasi, geldigimiz nokta ikinci, yani ‘sag otoriter siyaset gelenegi’nin en çig hali ile iktidar olmasi.

Türk tipi baskanlik

‘Türk tipi baskanlik’ sisteminin ne oldugunu kavramak için, sag otoriter gelenegin geçmisine ve zihniyet dünyasina göz atin yeter. Maalesef, bu ülkede Kemalist otoriterlik anlayisinin karsisinda, özgürlükçü, demokratik bir itiraz birikimi yasanamadi. Sag siyaset gelenegi, özgürlükler, demokrasi, hukuk düzeni fikriyati üzerinde insa edilmekten çok uzak bir mecradan beslendi. Itiraz degil, maslahat; elestiri degil husumet; haysiyetli bir isyan degil, eziklik ve asagilik kompleksi; bunun sonucu olan pusuya yatmacilik, intikamcilik, kontrolsüz öfke ve en çok küfredenin yürekleri en çok soguttugu bir seviyesizlik, yetersizlik, edep adap yoksunlugu ve bitmez tükenmez bir hirçinlik, en kötüsü tüm bunlarin mecmuasini ‘dava’ sanmak, özetle ‘zavallilik’, kisaca ‘acinacak hal’.

Baskici siyaset

Tam da bu nedenle, sag siyasi gelenek, seküler olmayan bir devlet ve muhafazakârdindar- milliyetçi bir baskici siyaset hayali, bir intikam hirsinin ötesine gidemedi, siyaset oyunu bu amaca ulasmak için güç devsirme macerasindan ibaret oldu. Simdi, Cumhuriyet devriminin hayata geçmesi için, ne yol tutulduysa, ‘2002 Devrimi’ ile ‘Yeni Türkiye’nin hayata geçirilmesi için benzer seyler yapilacak. Degisen tek sey, ‘Tek devlet, tek millet’ formülündeki ‘devlet’ ve ‘millet’ kavramlarinin mahiyetinin degismesi olacak.

Devlet yine basat ve ceberut ama bu kez Islami iddia ve dayatma içinde, ‘millet’ yine türdes, organik bir bütün olacak, ama makbul vatandas laik, Batili ve milliyetçi degil, bu kez dindar ve milliyetçi olacak. Bu rejim de gik diyeni ‘düsman’ ilan edecek ve hukuku kendine uydurup cezalandiracak, zaten halihazirda yaptiklari bu ve daha da yapacaklari hakkinda yeterince fikir veriyor. Hiçbir otoriter rejim, kapikulu, dalkavuk, soytari kadrosunda sikinti çekmez. Eski tipin yerini, daha kalabalik olan yenisi çoktan almis vaziyette, ama yaris daha da hizlanacak, hayal etmesi zor ama düzey daha da düsecek.

‘Türk tipi Anayasa’nin hukuki temelini olusturdugu ‘Türk tipi Baskanlik’ ile yeni bir ‘devrim’ ve ‘devrim hukuku’ hayata geçecek, Cumhurbaskani bunu açikça söylüyor, dün itibariyla, fiiliyatta isleyen süreci resmen baslatmis oldu. Ben, kendi hesabima bu gidisi tam bir kâbus senaryosu olarak görüyorum; özgürlük, demokrasi, hak, hukuk derdi olan herkes için benzer bir durum söz konusu. Bizim gibiler hiçbir devirde makbul vatandas olmadi, gerisini ‘akli basinda muhafazakârlar’ düsünsün, onlar için hayat daha zor olacak.

———————————————–

Cumhuriyet-29 Ocak

Nuray Mert

Back to top button