Makale

Yapilan siyaset Kürtlerin birligine mi, yikimina mi neden oluyor?

Kürtler sömürge altindaki dört ayri parçada özgürlük mücadelesi veriyorlar. Verilen bu mücadeleyi her bir parçanin siyasi gerçekliklerini üzerinden degerlendirmek gerekir. Bazi siyasi eylemler ve yanlis söylemler tüm Kürtlerin birligine ve mücadelesine zarar veriyorsa, elestirilmelidir. Bizler yanlis yapildiginda tabi ki elestirilerimiz olacaktir. Ancak bu elestirilerimiz yikici degil, mutlaka yapici olmalidir.

Güney Kürdistan’da gelisen son olaylari ve girilen savasin, eksiklerini ve zaferlerini burada tartismayacagim. Çünkü yapilan bir mücadelenin mutlak eksikleri de, kazanimlari da olacaktir. G. Kürdistan yeniden yapilaniyor, bütün dünyanin gözünde hizla itibar kazaniyor ve devlet olma yolunda emin adimlarla ilerliyor. Simdi biz Kuzeyli Kürtler olarak bu yolda kardeslerimize destek mi, yoksa köstek mi olmaliyiz? Önce buna karar verilmeli.

Günlerdir DAIS ve Sengal üzerinden Pesmerge ve G.Kürdistan itibarsizlastirilmaya; Sengal zaferi bilerek ve sistematik olarak çarpitiliyor ve Pesmerge’nin verdigi mücadele, kazandigi zafer hiçlestirilmeye çalisiliyor. Kürdistan’daki farkli dinleri, milliyetleri ve mezhepleri adeta çatistirma pesindeler. Oysa Güney Kürdistan yönetimi inançlarindan ötürü Sengal’de yasayan Ezidi’lere, miliyetlerinden ötürü Kerkük’te yasayan Türkmenlere ve Araplara her zaman pozitif ayrimcilik uygulamistir.

Baskan Barzani Sengal daginda yaptigi tarihi konusmasinda, son sistem savas araç ve gereçleriyle donatilmis 10 Bin kisilik pesmerge gücünün yaninda, sayilari belki 100 kisiyi geçmeyen ve sadece ellerinde kelesleriyle bu savasa katki sunan gerillayi esit tuttu. Birini, digerinden üstün tutmayarak Sengal zaferine ortak edip, hepsinin katkisini Kürdistan ordusunun zaferi ve basarisi olarak lanse etti. Ama bazi kesimler, yayin organlarinda ve demeçlerinde bu olayi çarpitarak sadece gerillanin zaferleriymis gibi kitlelerine ve Kürdistan kamuoyuna servis etmeyi tercih ettiler.

Benim aklim böylesi bir aymazligi, iyi niyetsizligi almiyor. Akliselim Kürtlerin de aklinin almayacagini biliyorum. Sengal’in Federal Kürdistan topragi olmasini istemeyen bir yapiyla karsi karsiyayiz. Bu kesimin basindakilerinin beyanatlarina baktigimizda, yillardir Kürdistan’in bir sehri olan olmazsa olmazimiz Kerkük’ü bile sömürgeci güçlere peskes çeken bir akil tutulmasi da yasiyorlar.

Bu yapi Kuzey Kürdistan’da 30 küsür yil, elli bin cana ve Kürt halkina ödettirilen agir bedellere neden olan bir kirli savas yürüttü. Buna karsilik elle tutulacak tek bir kazanimi olmadigini bildigi halde, bu kirli savasin getirisi ve götürüsünü dogru bir temelde hesaplamiyor. Bunu halen bir zafer gibi sunarak, yaptigi tahribatin hesabini yapmadan, bu konuda saglikli bir özelestiri de vermiyor. Bütün bunlar yetmezmis gibi, Kürdistan’in diger parçalarinda ki kazanimlari da yok etmeye ve itibarsizlastirmaya çalisiyor.

Ben bu kesime Kuzey Kürdistan’da ve ülkede sirt veren marjinal Kemalist sol kesimleri ayri tutarak söylüyorum. Çünkü bu marjinal solcular Kürtlerin asla özgürlesmesini, devletlesmesini ya da ulusal statülere kavusmasini istemezler. Onlarin asil gayesi 1922’lerde eksik kalan Kürtlerin tekrar TC’ye entegrasyonudur. Marjinal sol bu yapiya tüm ulusal taleplerinden vazgeçtigi için destek veriyor. Ülkede son 13 yildir iktidari Islami kesimlere kaptirdiklari için de, Kürt mahallesinden çikmak istemiyorlar. Ayrica ‘Kürtleri kendi iktidar kavgalarinda kullaniriz’ umutlari da var. Hal böyle olunca, bu kesimi anlamak mümkün.

Ancak Kürtlerin içinde bir kesim var ki, gerçekten çok can yakiyorlar. Bunlar kendilerine biz daha “Kürdistaniyiz”(!) diye siyaset yapan kesimlerdir. Kürtlerin bagimsizlik ya da ulusal statü kazanmasini isteyen yurtsever kesimlere düsen, ”Kürdistan’i çöpe atanlara”, Kerkük ve Sengal’i sömürgecilere peskes çekenlere karsi net bir tavir içerisinde olmalaridir. Bunu yapmayip halen bu mahalle etrafinda dolanip, ‘2015 genel seçimleri için bu yapiyla ittifak yapalim, çalisalim’ kulisleri yapan siyasi taseronlar da var.

Oysa gerçekten bu kesimler samimi olsalardi, Kürdistan’in her parçasi için ulusal statüler ve konjonktür uygunsa bagimsizlik isteyen siyasi partilerle ittifaklar yapar ve destek sunarlardi. Ama bu ikili oynayan yapilar, kimi dincilik kisvesi altinda, kimileri sol ideoloji, bir kismi ise milliyetçilik adi altinda hem bu hatalari yapiyorlar; hem de Kürtlere duygusal bir mahalle baskisi uygulayarak, beylik söylemleri olan ”Kürtlerin birligi”söylemini kullaniyorlar.

Kürtlerin birligi tabi ki önemlidir; ama birlikten ziyade, bence önemli olan bu birligin kimlerle yapilacagidir.

Bir kez daha hatirlatmada yarar var. Birligi istemeyenler Kürdistan’i çöpe atanlar ve yurtsever Kürdistan’li siyasi parti ve bireylerine düsmanlik edenlerdir. Maalesef bu yapilarin bir özelligi de her platformda ve siyasi söylemde”birlik” sözünün arkasina siginmak istemeleridir.

26. 12. 2014

Ilhan Çetin

Back to top button