Makale

Yüzyillik afetin sorumlulari yüzyillik tekilci politikalardir

Suriye ve Kuzey Kürdistan parçasindaki on sehir bir ülke kadar büyük bir alanda yasanan yüzyilin felaketi neyin habercisidir. Bizler nasil okumaliyiz? Son makalemde sormustum. Okumaya devam ediyorum.

Büyük afetin yasanmasiyla birlikte ülkeyi yöneten kadrolarin hükümet ve muhalefetin ve hükümet ve muhalefete bir milletvekilligi için yamanmak isteyen kimi Kürtlerin kirli çamasirlari ortaya dökülmeye basladi. Insanin midesini bulandiran pis kokular, tedbirsizlik. Yanlis yönetim, ortaligi çöplüge çevirirken, depremzedelere daha büyük acilar yasatti.

Henüz yasanan büyük kayiplarin kirki çikmamisken, altili masayla baslayan, siyasi salginla mikroplarini etraflarina en profesyonel sekilde yaymaya enjekte etmeye devam ederken, yasanmisliklarini, geçmisini bir ömrü, ellerine geçirdikleri bir çöp torbasina veya bir valize kalanlari sigdirip çadira ve bir duvar kenarina siginan depremzedelerimize el uzatan duyarli sivil toplum örgütleri devletin çöktügünün çok belirgin göstergesiydi.

Aciya kapilip yas baglamak depremzedeleri kurtarmayacagini depremzedelerde dillendiriyor. Acilari unutmak mümkün degil. Ancak, yasama yeniden sarilmak tam da bu acilarin yasanmamasinin önünü tikayacaktir. Sözde ‘büyük’, güçlü devlet anlayisinin halklari daha çok felakete sürüklediklerini bir kez daha aci bir sekilde yasadi.

Altili, besli, onlu, sekizli masa ve onun etrafinda dolananlar; aciyi yine siyaset karnesine yazmaya çalisan liderler depremzedeleri ve yasanan yikimi bir tarafa birakip, post kavgasina tutustular.

Öksüz, yetim kalan binlerce çocugun, kimsesizler mezarliginda ailelerini arayanlarin depremzedenin gelecekleri üzerinde yeniden prim yapma pesine düstüler les kargalar gibi.

Siddetten beslenen sistem, yüzyil içinde kendi gibi kisilikler kurumlar olusturdu. Yoksul halk kesimi canlarindan baska birçok degeri, geçmis anilari ellerinden alinmis firsatçilar ve iktidar sahipleri yine sözde görünür oldular. Kimse çocuklariyla ortalikta kalan kaybedilen henüz bulunmayan genç kizlari, çocuklarini arayanlari duymadi. Susuzluk, yeni olusacak salginlar, firlamis kiralar firlamis ekmek fiyatlari, firsatçilar depremzedelerin tuzu biberi olurken. Hükümet ve muhalefetiyle koltuk kavgasina düstüler.

Çare; tam da böylesi zorlu ve yaslarin ve kiyametin koptugu anlarda istikrarli ve dogru siyasi anlayislarin saskinlik yasamadan. Halklara ve cografyadaki halklara gerekli olan yasam reçetesini göstermektir.

Son yarim yüzyilda kuzey Kürdistan parçasinda ilk çiktigi andan itibaren Kürdistan’daki halklarin çikarini savunan ve bugüne kadar istikrarli kararli ve saga sola sapmadan, günün kosullarina ve popülist politikalara kulak asmayan, her kosulda, darbelerde, olagan üstü hal durumlarinda, tüm iskence ve baskilara ragmen barisçil politikalardan, dogruyu; esitlik ve adaletten vazgeçmeyen, bu konuda halklarin tüm katmanlarini ve ülke topraklarinin suyunun, daglarinin, tasin topraginin, çiçeginin, agaçlarinin, börtü böceklerin, arisinin, ayi ve kuzusunun çoban köpeklerinin yaylalarda sürüsüyle rahat gezindigi karanlik zifiri karanliga isik veren dolun ayin, soguk buz gibi kis gecelerinin dogayi ve insanlari dondurdugu sabahinda dogan Mezopotamya’nin o kutsal günesinde yeniden cemrenin suya düstügü günlerin sözcüsü olanlarda vardir.

Tam da bahar günlerinde yeniden; cemre topraga, suya ve havaya yansimasi tüm cografyamizin canlilari, kusuyla, agustosböcegi ve sabah horozunun ötüsüyle, çocuk gülüsleri, kadinlarimizin genç kizlarimiz ve xortlarinin tüm acilara kedere ragmen. Yasama sevinciyle, ülke ve dogasinin kendisine verdigi o güçlü askla günesinin ve ayinin isittigi, çitir çitir mese agacinin çalilarin ocakta çikardigi ses ve mistik kokusunda yeniden yasama tutunacak güçleri ve inançlari hala canli duruyor.

Dogru, adalet ve esitlikten sasmayan siyasi kadrolarin ve inançli insanlarin ortaklasa bugüne kadar yürüttügü gerçek temsilcileri özgürlük yolunun tam da bu ufak ama yasamin önemli bir bölümünü yansitan satirlarin yazilmasina firsat verenlerdir.

Mezopotamya cografyasinin nefes almasi, üzerinde yasayan halklarin da nefes almasini mutlu ve adalet içinde yasamasi. Yüzyillardir yanlisin pesinde kosan, onlarin büyümesine iktidar olmasina imkân yaratan tüm halk kesimleri, son yüzyilin felaketinde acidan ve kayiplardan dersler çikarmak yerine, siyasi ranta çeviren, siyasi iktidar sahiplerinin pesinde gidenler onlarin bu topraklari kuraklasmasina, yasam sevinci ve gelecekle ilgili planlari ve hayallerini gençlerin elinde alanlardir.

Yasanmaz bir anlayisi besleyen, güzel sözler sarf eden, ‘boz Kurt’u ‘içlerine alan yuvarlak altili-sekizi masalcilar, inkâr ve yok eden esitlik ve adaletten uzak siyasi anlayisin bekçileri ve topraklarimizda yasanan ihanet ve depremlerin yikimlarin babalaridir. Kendileri yasasin diye, hiçbir baska rengi ve Kürt sorununu Kürtleri görmemezlikten gelip, onlari yok etmeye, devsirmeye, kendi yanlarina çekmek için, inançsal, demokrasi, adalet ve esitlikçi duygularini güzel bir dünya yaratmadaki düsüncelerini sömürerek, bu felaketlerin sorumlulari, acilarin yasamasina halklarin büyük çogunlugunu manipüle ederek her zaman diliminde, ülkeyi düze çikarmak halklarin huzurlu ve mutlu yasamasini saglamaya öncülük etmek yerine. Daha büyük yikim ve depremlerin alt yapilarina imkân yaratan cellatlarina asiklarin yanlisi besleyen her destekleyicileri de bu yüzyillik felaketin sorumlularidirlar.

Son yirmi yillik iktidar, Cumhurbaskani Erdogan, bu siyasi anlayisin bir sonucudur. Yirmi yili askin zamandir ülkeyi daha çikilmaz hale sokan ve milyonlarca hektarlik on ilin yerle bir edilmesine firsat veren tekilci anlayisin tekilci bir lider kadrosunun yaratmasinin zararini halklarin ve cografyamizdin yikimina sebep olan en temeldeki 80 yillik yikimi görmeyip, sadece son 20 yila yüklemek, gerçek sorunlari ve sorumlularini görmemek politiktir.

Sapkanizi önünüze koyup düsünürseniz. Bu yüzyillik hastayi görmeyip, sadece son yirmi yilli besleyen sömürgeci, adaletsiz ve özgürlüklerden uzak körelmis üniter siyasi anlayisi görmemek son yirmi yili sorumlu tutmakta politik siyasi kurnazliktir. Yani sözün özü; ülkedeki her alandaki gerileme ve yikimi sadece bir lidere yükleyenler o liderin büyümesine ön ayak olan politik anlayistir.

Yarim yüzyildir, tüm bu fasist ve sömürgeci yok etme inkara dayali siyasi körlüge karsi basta Kürt halkini ve Türkiye’deki esitlik, adalet, demokrasi yanlisi güçlerle ülkeyi bu çikmazdan çikaran bu kronik siyasi hastalik ve körlükten kurtaracak anlayisi savunan ve istikrarli yürüyen, Özgürlük Yolu’nun son yirmi yildir birçok siyasi yurtsever kesimin birlikte kurduklari Hak ve Özgürlükler Partisinin savundugu federal bir yönetim anlayisi tüm bu körlüge ve ilaç olabilecek gerçekçi siyasi anlayistir.

Yüzyildir üniter bir cumhuriyet altinda, tabiatiyla halklar ezildi. Simdi tam da federal bir yapinin sistemin degisim zamandir. Hemen bugün yarina birakilmadan. Tüm Kürtler, Aleviler, emekçiler, demokrasi ve özgürlüklerden yana olanlar cellatlarindan uzak kalip, kendi geleceklerini ve ülkenin gelecegini karanliktan çikarip aydinliga çikaracak güçteler. Bunu güçlendirecek, irade ve kararliliktaysaniz saga sola sapmadan. Bu dönüsümü saglayacak parti HAK-PAR’i güçlendirmek kendi ve gelecek nesillerin mutlu ve özgür yasamalarina firsat vermis olacaksiniz. Yeni felaket ve acilarin yasanmamasina var misiniz?

Necla Çamlibel

Back to top button