Yalan ve iftiralarda sinir tanimayanlara..
40 yildan beri iman ettigim kutsal bir davanin, yani Kurdistan ulusal kurtulus mücadelesinde
yer alarak, elimden geldigi kadariyla omuz verdim. Bu yolda onbinlerce arkadasim gibi ben de maddi, manevi agir bedeller ödedim. Hiç bir zaman kutsal bildigim bu davadan ne geri adim attim ne de ödün verdim.
Bu mücadele yasamimda, beni ve yol arkadaslarimi utandiracak zerre kadar bir hata yapmamaya özen gösterdim ve yapmadim. Bu nedenledir ki, yol arkadaslarim arasinda saygin bir yerim bulunmaktadir.
Ismini anmaktan bile tiksindigim bir zat, isi geregi herkese çamur ve iftiralar atarken benim geçmisime de kara çalmaya çalismis. Bu nedenle bir kaç satir yazmayi zorunlu buldum.
Bu zatin yaptigi ‘çamur at izi kalsin’ mantigi ama buradan belirteyim ki, bende izi bile kalmaz. Binlerce sükürler olsun ki, Kürt siyasi dünyasi icinde her zaman saygin bir yere sahip oldum ve hiç kimse de bu aptalca iftiralara prim vermez.
Beni ajanlikla suçlamis ve arkasinda kendini yalanlarcasina, ajanligin belgesi olmaz demis.
1980 lerde, PKK kendisine hizmet etmeyen, ya da kendisine karsi olan bir çok yurtseveri hain ve ajan ilan ediyordu. Ben de PKK’nin bu rüzgarindan nasibimi aldim.Bunun nedeni ise PKK’ye degil, mensup oldugum siyasi yapiya maddi ve manevi yardimlar yapiyor olmamdi. PKK ye göre ben Turgut Özal’a direk bagliymisim, her hafta Turgut Özal ile yüz yüze görüstügüm ve her hafta kendisine rapor sundugum seklinde aptalca bir iftira idi. Ben Turgut Özal’i (TV ekranlari hariç) hayatimda hiç görmedim. Zira T. Özal ile iftira edildigi gibi bir iliskim olsaydi, ben bugün Türkiye’nin sayili holdinglerinden birinin sahibi olurdum herhalde.
Bu zat, bu kadar aptalca bir iftiradan kendisine ekmek çikarmaya çalisiyor.
Bu nasil bir ajanliktir ki ;
Devlet 11 yil boyunca bana yurt disi yasagi koydu. Yasagim 2003 yilina kadar devam etti. Devlet kendi ajanina yurtdisi yasagi niye koysun?
Ayrica mensup oldugum parti, 1990 larda her dönemde beni kongre üyesi seçti. Yurtdisi yasagim oldugu için katilamiyordum.Yine bu siyasi yapinin en önemli toplantilarinin çogu benim evimde gerçeklesiyordu, ajan bildigi birini niye kongre üyesi seçsin ve niye evinde en güvenilir ve en üst düzey kadrolarinin bulundugu toplantilari yapsin? Bu siyasi yapida, bugüne kadar ajanlik gibi, onursuzluk yapan hiç bir kimseye de rastlanmadi.
Bu zat ‘K’ isminde bir kuzenim oldugunu yazmis. Yine aptalca bir iftira.
Benim böyle bir kuzenim ne anne tarafindan ne de baba tarafinda yoktur. Bu alçakça bir iftiradir. Degil sadece bu zat, isteyen kim olursa, soy kütügümü arastirmasi içinde gerekli vekaletim ve imkani saglayacagim.
Bu iftiraci zati, hayatimda bir kez gördüm. Is yerime gelip benden mal almisti. Abisiyle olan hukukumu kullanarak, parasini sonradan ödeyecekti ama ödemedi. Sonra Avrupaya göç ettigini ögrendim. Ben de o dönemde su anda eminim ki bu yaziyi okuyan ve abisinin de çok iyi bildigi K.Y ile haber yolladim. Avrupa dönüsünde bu arkadasa sordugumda,alacagimin üstüne bir çizgi atmami söyledi ve ben de bir daha bu konunun arkasina düsmedim. Bu zatin iftiralarini okuyunca da, kendisine bu hadiseyi hatirlattim. Gayet piskin bir sekilde bana belge göster diyor. 20 yil boyunca sana kestigim faturayi mi saklayacaktim? Bu zat da bunu çok iyi bildigi icin hala utanmadan ‘seref’ kelimesini kullanarak, ‘yavuz hirsiz’ misali, olayi ispata davet ediyor .
Bayram Karaca