Yine mi diyeceksiniz, degerli okuyucular?
Hani kendi kendime söz vermistim ‘Ülkedeki gelismeri konu yapmiyacagima, özellikle de Almanya’daki gelismeleri sizlerle paylasacagima dair’ Ne yapayim?, öyle garip ve çeliskili durumlar yasaniyor ki, kalem oynatmamak elde degil. Ayrica mevsim yaz ve oldukça sicak. Dolayisiyla, bu mevsime göre yazi yazmak abes kaçmaz sanirim.
Tarih 29.6.12
Ve Kürdlerin birçok örgütleri, PKK da dahil, Merhum Sêx Said’i anma törenini Diyari-Bekir’de birlikte düzenlemisler, katilim durumu ne, kaç duyarli kisi bu toplantiya, yürüyüse istirak etmistir, sayi durumu nedir?. Sahi neden ve niye, madem Sêx Said ayaklanmasi emperyalistlerin, Ingilizlerin kiskirtmasi sonucu cereyan etmisse, bu törende PKK çevresinin isi ne?. Madem katildiniz, neden gücünüzün üçte birini bile bu anma törenine katamadiniz, yada en azinda ‘sivil cuma namazlari’ dediginiz eylemlerdeki duyarliligi gösteremediniz?. Ama söz konusu bir kafa yada karin agrisi olasaydi, o zaman kimse sizi tutamazdi bile.
Görünen o ki kimilerine göre, birileri için, yeni bir sayfa açiliyor. Evet önceleri orduya, Kemalizme biat eden ve yer yer onunla çatisan (!) PKK çevresi, saf degistirme telasinda. PKK’nin kuruldugundan beri direkt CHP düsmanligi yaptigi görülmüs müdür?. 2004’ten bu yana orduyu bir kenara birakip, Kürdistan’da her kitlesel eylemde AKP düsmanligi yaparak, yüz binlerce insanin potasi ve enerjisini tüketmekle ne oluyordu?. Yorulan ve bezdirilen bu halk acaba bu sefer dönen dolaplari görecek midir?. Ben kisi olarak pek de iyimser degilim. PKK camiasi Ortadogu cografyasinda saf degistirmede oldukça basarili. Belki bu saf degistirme bu sefer yildirim hiziyla olmayacak, bir yilanin deri degistirmesi gibi yavas olacak ve birden AKP hayranligi bas gösterecektir. Bizler de bu mideyle her zamanki gibi bunuda sindirmeye çalisacagiz!. Ben kendim ne dün, ne de bugün bunu sindiremedim, bundan böyle de sindiremem. PKK’li olmayan PKK’lilar bakalim bu sefer ne kilif bulacaklar?. Her zaman oldugu gibi bu sefer de bu renksiz PKK’lilar, bizleri PKK’nin bu yeni dönem politikalarina ikna etmeye çalisacaklardir. Bir yazimda, Apo´nun kalpayi birakip, yesil bir cübbe ve sarik giyeceginden bahsetmistim. Geçen bu zaman diliminde, belki onun sakallari da uzamis ve birilerine secdeye bile durmustur. Bundan böyle de, Kürdlerin murit kesimi, Apo’yu ruhani lider olarak kabul eder ve su an Imrali’da, yarin isede Omarli’da, el öpmeye giderlerse, hiç sasmamak lazim.
Son alti ayda, aslina bakacak olursak eskiden gizlice yapilan birçok seneryo, artik açiktan yapilir oldu. Uzak ve yakin cografyamizda Kürdlerle ilgili birçok canalici görüsmeler oldu. Bunlara ne kadar müdahildik, o da ayri bir tartisma konusu. Fakat görünen o ki, ABD politikalari hem Kürdler hem de AKP çevrelerince benimsenmis durumda. Buna su an itiraz edenler de tabi ki vardir. Bunlardan birisi de ‘Halk savasi’ tuzaginda israr eden ve Kürdleri fiilen kirdirtmadan medet uman D.Kalkan dir. D. Kalkan, sanirim en üstün performansiyla, ne kadar ‘enternasyonalist’ oldugunu, son otuzbes senede yeterince ispatladi. Bundan böyle birileri çikip ona demeliler ki, ‘sayin Kalkan, artik yeter ve sen git takavüt ol artik ‘. Sayin Besikçi gibilerinin Enternasyonallistiligini anliyorum fakat bazilarininki bana banal geliyor.
Leyla Zana’nin çikisi geç de olsa önemlidir. Zana’yi buna mecbur eden dis ve iç etmenler vardir. Kimi ayrik ve karsi görüsler olsa bile, genel egilim bu girisimi desteklemektedir. Tabi ki bu egilimin basina, yine çorap örülmez ise. Geçmiste L. Zana teraziyi gözeten çikislar yapti. Buna kimi zamanlar, HEP’te de oldugu gibi, istemeyerek de olsa mecbur bile kaldi. Su anki L. Zana’nin çikisi bir AKP politikasi olarak algilansa bile kanimca desteklenmesi gerek. Bu politika Erdogan yagciligi, bir zayiflik olarak algilanmamali. Bu çikisi, kisi olarak ben, bir Liman olarak görüyorum. Herkesin artik Limana demir atarak dizginlenip, sakin kafayla düsünmesi gerektigine inaniyorum. Bence birileri için artik, Kemalizimin ve generallerin limanlarina demir atmanin kimseye faydasinin olmadigi görülmelidir. Erdogan ve Cemaat’in limanina demir atmak, bizleri tabi ki ileriye götürmeyecektir. Onlar kendi hesaplarini yaparlarken, bizler de onlarin limanini, bir kaldiraç tasi olarak degerlendirmeli ve ilerleyerek Wan’a demirlemeliyiz.
Degerli okurlar,
Almanya ve Avrupa eksenli yazilar tabi ki olacak. Su yaz dönemi hele hayirlisiyla bir geçsin, siz beni o zaman görün!
Hüseyin Sahin