Veli Küçük, Fethullah Gülen tahterevallisi
JITEM son bir mahkeme karariyla tarihin derin sularina gömüldü. Ama zihniyet ve mantik olarak içimizde yasamaya devam ediyor.
Yaklasik 30 yildir gazetelerde güncel konularla ilgili yazilar yaziyorum. Insan, bu binlerce yazinin hangi konulara hasredildigini hesaplayabilse, kendi önem verdigi konular kadar ülkenin kronik sorunlariyla ilgili de bir sonuca ulasir. Bunu hesaplamak elbet mümkün degil ama tahmin yürütülebilir. En çok kalem oynattigim konular arasinda ayricalikli yeri, muhtemelen en genel ve yumusak ifadeyle devlet-hukuksuzluk, devlet-kanunsuzluk iliskisi tutar. Askeri vesayet meseleleri, 28 Subat gibi durumlar, JITEM, Gladyo, hak ihlalleri ön sirada yer alir.
Türkiye, devletin veya devleti kontrol eden kimi güçlerin, hedefine ulasmak ya da istemedigi ve bas edemedigi durumlari bertaraf etmek için, hukuk disi kanuni uygulamalardan, keyfilige gayri resmi, kanun disi eylem ve örgütlenmelere kadar uzanan eylem tarzinin yerlesik oldugu bir ülkedir.
Bu skalanin bir yaninda, her biri ayri bir hukuk faciasi olan sikiyönetim kararlari, kimi kanun hükmünde kararnameler ve gizli yönetmelikler yer alir. Diger ucunda ise darbe teskilatlanmalari, gladyo, devletin örgütlendigi çeteler, hatta çetelesmis kamu faaliyeti boy gösterir.
Süreklilik her anlamda mutlaktir. Bir an gelir karanlik örgütlenir, ülkeye çöreklenir, sonra devran degisir, kimi skandallar açiga çikar, sinirli bir elestiri ve yüzeysel bir yargilama baslar, en nihayet hikaye beraat ve dolayli aklamayla biter. Dünün tüm kirli isleri sistemin o karsisindaki açik düsmanina ya da düsman olarak tanimladiklarinin sirtina yüklenir. En azindan failler hem zihniyet olarak hem fiilen devlet ve güç alaninda varliklarini sürdürmeye devam ederler. Türkiye bir süredir bu tablonun alasini yasiyor. 2008-2013 arasi 5 yil ile 2015-2020 arasi 5 yil gögüs gögüse gelmis bulunuyor. Iki farkli, düsman keyfiligin altinda haklar, özgürlükler, adalet, hukuk ve bunun tek tek magdurlari, örnegin bugün, çogu sadece muhalif oldugu için meslektasi rektörlerin bir isaretiyle ve bir imzayla üniversitelerden atilan 6 bin insan eziliyor.
Birkaç gün önce Ankara’da JITEM davasi olarak bilinen bir dava tüm saniklarin beraatiyla sonuçlandi ve aklama listesindeki ‘yüce’ yerini aldi. Saniklar arasinda, oglu bugün AK Parti’den milletvekili olan Mehmet Agar, dönemin özel harekatçi polisleri Ibrahim Sahin, Korkut Eken ve Ayhan Çarkin vardi.
Davada, Behçet Cantürk, HDP Es Baskani Pervin Buldan’in esi Savas Buldan, Namik Erdogan, Ömer Lutfi Topal, Medet Serhat, Metin Vural, Recep Kuzucu, Haci Karay, Adnan Yildirim, Ismail Karaalioglu, Yusuf Ekinci, Hikmet Babatas, Feyzi Aslan, LazemEsmaeili, Asker Smitko, Tarik Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan cinayetleri yer aliyordu.
Delil yetersizligi ve beraat…
Aslinda yeni bir sey yok.
Bugüne kadar bine yakin ölüm ve kayiptan sorumlu oldugu, itiraflarla ve parça parça bulgularla ortada olan JITEM hakkinda, bu eylemlerden dolayi tek mahkumiyet karari çikmadi. Haklarinda agir hapis cezalari talep edilen, insanligakarsi suç isledikleri iddiasiyla yargilanan kisiler teker teker aklandi.
Öldürülenler ve kaybedilenlerin anisina tekrarlayalim.
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinin Asagi Ölçek köyünde Nisan 1995 tarihinde Nezir Tekçi’yi canavarca his ve iskenceyle kasten öldürmeden suçlanan asker kisiler Kemal Alkan, Ali Osman Akin, Eylül 2015’te beraat ettirildi.
Mardin’de 1992-94 yillari arasinda 13 kisiyi yargisiz infaz etmek iddiasiyla yargilanan asker kisi Musa Çitil, 2015’te beraat etti.
Silopi’de alti köylünün zorla kaybedilmesiyle ilgili yargilanan emekli general Mete Sayar, Temmuz 2015’te beraat etti.
1993-1995 yillari arasinda sadece Sirnak’in Cizre ilçesinde bugüne kadar tespit edilebilen 35 zorla kaybetme vakasiyla ilgili davada, emekli asker Cemal Temizöz dahil 8 sanik için ‘taniklarin ifadelerinin hükme esas teskiledemeyecegini ve olaylarla ilgili kesin, inandirici ve vicdani kanaate uygun delil bulunmadigi için beraat Kasim 2015’te beraat karari verildi.
Kürtleri öldürdügü kadar, içindeki muhalifleri, askerleri de öldürdü JITEM
Cem Ersever böyle öldürülmüstü. Orgeneral Esref Bitlis’in ölümü hâlâ bir muamma. Tuggeneral Bahtiyar Aydin’inki tartismali. Albay Ridvan Özden ise birkaç suikast atlattiktan sonra 1995’te iki korumasiyla birlikte katledildi.
Hiçbiri aydinlanmadi.
Liste uzun…
Kaldi ki, Kahramanmaras, Sivas, Çorum katliamlarindan 16 Mart 1978 hadisesine, Abdi Ipekçi’nin katlinden Ugur Mumcu cinayetine, Çetin Emeç’in vurulmasindan HiramAbas”in öldürülmesine, Ecevit”e yönelik suikastten Özal’a sikilan kursunlara, Güneydogu’daki 1993-1996 arasi yüzlerce cinayete faili meçhul hadiselerden hangisi aydinlatildi bu ülkede.
Son JITEM karari da memlekete hayirli olsun.
Yola devam.
—————————————————–
Karar- 19-12-2019
Ali Bayramoglu