Vahsi kapitalizm ve zeytin agaçlari
Yirca köyünde 6 bin agaç kesildi. Ilgili kisilerin beyanlarini okuyorum. Suçu, bölgede termik santral yapacak olan Kolin Insaat sirketinin üzerine atiyorlar. Hatta, Numan Kurtulmus’un etkileyici bir açiklamasi var: ‘Çevreyi vahsi kapitalizmin kurallarina terk edemeyiz.’
Sanirsiniz ki, Kolin Insaat, Soma’da bir termik santral yapayim kararini vermis, sonra da agaçlari keserek ise baslamis. Oysa, Türkiye Kömür Isletmeleri Kurumu’nun, 28 Agustos 2012’de açtigi termik santral ihalesini Kolin Insaat kazandi. Sirket, Enerji Piyasasi Düzenleme Kurulu’ndan (EPDK) ön lisans belgesi, Çevre ve Sehircilik Bakanligi’ndan olumlu olarak ÇED raporu aldi. Enerji Bakanligi ‘Kamu yarari var’ dedi. Kamu yararina dayanarak, Bakanlar Kurulu ‘acil kamulastirma’ gerçeklestirdi. (1939’da, 2. Dünya Savasi’na hazirlik için çikarilan Milli Müdafaa Mükellefiyetleri Kanunu’nda yer alan ‘acele kamulastirmaya’ göre islem yapildi. Olaganüstü bir durum bulunmamasina ragmen, istisnai olarak uygulanmasi gereken ‘acil kamulastirma’ AK Parti hükümeti döneminde siradanlasti.)
Hükümetin aldigi acil kamulastirma karari, 10 Mayis 2014’te Resmi Gazete’de yayimlandi.
Kolin Insaat, aslinda hükümetin kendisine tanidigi haklardan hareket ederek, bu vahsi uygulamayi gerçeklestirdi. Zira, hükümet ‘Zeytinliklerin kesilerek, orada bir termik santral insaat edilmesinde kamu yarari var’ dedi.
Mesele bununla da sinirli degil. AK Parti, ‘kupon arazi’ pesinde ya Meclis Komisyonu’nda bekleyen bir kanun tasarisi var. Amaci, zeytinlik sahalarinin daraltilarak imara açilmasi. Bunun için 1939 tarihli Zeytinciligin Islahi ve Yabanilerinin Asilattirilmasi Hakkindaki Kanun’da yer alan’zeytinlik sahasi’ tarifini degistirmek istiyorlar. 25 dönümden az olan araziler artik zeytinlik sayilmayacak. Yukarida adini ettigim kanun, zeytinlikleri koruyor: ‘Zeytinlik sahalari içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede ZEYTINYAGI FABRIKASI HARIÇ, zeytinliklerin gelismesine mani olacak kimyevi atik birakan, toz ve duman çikaran tesis yapilamaz ve isletilemez. Zeytincilik sahalari daraltilamaz.’
AK Parti iktidari -25 dönümün altindaki araziler zeytinlik sayilmaz demek suretiyle- bu korumayi kaldirmayi amaçliyor.
Yukaridaki bilgiler dahilinde vahsi kapitalizmin zeytin agaçlarini katletmesinde, hükümetin hiç rolü yok, diyebilir miyiz?
Bir görgüsüzlük abidesi: AKSaray
AKSaray, tam bir görgüsüzlük abidesi. Öyle oldugu için bütün dünya bizi konusuyor. Biraz mütevazi olun! Ne o haci agalar gibi satafatli, ‘çok para harcandi’ mesaji veren, zenginligi insanlarin gözüne sokan mekânlari tercih ediyorsunuz!!!
Sarf edilen para, Maliye Bakanligi’nin açiklamasina göre 1 milyar 370 milyon lira. (Tayyip Erdogan, ‘Keske rakam dolar ile ifade edilseydi, bu kadar büyük görünmezdi’ diye düsünmüs ve mutlaka Mehmet Simsek’e öfkelenmistir.) Sarfiyat, bu kadarla sinirli degil. Çankaya’yi begenmeyen Cumhurbaskanimizin ve refikasinin oturacagi konut henüz insa edilmedi. 7 bin metrekare olacakmis; oda sayisi 200 civarinda hesap ediliyor. Bunun da mutlaka bir maliyeti var. Ayrica, 1000 odali AKSaray ile yaninda insa edilecek özel rezidansin bakim masraflari da bir hayli kabarik. Bunu, Cumhurbaskanligi bütçesindeki muazzam artistan anliyoruz. Ödenek 200 milyon liradan 400 milyon liraya çikarildi. Kamu çalisanina %7 ilâ 10 arasinda zam; Erdogan’a %100 zam.
Hesaplamislar Çankaya Köskü’nde çalisan memurlara 4.8 milyon lira ödenek ayrilmisken, AKSaray’daki memurlarin maasi için toplam 34 milyon lira öngörülmüs. Diger kalemleri söyle siralayabiliriz:
– Yil içinde alinacak hizmetler
Çankaya 20 milyon lira; AKSaray 50 milyon lira.
– Temsil ve agirlama hizmetleri
Çankaya 8.5 milyon lira; AKSaray 39 milyon lira.
– Mamul, mal alimi (masa+sandalye+tabak-çanak)
Çankaya 15 milyon lira; AKSaray 52 milyon lira.
Bina bu kadar büyük olunca, haliyle genel giderler de artiyor. Sözgelimi AKSaray’in bir aylik elektrik masrafi için ‘700 bin lira’ tahmini yapiliyor.Bir yilda 8.5 milyon TL.
Numan Kurtulmus, ‘Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular’ derken, bu doyumsuzlugu anlatmak istiyordu. Sonra açikladi. ‘Ben bu sözleri kendim için söyledim’ dedi. Keske, Tayyip Erdogan’i hedef almis olsaydi ve bu sözlerin de arkasinda durmayi basarabilseydi.
Dünyadan tepkiler
BBC: ‘Beyaz Saray’dan, Kremlin’den, Versailles Sarayi’ndan büyük. Sasirtici büyüklükte bir de maliyeti var: 615 milyon dolar. Yeni baskanlik jetine 185 milyon dolar harcandi.’
Die Welt: ‘Cumhurbaskanligi Sarayi, buna ilave olarak Cumhurbaskanligi harcamalari, ayrica yeni alinan uçak. Toplam maliyet 978 milyon dolar ediyor. Bogaz’da ve Ege’de Cumhurbaskanligi için ayrilan kösklerin tadilati buna dahil degil. Demek, Erdogan’in Cumhurbaskanligi görevine baslamasinin maliyeti 1 milyar dolar. Bilgi için hatirlatmak isteriz: Ülkenin 2013 için bütçe açigi 8 milyar dolar.’
Der Spiegel: ‘Erdogan, iktidar gücü ve ‘Yeni Türkiye’siyle tarihe geçmek istiyor. Yasalar ve kurallar, Ak Saray’in yapiminda da görüldügü gibi onu sadece rahatsiz ediyor.’
El Ahram: ‘Bu saray, Erdogan’in megalomanisini, mevki ve servet hirsini, kendisi sultanin tahtinda otururken Osmanli’nin emperyal zenginligini ve ihtisamini canlandirma arzusunu açikça ortaya koyuyor.’
New York Times: ‘Bunlarin hepsi, tek bir adamin çok büyük olan hirslarina hizmet etmek için yapildi: Recep Tayyip Erdogan.’
Is güvenliginde adimlar
Basbakan Ahmet Davutoglu, ‘Bizim için can güvenligi milyarlarca liradan daha önemli’ diyerek Is Güvenligi reformunu açikladi. Davutoglu’nun iyi niyetine inaniyorum; temiz bir insan; saibeli isi yok. Ama bagaji çok agir. Maalesef, yolsuzluklari aklayan güdümlü bir Basbakan olarak tarih sayfalarinda yer alacak.
Gelelim Is Güvenligi Reformu’na ’12 yillik iktidar döneminden sonra, yeni mi akliniza geldi’ diye sorarlar adama. Madem atilmasi gereken adimlari biliyordunuz, niye daha önceden harekete geçmediniz?
Baska sorular da var:
– Acaba bu tedbirler göz boyamadan mi ibaret? Zira, önlemler arasinda ‘Çok önemli’ denilen bir düzenleme yok. Madenlerdeki is güvenligi uzmanlarinin parasini isletme sahibi karsiliyor. Bu da birçok suistimale yol açiyor. CHP’nin bu sakincayi gidermek için bir teklifi vardi. Parayi gene isveren ödesin, ama bir havuz olusturulsun, is güvenligi uzmanlarinin ücreti bu havuzdan karsilansin ve isveren onlarin isine son veremesin. Böylece bagimsiz hareket etmeleri saglansin. Alinmasi düsünülen tedbirler arasinda, bu hususu göremedim.
– Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi bünyesindeki Maden Isleri Genel Müdürlügü’ne bagli denetçi sayisi arttiriliyor mu? Davutoglu, ‘bagimsiz denetleyici kuruluslar’dan söz ediyor. Ama ne adet veriyor ne özerkligin nasil saglanacagini belirtiyor ne de denetim faaliyetinin bedelinin ne sekilde karsilanacagini açikliyor.
– Ya yasam odalari? Yasam odasi da, isverene maliyet bindirdigi için Genel Kurul müzakereleri sirasinda AK Parti’nin oylariyla reddedilmisti.
Ama gene de bir seyler yapilmaya çalisilmasi olumlu bir davranis. Bu düzenlemelerin, Türkiye’yi, ‘madenlerde en yüksek oranda is kazasi gerçeklesen ülkeler’ siralamasinda biraz daha iyi bir noktaya getirip getirmeyecegini, zaman gösterecek. Bugüne kadar, bir çok vaatte bulunuldu lâkin, netice alinamadi. Bakalim, Davutoglu, verdigi sözlerin ciddi takipçisi olacak mi?
—————————————–
Bugün-14 Kasim
Nazli Ilicak