Yine Kirmizi Kitap, yine MGK, yine Ortadogu
Anlasildi çünkü yillardir tecrübe ediyoruz millet olarak.
Kim gelirse gelsin basa bu ülkenin durumu düzelmeyecek, bu ülke demokratik bir seviye tutturamayacak!
Buyurun iste
– Yine geldi Kirmizi Kitap.
– Yine geldi MGK.
– Yine geldi Milli Güvenlik Siyaset Belgesi.
– Yine geldi gizli anayasa.
Insan ancak bu kadar geçmisini ve kendini inkar edebilir.
Ötesi yok, kesinlikle ötesi yok.
‘Dün dündür, bugün bugündür’ anlayisinda Süleyman Demirel’i fersah fersah geçtiler.
Bugün yasadiklarimizi gördükten sonra Süleyman Demirel’in bu tavrini ‘omurgasizlik’ olarak niteleyenlerin Demirel’den özür dilemesi gerekiyor.
Oysa Demirel ‘dün dündür bugün bugündür’ derken aslinda ne kadar da makul bir düzeyde hareket ediyormus.
Simdi
Acaba çok sayin devletliler su sözleri söylerken de mi birileri tarafindan aldatilmislardi, kandirilmislardi?
Yil 2006, yer TBMM, kürsüde TBMM Baskani Bülent Arinç:
‘Demokratik bir ülkede ‘gizli anayasa, Kirmizi Kitap, derin anayasa’ gibi tabirler asla kabul edilemez kavramlardir. Bu kavramlar, gizli antidemokratik bir yönetimin iktidarda oldugunu ima eder.’
Yil 2013, kürsüde Basbakan Tayyip Erdogan AKP milletvekillerine hitap ediyor:
‘Milletin üzerinde bütün sanal ve suni tehditleri kaldirdik. Onlarin kirmizi kitaplarini ortadan kaldirdik.’
Simdi bu iki devletliye bu sözlerini hatirlatiyoruz ama muhteremler o zaman hakliydilar, bugün de haklilar. Çünkü dün dündü, bugün de bugün!
Üstelik o zaman bunlari söyleyebilecek kadar özgürlük vardi ülkede.
Bugün gelinen nokta Bülent Arinç’in o zaman söyledigi gibi ‘Demokratik bir ülke’ degil ki. Dolayisiyla elbette Kirmizi Kitap da olacak, gizli anayasa da olacak, derin anayasa da
Yani artik fiilen adini da koydular yönetim tarzlarinin.
Dün Kirmizi Kitap vb. hakkinda konusurken söyledikleri de Tayyip Erdogan da hakliydi!
Bugün de ayni konuda yaptiklarinda hakli.
Çünkü dün dündür bugün bugündür.
Milletin üzerinde bütün sanal ve suni tehditler yine Kirmizi Kitap’la, Yine Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’yle, yine derin ve gizli anayasa ile yeniden insa ediliyor!
Degisen bir sey yok yani.
Isimler degisiyor fakat icraat degismiyor.
Ya da yöneticiler degisiyor fakat bunun disinda her sey ayni kaliyor veya biraz zaman geçince her sey yeniden aslina rücu ediyor!
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in ‘Yineli’ siiri gibi bir ülkemiz vardi, Ahmet Kaya söylerdi o sarkiyi. Yillar, on yillar geçti yine basa döndük!
Padisahlardan birinin oglu olmus adini ‘Ertugrul’ koyunca Sair Esref ‘Yine basa döndük’ demis ya
Ayni be ya Ne fark var!
Yine Kirmizi Kitap, yine hukuksuzluk, yine derin anayasa.
Yine hep televizyon, yine hep Ortadogu.
Bitti temmuz, yine bitti
Kirlangiçlar çekip gitti, yine gitti
Kaldik yine kaygularla basbasa yine kaldik
Yine mizmiz sikinti, yine hep vidividi
Yine hep televizyon, yine hep ortadogu
Yine hep dalavera, yine hep o kuruntu
Yine umut, yine düs, yine hep bekleroglu
‘Birak, yine basa döndü bu dünya,
Yine sona sardi ayni kaset biktim
Bu monotonluk maratonu onu tani içine düsünce kostur.’
Bu adamlar hukukçu, bu da ihsas-i rey
Gazeteci Hidayet Karaca ve bazi polislerin tutukluluk hallerinin kaldirilmasina karar veren hakimlere yapilan muamelenin Anayasa’da, yasalarda, yönetmeliklerde yeri yok.
Kesinlikle yok!
Gerçi ülkede ne yargi bagimsizligi var ne hakimlik teminati var ne de adil bir hükümdar!
Ihsas-i rey denilen bir kavram var. Söz konusu hakimler verdikleri karardan dolayi, -kaldi ki hakimlik teminati hiçbir hakimin verdigi karardan dolayi yargilanmasina müsaade etmiyor- daha hukuk disi hukuki süreç bile baslatilmadan HSYK yetkilileri verdiler kararlarini.
Ihsas-i rey denilen sey bu iste:
Önlerine gelecek bir dosya hakkinda olumlu ya da olumsuz beyanda bulunmak
Bu adamlar hukukçu düsünebiliyor musunuz?
Dün de ayni seyi Yargitay Baskani yapti, o da ihsas-i reyde bulundu.
Tutuklanan hakimleri yargilayacak makam yasalara göre Yargitay’dir.
Hakimlerin dosyalari Yargitay’a gidecek. Ama Yargitay’in baskani ‘Bu iki hakimimiz yetkisiz hareket etmis oldu’ diyebiliyor.
Dur arkadas, bu hakimleri senin yönettigin mahkeme yargilayacak. Nedir bu sabirsizlik?
Ama bu ülkenin bu olagandisi ve hukuksuz asamasinda muhtemelen tutuklanan bu yargiçlar için iddianameyi Yargitay savcisi hazirlamayacak. Bakirköy’den bir savci yapacak bu isi.
Belki de bu yüzden Yargitay Baskani ihsas-i reyde bulunurken bunu davanin kendisine gelmeyecegini düsündügünden yapmistir.
Ne dersiniz Sayin Yargitay Baskanimiz?
——————————————
Bugün-2 Maayis
Nuh GÖNÜLTAS