Makale

YARGILADIGINIZ GIBI YARGILANMAK ISTER MISINIZ?

Yazimin basligini Mehmet Altan’in savunma kitabinin kapagindan aldim.

12 Subat 2018 Tarihinde Çaglayan Adliyesinde Altan Kardesler,Gazeteci Nazli Ilicak ve toplam 7 kisinin bes gün sürecek olan karar durusmasini izlemek için,o gün ben de durusma salonundaydim.

Altan kardesler durusmaya gelmediler SEGBIS sistemiyle savunmalarini yaptilar ben ve salona girenler Altan Kardeslerle birbirimize el salladik,Nazli Ilicak ise durusmaya gelmisti.

Karar durusmasi Çaglayan Adliyesinde basladi,mahkeme nedeni bilinmeyen ani bir kararla,bundan sonra durusmaya Silivri yerleskesinde devam edilecek diye açiklama yapti.

Tabi ben yaziyi kaleme aldigimda Mahkeme Altan Kardeslere ve Nazli Ilicak’a Agirlastirilmis Müebbet Cezasini vermisti.

Altan Kardeslere ve Nazli Ilicak’a verilen ceza bir talimat cezasi oldugu tartisilmaz bir vaka.

Mahkemenin verdigi agirlastirilmis müebbet cezasi ülke de demokrasi ve hukuktan yana olanlar ile demokratik yeryüzünde, çig gibi tepkileri de beraberinde getirdi.

Mehmet Altan’nin savunmasini okuyanlar Ahmet Altan’in savunmasi kadar ferman okuyan bir savunma olmadigini fark etmislerdir.

Mehmet Altan’in 32 sayfadan olusan savunmasindan verecegim kisa pasajlar,Türkiye’de yarginin nasil talimatla hareket ettigini kanitlari ile ortaya koyuyor.

Mehmet Altan hakli olarak; Mahkeme heyetine 11 ocak 2018 Tarihine Anayasa Mahkemesinin(AYM) kendisi hakkinda verdigi tahliye kararinin, mahkeme tarafindan uygulanmamasi,mahkemenin mesrulugunu yitirdigine dikkat çekerek basliyor savunmasina.

‘Anayasa Mahkemesi, bireysel basvurumu,tüm dünyanin diger anayasa mahkemelerinin izledigi yöntemleri izleyerek sonuçlandirdi.’

Anayasa Mahkemesi,dosyanin en son tekamül etmis olan halinden,delillere bakarak ‘hak ihlali’ var mi yok mu incelemesi sonunda ne karar verdi?

Birinci karari:bu delil diye ortaya sürülenlere benim ‘tutuklanamayacagim’ kararina vardi.Özgürlük ve güvenlik hakkimin,’yeni Anayasa’nin 19.Maddesinin ihlal edildigini saptadi.

Simdi ben,tutuklanmama bile olanak vermeyecek iddialarla ‘ömür boyu hapis’ cezasi ,ile yargilanmaya devam ediyorum.

Mehmet Altan baska bir çarpici iddianamede geçen konun üzerine, mahkeme heyetinin dikkatini çekiyor:Anayasa Mahkemesi ikinci olarak,suç delili gibi ortaya sürülen,biri sekiz yil önce olmak üzere iki yazim ve bir televizyon programinda konusmam üzerinden, beni suçlamayi da düsünce özgürlügüme aykiri buldu.

Üçüncü olarak da, basin hürriyetinin de bu davada igfal edildigini karara bagladi.

Adaletin olmadigi bir ortam da adalet arama çabama sahit olacaksiniz.

Haziran ayinda ilk durusmam da,’En güçlü durus mesru durustur’ demistim.

Savciya göre iki yazi ve bir televizyon konusmasiyla,ben cebir ve siddet kullanarak,fail olarak ‘anayasal düzeni’ degistirerek ‘din devleti’ kurmaya kalkarak suç islemisim.

Simdi de Anayasa Mahkemesi’nin tutuklama bile yapilamaz diye karar verdigi bir yerde mahkeme beni ömür boyu hapis cezasina çarptirmaya ugrasiyor.

Avrupa’da Anayasa Mahkemesinin (AYM) kararlarini uygulamayan iki ülke var birisi Azerbaycan birisi de Türkiye oldugunu belirtelim.

Savcinin iddianamesi birbirini çürüten tutarsizliklarla dolu.

Savci Mehmet Altan’in örgüt üyesi olmadigini ‘din devleti’ kurmak isteyen bir terör örgütü ile ‘fikir ve eylem birligi’ içinde oldugunu iddia ediyor.

Mehmet Altan ben bu garip ve mantiksiz iddialara inan ben savunma yapmaktan utaniyorum,diyor.

Yazi hayatini demokrasi ve hukuka adamis,askeri vesayete karsi çikmis 40 kitabi olan,her platformda seriatin panzehirinin demokrasi oldugunu iddia etmis,Türkiye’nin ve Türk halkinin özgürlügü ve refahi AB üyesinde olur diye, mücadele vermis birinin ‘din devleti kurulmasi için darbeye destek vermesine’ ancak kargalar güler.

Isin en tuhaf tarafi Altan kardeslere ve Nazli ilicak’a verilen Agirlastirilmis Müebbet Cezasinin ardindan, sözde karsiymis gibi hareket eden yüzü de sola dönük kimi kalem oynatan ve sosyal medya da geyik yapanlar;ilk önce bu ceza agir ama,lakin,fakat diyerek bunlar da geçmiste Akp’ye az yalakalik yapmadilar,Ergenekon ve Balyoz davalarinda az suç islemediler diyerek son sözlerini böyle baglayarak, Saray talimati ile tetikçilik yapan sözde gazeteci geçinenlerle kol kola yürüdüklerinin farkinda midirlar?

Biz OHAL’le olusan hukuksuzluga karsi çikip, yargi bagimsizligindan, kisacasi demokrasinin kuvvetler ayriligindan bahsederken, bu sözde demokrasiden yana gözükenler, yarginin talimatla karar verdigini görmezlikten gelerek, Altan Kardeslere karsi bir kompleksle hareket etmeye devam ediyorlar.

Zor günlerde bunlar olacak ve zaman içerisin de kimin ne yazdigini, söyledigini ve nerede durdugunu,demokrat oldugunu tarih ortaya koyacak..

Türkiye’de yarginin bagimsiz olup olmadiginin göstergesi, Türk asilli Alman vatandasi Gazeteci Deniz Yücel’in,12 aydir tutuklu terörist,ajan iken, birden nasil mahkemeye çikartilmadan tahliye edildigi her seyi ortaya koymuyor mu?

Erdogan ne demisti:’ ben iktidarda oldugum sürece Deniz Yücel tahliye olamaz, o bir PKK’ya çalisan terörist ve ajan diyordu.’

Bunu da yaziyi sonlandirirken hatirlatalim.

————————————————————–

22- Subat 2018

Mehmet TIRAS

Back to top button