Yanlista israrla dogruyu bulamazsiniz
Yavuz BAYDAR
Suriye’nin Türkiye siniri boyunca dengelerin büyük hizla DAIS’ten Rojava’nin savunma gücü YPG lehine geçmesi Ankara’da telas yaratmakla kalmadi, su ana kadar bir basarisizliklar silsilesi görünümü arz eden ‘sifir sorunlu komsuluk’ hikâyesinden yapici bir ders çikarilmadigini da gösterdi.
AKP’nin tersine isleyen diplomasi akli, birakin orta veya uzun vadeli düsünmeyi, yerini eski Türkiye’nin reflekslerine terk etmis durumda.
Cumhurbaskani Erdogan’in despotik yapiya mesruiyet saglama çabasiyla kurdugu siyaset hesabi içeride Kürtler’den dönmekle kalmadi, ardindan Tel Abyad’dan DAIS’in püskürtülmesi ile dönen rüzgar -Kobane ile baslamisti- bölgesel hezimeti de isaret eder oldu.
En basit siyaset akli, gerçegi birkaç yildir kafalara çakmaktaydi oysa:
‘Kürtler’i karsiniza alarak bölgesel güç de olamazsiniz, karar verici de.’
Cumhurbaskani simdi seçim sonucu ve Tel Abyad’la gelen çifte sillenin esliginde refleksleri seslendiriyor.
Dün sunlari ifade etti:
‘Biz bölgedeki herhangi bir etnik ve inanç grubunun degil, orada yasayan tüm insanlarin hakkini, hukukunu, gelecegini gözeten çözümden yanayiz. Bu dayatmalar daha çok kan, daha çok aci getirir. Suriye’de sadece bir gruba destek verilerek, diger tüm kesimlerin tasfiyesine dönük bir oyun oynaniyor. Biz bu oyuna izin vermeyecegiz.’
Enteresan.
Kapanacaga hiç benzemeyen -ve ucu Lahey’e açilan- MIT TIR’lari dosyalari ile son dönemin ‘Suriye’de rejimi degistirme’ hamleleri akla gelince ‘Peki sizin yönetiminiz hangi tek inanç grubuna destek veriyordu ve oynadiginiz oyunun adi neydi’ seklinde bir soru sorulsa ne cevabi verilecek belli degil.
Suriye’den bir daha çikamazsiniz
Ortada bir oyun yok. Sokaklara kesilmis kelleler dizen, çocuklara cinayet isletip genç kizlari satip irzlarina geçen, bir dinin kutsali adina ne varsa tüm dünya önünde kirleten bir barbarlar çetesine göz yumulmasinin, destek görmesinin önüne geçilmesi; bölgeden tasfiye ve yok edilmesi gayreti var.
‘Oyun’ diye görülen seye nasil izin verilmeyecek?
Bilmiyoruz.
Önceliklerin Sam rejiminden DAIS’e kaydigi bu konjonktürde, Ankara kaynakli ‘sinir ötesi’ veya onun türevi sayilacak bir tesebbüsün sadece kan, aci, ölüm, yikim ve facia anlamina gelecegini belirtmekle yetinelim.
TSK’nin da böyle bir maceraperestligin anlamini okuyacak akla sahip oldugunu varsayalim, umalim.
AKP uluslararasi mülteci yardimini neden reddetti?
Bu resim içinde dünyanin bize bakisinda en olumlu unsur mülteci kabul siyaseti. Ama Erdogan’in anlatiminda dogrulari bulmak hiç kolay degil.
Dünkü konusmasinda konuyla ilgili sunu söylüyordu:
‘Kapilarini açmayan devletler, Türkiye’nin omuzladigi yüke destek vermekten de kaçiniyorlar. Su an bizim ülkemizde 2 milyon mülteci var… Nerede insan haklari? Bu ikiyüzlü tavir ortadan kalkmadigi sürece dünya barisi her zaman tehlikededir.’
Bölgeyi içeriden taniyan diplomat kökenli CHP Milletvekili Murat Özçelik’in dünkü açiklamalari, unutulan bir gerçegi hatirlatirken ayni zamanda yukardaki sözlerin demagojik özünü de gözler önüne seriyordu:
‘Yurtdisindan niye yardim gelmiyor biliyor musunuz? Zamaninda biz gelelim yardim edelim denildiginde hükümet hayir dedigi için. Çünkü ISID’e veya diger gruplara yardim edebilmek için her seyin önünü kapattilar.’
Ertugrul Günay BUGÜN’deki mülakatinda dün altini çiziyordu:
‘Davutoglu’nun Suriye meselesiyle ilgili sikintilari var. Ben de biliyorum, kendisi de biliyor, Allah da biliyor. Ama birçok arkadasimizin orada Erdogan’in dayatmasina teslim olmak gibi bir suçu var.’
Özü aslen dogru olan ‘sifir sorunlu komsuluk’ siyasetini kimin her defasinda tekmeleyip yiktigini Ankara’da bilmeyen kalmadi.
Ama Tel Abyad yine ayni yikici akli tetiklemis durumda.
Erdogan’in gizli bir istahla baktigi AKP-MHP koalisyonunun en büyük riski de buradadir.
Suriye’ye yönelik fevri adimlar, Türkiye’de toplam nüfus orani yüzde 25’e yaklasan Kürt ve Alevi kesimlerinin fay hatlarini da yerinden oynatacaktir.
Uyarmasi bizden.
—————————————-
Bugün-22 Haziran
Yavuz Baydar