Türkler, Kürtler, Lazlar (1)

Lazlar, hirçinliklariyla, atakliklariyle, bagnaz Müslümanlik ve fanatik Türkçülükleriyle taniniyorlar. Son zamanlardaki Hiristiyan din adamlarini öldürmeleri, Kürt ve sosyalistlere yönelik linç girisimlerde bulunmalari nedeniyle, ülke gündeminin ön siralarina çiktilar.
Ben de bu nedenlerle, ulusal kimliklerine sahip çikmayan, kendisine yabancilasan, eriyip yok olmayla karsi karsiya gelen, kendine degil baskalarina hizmet etmeyi tercih eden Lazlarla ilgili bildiklerimi, siz degerli okuyucularima aktarmaya karar verdim ve bilgisayarin basina oturdum. Beni kim mi dinler? Eeee orasina ben karismam.
Biz Kürtler, ülkeden kilometrelerce uzaktaki bazi sömürge ülkelerinin ulusal kurtulus mücadelelerine yogun ilgi gösterdigi halde, yani basindaki Kürt halkinin ulusal kurtulus mücadelesine görmemezlikten gelen Türk sosyalistlerine, hakli olarak çok kiziyoruz. Keza, ayni durumdaki Türk müslümanlarina, Türk Alevilerine, Türk kadinlarina ve Türk liberallerine de çok kiziyoruz.
Peki biz Kürtler, iç içe yasadigimiz Lazlar hakkinda ne biliyoruz acaba? Onlarin sorunlarina ne ölçüde ilgi gösteriyoruz? Sorunlarinin çözülmesi için neler yapiyoruz? Bu konuda elle tutulur bir projemiz var mi? Kisacasi bizim durumumuz, kizdigimiz insanlarinkindan pek farkli degil.
Peki, Laz diye bir halk, Lazistan diye bir ülke var mi? Kendine özgü bir dili ve kültürü var mi? Kime yakinlar, kime uzaklar? Eger varlarsa, niye Ben Lazim’ demiyorlar? Neden hak ve hukuk talebinde bulunmuyorlar? Neden kendine yabancilasip, kurulu düzene boyun egiyorlar?
Türk kabileleri bu cografyaya geldiklerinde, Anatoliya’da Bizanslilar, Kürdistan’da Kürtler, Lazistan’da lazlar, bu cografyada dagilmis sekilde de Ermeniler yasiyorlardi. Türkler, bir kaç asir içinde, bu cografyanin sahibi konumuna geldiler. Dagdan gelip bagdakileri kovmaya basladilar.
Bu giristen sonra, konunun esasina gelmek istiyorum. Lazlar, bazilarinin söyledigi gibi Gürcü, Rum (Pontus) veya Ermeni degil, bunlardan tamamen bagimsiz otantik bir halktir. Lazlarin, Megrellere yakin, Gürcülere ise uzak akrabaliklari söz konusudur. Lazcayla Gürcüce, Kürtçeyle Farsca gibi, bir birine akraba olan iki dildir. Lazlar, Gürcü alfabesini kullanmaktadirlar.
Lazlarin yazili tarihi, 3 bin yil geriye uzaniyor. Lazlar, eskiden Ordu’dan Abhazya ile Gürcistan’a kadar uzanan Karadeniz kiyisinda, yakin akrabalari olan Megrellerle beraber yasiyorlardi. Eskiden ülkelerine, Tçaneti diyorlardi. Uzun yillar bu ülkeyi Megrel beyleri yönettiler.
M.Ö. birinci yüzyil sonralarina dogru, Romalilar Tçaneti’yi istila ettiler. Ülkenin yönetimini Megrellerden alip, Laz beylerine verdiler. Bu tarihten sonra ülkenin adi Lazika, yani Lazlarin ülkesi olarak degistirildi.
Daha sonra Pers Sahi Ikinci Yerdigerd, 446 yilinda Lazika’yi isgal etti. Bu iki sömürgeci devlet, Lazika’yi isgal altinda tutmak için, Laz beyleriyle Megrel beylerini bir birine karsi kiskirtip savastirdilar. Megrel beyleri Romalilardan, Laz beyleri de Perslerden yana tavir takindilar. Iki düsman kampa bölünen bu iki kardes halk, bir birlerinin kanini döktüler. Bu düsmanlik yüzünden Lazlar, Hiristiyan dinini terk edip, Perslerin dinini kabul ederek, Mazdaist (putperest) oldular.
6. yüzyilin sonunda, Arap ordulari Lazika’yi isgal ettiler. Bu sefer de Islam dini Lazlar arasinda yayilmaya basladi.
Lazika, daha sonra da Mogul istilasina ugradi.
Daha sonra da Bizanslilar Lazika’ya el koydular.
Son olarak da Osmanli ordusu, 1461 yilinda Lazika’yi isgal etti. Laz Krali Davit ile 8 oglunu bogdular. Lazika ülkesini Osmanli Imparatorluguna bagladilar.
Osmanli ordusu 2. Selim (1512- 1520) döneminde, Lazika’da büyük bir katliam gerçeklestirdi. Tüm kiliseler kapatildi, yerine cami ve medreseler açildi. Din adamlari öldürüldü. Gürcü alfabesi yasaklandi. Arap alfabesi ve Türk dili zorunlu hale getirildi. Lazca olan tüm cografi ve insan isimleri yasaklandi. Yerlerine Türkçe isimler konuldu.
Osmanli idaresi Lazlari asimile etmek için, Lazlari ülkenin çesitli yerlerine sürdü, bosaltilan yerlere Afsar, Ermeni ve Kürt asiretlerini yerlesterdi. Laz halkini Türklestermek ve islamlastirmak için, asimilasyon politikalarini yürürlüge koydu.
Lazika tam 460 yil Osmanli isgalinde kaldi. Bu süre zarfinda uygulanan yasak, baski asimilasyon, göç ve sürgün politikalari sonucunda, ülkenin demografik yapisi degisti. Laz dili ve kültürü yok olma asamasina geldi.
Yazi devam edecek
Yilmaz Çamlibel