Makale

Yeni bir Soguk Savas Dönemi

Yirmi yil önce Sovyetler Birliginin çökmesi ve Varsova Paktinin dagilmasiyla birlikte Moskova’nin Amerika Birlesik Devletlerine (ABD) uzun süreden beri askeri ve ideolojik tehdit unsurunu ifade ettigi dönemin sonuna geldigini gösterdi. Sovyetler Birliginde görev yapan ABD Büyük Elçisi George F. Kennan’in ‘çevreleme doktrini’ geregi desteklenen politikaya uygun olarak Rusya’nin Bati Müttefiklik Sistemi siyasi ve ekonomik mimarisine demirlenmesi yerine, o zamandan beri isbasina gelen ABD yönetimleri yalnizca Kremli ile aralarina mesafe koymakla kalmadilar, ayni zamanda, Kuzey Atlantik Teskilatinin (NATO) faaliyet alani sinirini Rusya’nin burnu dibine kadar çekme politikasini uyguladilar. Bugün Kirim’da yasanan krizin esas nedeni tam da bu politikadir.

ABD yönetimi simdilerde, NATO’nun faaliyet alaninda genisleme yapilmasiyla, Sovyet askeri gücünün Almanya’dan çekilmesinden sonra ABD askeri gücünün Dogu Almanya’yi asarak Dogu Avrupa’da konuslandirilmayacagi konusunda dönenin ABD Disisleri Bakani James Baker’in 1990’da Sovyetler Birligi Disisleri Bakani Eduard Shevardnadze verdigi garantiye ihanet etme suçunu isliyor. Bill Clinton ve George W. Bush yönetimleri eskiden Varsova Pakti üyesi olup, Sovyetler Birligine dâhil sekiz devletin ABD destegiyle NATO’ya üye olmalari sürecinde ABD’nin verdigi taahhüdü görmezlikten geldiler. Obama yönetiminin de Kirim’da yaratilan krizinde James Bakar döneminde verilen taahhüde riayet etmeyerek dis politikasinin bu jeopolitik baglamini görmezlikten geldigi anlasiliyor.

Iki Almanya’nin birlesmesi sürecinde Rusya’nin tarihsel hafizasina ve Ikinci Dünya Savasinda yasanan büyük kayiplara ragmen, Almanya’nin NATO’ya dâhil olmasi konusunda Sovyetler Birligi Devlet Baskani Mikhail Gorbachev’un yasadigi zorlu dönemde katki olmasi anlaminda Baskan Bill Clinton’in görünüse göre herhangi bir takdir yetkisi olmadi. Sovyetlerin dis politikasinda birkaç gurur kaynagindan birisi, ABD ve Ingiltere’nin Bati Cephesindeki zaferi Alman Savunma Gücünün (Wehrmacht) yenilgiye ugratilmasiydi. Alman ordusunun dörtte üçü Dogu Cephesinde savasiyordu ve Almanya kayiplarinin dörtte üçü de zaten Dogu Cephesinde olmustu. ABD diplomat ve akademisyenleri, özellikle Gerorge Kennan gibi Avrupa politikasi ve Sovyetler Birligi konularinda uzman figürler NATO’nun genislemesi kötü bir stratejik politika oldugu konusunda Baskan Clinton’i ikna edilmesinde üstün gayret gösterdiler. Dönemin Savunma Bakan Yardimcisi Bill Perry’nin de dâhil oldugu üst düzey yönetim kademesindeki üyeler Baskan Clinton’i stratejik hatasindan vazgeçmesine çaba gösterdiler. Ancak, Clinton’in, 1990’da Sirbistan’a karsi askeri güç kullanirken, Rusya ile Sirbistan arasindaki eskiden beri süre gelen tarihsel baglari hakkinda bilgiye sahip olmadigi anlasiliyor.

Baskan Bush, stratejik caydiricilik politikasinda, Kaliforniya ve Alaska’da milli bir füze savunma sisteminin konuslandirilmasinda köse tasi niteliginde olan Anti-Balistik Füze Antlasmasini yürürlükten kaldirarak, eskiden Sovyet Cumhuriyetleri olan Estonya, Letonya ve Litvanya’nin NATO’ya girmesini destekleyerek Rusya liderliginin ötekilestirilmesi sürecine katkida bulunmustu. Bush yönetiminin çok yönlü diplomasi ve silahlarin kontrol altina alinmasi konularini hafife almasi ve ayni zamanda güç kullanma konusundaki kararliligi, özellikle Irak’a karsi gereksiz yere savas açilmasi gibi, Rusya liderligi ve birçok Avrupa ülkesi liderini öfkelendirdi. Baskan Bush, milli füze savunmasi ve Dogu Avrupa’da bölgesel füze savunmasi Rusya’yi hedef almayacagini, ancak, kimligiyle ilgili herhangi bir tanimlama yapilmayan ‘Dünya’da en az sorumluluk hisseden devletlere’ yönelik olacagini açiklamisti. Tabii ki, Kremlin’de hiç kimse bu açiklamaya deger vermedi.

Bush yönetimi yeni muhafazakâr Amerikan toplumuna hos bir rahatlama saglamisti ve ayni zamanda Rusya’ya karsi da bir uyariydi. Görev basina tayin edilen ve Rusya devletine derin bir tehdit savuran Amerikan sag kanat ideologlari arasinda Baskan Yardimcisi Dick Cheney, Savunma Bakanlari Donald Rumsfeld ve Robert Gates, CIA Direktörü Porter Goss, Pentagon’da görev yapan bilge sahsiyetler; Douglas Feith, William Luti ve Abram Shulky gibi kisiler vardi.

Robert Gates, yazdigi ‘Görev’ baslikli anilarinda, ‘Rusya’nin mutlu olmasina yarayacak bir konunun, benim yapilacaklar isler listesinde’ kesinlikle yer almadigindan dolayi Rusya ile iliskilerde herhangi bir gelisme konusuna muhalefet ettigi için kendisiyle gurur duydugumu belirtiyor. Gates, Rusya’nin askeri görevli akranlariyla karsilasmasi sirasinda çocuksu ve huysuzca bir notu, ‘bu çocuklari gerçekten ne kadar sevmedigini hatirlamak bile istemedigini’ ifade eden Disisleri Bakani Condoleeza Rice iletmisti. Baskan Bush NATO’nun faaliyet alani Ukrayna ve Gürcistan’a kadar uzanmasini desteklemis ve ABD’nin Gürcistan’a askeri destek vermesi 2008’de Gürcistan ve Rusya arasinda geçen bes günlük savasta önemli bir rol oynamisti.

Baskan Obama baslangiçta ABD’nin Rusya ile olan iliskilerinde ‘reset’ dügmesine basilmasi yönünde bir miktar kredi edinmisti. Ancak, kisa süre sonra söz konusu dügmenin yalnizca sembolik oldugu ve iki devlet arasindaki iliskilerin kurumsallastirilmasi yönünde herhangi bir adim atilmadigi anlasildi. Obama yönetimi Polonya’da ABD jet savas uçaklari üssünün kurulmasinin yani sira bölgesel ileri teknoloji füze savunma sisteminin Polonya ve Çek Cumhuriyetine konuslandirilmasini desteklemekle dönemin ABD Dis Isleri Bakani Baker’in verdigi taahhüdü görmezlikten geldi. Obama yönetimi, Polonya’da kurulu bulunan üsse ilave jet uçaklari konuslandirmak için Kirim krizini kullaniyor ve devriye savas uçaklarinin manevra alanini Baltik devletleri hava sahasina kadar genisleme yapma hesabini yapiyor.

Simdilerde Rusya’da ABD Büyükelçisi bulunmuyor. Disisleri Bakani John Kerry meslektasi Rusya Disisleri Bakani ile birlikte kamuoyuna açiklama yaparken yaninda üst düzey herhangi bir ABD’li uzman yoktu. Kerry’nin Avrupa konularinda sorumlu Bakanlik Yardimcisinin Kiev ile ilgili geçen ay yaptigi sert bir açiklamasi Foggy Bottom’daki (Washington D.C.) diplomatik yetersizlikten dolayi ikili görüsmelerin daha kötülesmesine neden oldu.

Küba’da 1962 yilinda meydana gelen füze krizi sirasinda Sovyetler Birliginde görev yapan ABD eski bir Büyükelçisinin araya girmesiyle Moskova’ya diplomatik temsilcilik yeri verilmesi halinde Kremlin’in de uçak savar füzelerini ve bombardiman uçaklarini Küba’dan geri çekme yolunu arayacagini ve böylece iki ülke arasinda olasi bir askeri çatismanin önüne geçilecegi konusunda Baskan Kennedy ikna edilmisti

Obama yönetimi yasanan Kirim krizinde, mevcut anlasmazliga bir çözüm yolu bulma çabasi içinde olmak yerine, yönetime elestiri getiren sag-kanat politikaci ve siyasi uzmanlariyla gereksiz bir yere uzlasma yoluna girdigi anlasiliyor. ABD’nin, NATO faaliyet alaninda daha fazla genisleme yapmama yönünde garanti vermesi ve Rusya’yi etrafi kusatilmis Ukraynalilara çok yönlü ekonomik yardim programina davet etmesi halinde, Baskan Viladimir Putin de muhtemelen Kirimda mevcut askeri varliginda azaltma yoluna gidecektir. Bu arada ABD’nin Kirim’da yeni bir askeri adim atmasi, seyahat yasaginin getirilmesi ve Rusya’ya karsi ekonomik yaptirim uygulama yoluna gidilmesi tarzindaki yeni tutumlar Kirim’da mevcut durumda degisiklik olmasi konusunda olumlu herhangi bir katki saglamayacaktir. Bu tarz hareketler Ukrayna’daki mevcut krizin sadece daha da agirlastirilmasina yol açacak, ABD ve Rusya yönetimlerinin silahlarin kontrol altina alinmasi, silahsizlanma, nükleer silahlarin yayilmasini önleme, terörizme karsi mücadele gibi önemli jeopolitik konularinda görüsme yapamayacaklari kanaatinin uyandirilmasina neden olacaktir.

Kaynak: http://www.counterpunch.org/2014/03/10/the-making-of-a-new-cold-war/

Çeviren: Nizamettin Karabenk

Melvina A.Goodman

Back to top button