‘Tuzlu Su’ ile sifa bulacak bu sehir
Umutlarla kâbus arasinda salinip duran bir ülke burasi. Kipir kipir toplumuyla, boyun egmeyen insanlariyla; gururu, alçakliklariyla, hikayesini heyecanla izledigimiz Türkiye.
Fasizmin ayak seslerini dinlerken nefeslerimizi tutuyoruz.
Ama hiç gerek yok. Bunalmayin, basiniz dik, akliniz dogru yerde olsun.
Gelin, eger Istanbul dolaylarindaysaniz, gözlerinizi sanatin uçsuz bucaksiz ummanina çevirin, ufuk çizgisindeki özgürlüklere bakin.
Istanbul dünden baslayarak ta 1 Kasim’a kadar, yeryüzünün sanat baskenti. Sehri dünya liginin zirvelerine tasiyan Bienal’in 14’üncüsü dün ilgi ve alakaniza açildi. Her bienalin bir ana temasi olur. Bu seferki, ‘Tuzlu Su’. Sehri Rumelifeneri’nden Büyükada’ya kadar kapsayan etkinliklere 80’den fazla yerli-uluslararasi sanatçi katiliyor. 15 bin eser basta Istanbul Modern olmak üzere 40’a yakin mekanda sergilenecek. Dünyanin dört yanindan kopup gelen sanat camiasi temsilcilerinin sayisi 5 bini asiyor. Bienali bu yil en az yarim milyon kisinin ziyaret etmesi bekleniyor.
Bu boguntu ortaminda zihin açan, nefes aldiran, düsündüren, ve hayatin gerçeklerine bambaska açilardan bakmamizi saglayan bir büyük etkinlikle karsi karsiyayiz. Büyük yazar Anton Çehov der ki: ‘Sanatçinin rolü sorular sormaktir, cevaplamak degil.’
‘Tuzlu Su’ da sizleri sorularla bas basa birakiyor, cevaplarini sadece sizin bulmanizi istiyor. Bienalin kuratörü Carolyn Christov-Bakargiev söyle açikliyor bu temayi:
”Bogaziçi ekseninde kentin geneline yayilan bu sergi, dünyayi siirsel ve politik olarak sekillendiren ve dönüstüren, görünür ve görünmez farkli dalga örüntülerini ve frekanslarini, su akintilarini ve yogunluklarini ele aliyor.
Sanatla birlikte ve sanat araciligiyla yas tutuyor, hatirliyor, kiniyor, iyilesmeye çalisiyoruz ve kendimizi bu mekânda beraber yasamis birçok toplulugun nese ve canlilik olasiliklarina adiyor, formdan yeseren yasama siçriyoruz.
14. Istanbul Bienali’ni ziyaret ettiginizde tuzlu suyun üstünde epey zaman geçireceksiniz. Mekânlar arasinda, özellikle de vapurlarla yapilacak seyahatlerle, ziyaretçilerin sanati algilama süreleri yavaslayacak. Bu da çok saglikli, çünkü tuzlu su solunum problemleriyle pek çok baska hastaligin iyilesmesine yardimci oldugu gibi sinirleri de yatistiriyor.”
Bienali gezerken, kendi içinize yürüyüs baslatacaksiniz. Müzelerin yani sira kara ve suyla baglantili tekneler, oteller, otoparklar, bahçe ve kumsallar, okullar ve dükkanlar, özel konutlar da gezinti haritasinin içinde. Isteyenlere rehberli turlar da var.
Bienalin yan etkinlikleri de saymakla bitmiyor. Mesela, 30 ülkeden 400 sanatçi ve 87 galeriden olusan ‘Artinternational’ Modern Sanat Fuari. Ama acele edin, çünkü Haliç Kongre Merkezi’ndeki bu etkinlik sadece bu aksama kadar açik!
Ben gezintiye böyle bir ‘yan sokaktan’ daldim. Sabanci Müzesi’nde açilan ‘ZERO-Gelecege Geri Sayim’ sergisinde gezerken, ruhumun ferahladigini, azad edildigini hissettim. Geçen yüzyilin en önemli sanat akimlarindan biri olan ZERO temsilcilerinin berrak, iç açici eserlerini mutlaka görün.
Bir baska görülesi etkinlik de SALT Beyoglu’nda. ‘Nerden Geldik Buraya’ baslikli, üç kata yayilan sergi, 1980-1993 Türkiye’sini (zaman dilimin seçimi tabii ki çok ilginç) birbirinden çarpici duragan veya hareketli görsellerle, filmler ve videolarla, bildiri ve yayinlarla, seslerle gündeme oldugu gibi yayiyor.
Hafizalar birden canlaniyor; o dönemdeki gelismelere, karsi çikislara, sivil toplum mücadelesine sarilmis, eziyetler görmüs, umudu hep yasatmis insanlarla o döneme dönerken, ‘bir ülkede hiçbir sey nasil degismez, sanki hersey 24 saat önceki gibi’ diye düsünüyorsunuz ve bu koskoca serginin sordugu koskoca sorularla basbasa, Istanbul’un kalabaligina karisiyorsunuz.
ÜÇ’LEME / Vizyondakiler
1. Minyonlar / Minions
2. Tasiyici: Son Hiz
3. Yitik Kuslar
DVD
1. Violet & Daisy (Bir Film)
2. Limonata (D Home)
3. Andromeda Gizemi (Assanat)
KITAP
1. Ölme Üzerine Bir Inceleme / Allan Kelehear (Bogaziçi)
2. Imparatorluk /Stephen Howe (Dost)
3. Naziler ve Atatürk / Stefan Ihrig (Alfa)
DEMIS KI:
‘Sanat, bizlerin gerçegi anlamasina yardimci olan bir yalandir.’ ‘Sanat, gündelik hayatin tozlarini ruhlardan temizler.! Pablo Picasso
—————————————–
Bugün-6 Eylül 2015
Yavuz Baydar