2023-09-28
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
 
HAK-PAR Genel Başkanı Düzgün KAPLAN: Seçimlerde Kürt halkının temel taleplerini öne çıkarmak için çalıştık
2023-05-16 18:42


2023 Seçimlerinde ‘Kürt Halkının Temel Taleplerini Öne Çıkarmak İçin Çalıştık

Bilindiği gibi Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) 2015 ten bu yana yapılan seçimlere parti olarak katılamıyordu. HAK-PAR’ın 9. Kongresinin ardından göreve gelen kadrolar HAK-PAR’ı en az 41 ilde teşkilatlandırarak seçimlere girme hakkını yeniden elde etme sözü verdiler ve bunu başardılar.

8 ay gibi bir sürede 43 ilde ve bu illerin ilçelerinin üçte birinde teşkilatlanmayı gerçekleştirdiler, kongrelerini de yaparak Partiyi seçimlere katılacak duruma getirdiler.

Hemen sonra Kürt seçim bloku oluşturmak, Kürt halkına yurtsever bir seçenek sunmak için harekete geçtiler. Bu konuda muhataplarımızın tavrı kamuoyunun bilgisi dâhilindedir.

Türkiye’de 120 parti var. Seçimler katılma hakkını elde edebilen parti sayısı sadece 36 dır.

Teşkilatlanarak bu hakkı alan bir partinin en az 41 ilde de aday göstermesi zorunludur.

Bu nedenle bazı partiler seçimler katılamadı.

14 Mayıs 2023 seçimlerine sadece 24 parti katılabildi. Bu 24 partinin pekçoğu tüm seçim çevrelerinde yani 87 seçim çevresinde aday gösteremediler.

HAK-PAR ise 87 seçim çevresinin tümünde 600 aday göstererek seçimlere katıldı.

Bu çapta aday göstererek seçimlere katılan parti sayısı iki elin parmaklarını geçmez.

Özetle HAK-PAR Halkımızın, Kürt yurtseverlerinin gönül rahatlığıyla oy verebileceği, ulusal demokratik birliğe de zemin olacak bir seçenek sunmayı başardı.

Bütün bu zorlu süreç çok kısıtlı malı olanaklarla ve 1 yıl gibi kısa bir süreçte gerçekleştirildi.

Bu görevi başarmaya katkısı olan tüm arkadaşımızı kutluyorum.

HAK-PAR seçim sürecinde Kürt halkının temel taleplerini öne çıkaran bir propaganda stratejisi izledi.

Bildiri, el ilanı, pankart, billboard ,afiş vb materyallerde Kürtçeye öncelik verdi,

Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde federal bir yapının kurulması, anadilde eğitim ve Kürtçenin resmi dil olması gibi temel talepleri kararlıca savundu.

TRT de sadece HAK-PAR bu talepleri öne çıkaran Kürtçe konuşma yaptı.

Özellikle Kürdistan da tüm kentlerde ve ilçelerde Kürtçe müzik eşliğinde Kürtçenin Kurmancı / dimili lehçelerinde ve Türkçe anonslar yapıldı. El ilanları ve bildiriler dağıtıldı.

HAK-PAR birkaç gençle Sosyal medyayı, özellikle Faceboo, istegram ve Twitter platformlarını büyük bir performansla HAK-PAR propaganda alanına dönüştürdü.

Üstelik tüm bunlar bir avuç kadro ve çok ama çok az mali imkanlarla gerçekleştirdi.

2023 yılında AKP ye toplam 1 milyar 961.3 milyon TL, CHP ye toplam 1 milyar 43,9 milyon TL, HDP"ye 539.5 milyon TL, MHP"ye 511.5 milyon TL, İYİ Parti"ye se 459.2 milyon TL Hazine yardımı yapıldı.

Sözkonusu partiler ve benzerleri aynı zamanda bu bütçelerin çok çok üstünde mali imkanları, güçlü finansörleri de olan partilerdir.

HAK-PAR ise tüm teşkilatlanma ve seçim kampanyasını 700 bin TL ile yapmak zorunda kaldı.

Bu mütavazi bürçeye rağmen ortaya konan performansın taktire şayan olduğunu düşünüyoruz.

Kısacası kedimizi mevcut yasaların çizdiği çerçeveye hapsetmeden, meşruiyeti esas alarak, bir Kürt partisinden beklenebilecek, en iyi ve açık propagandayı gerçekleştirdik.

HAK-PAR kadrolarının, yurtdışındaki arkadaşlarımızın üzerine düşen hemen her şeyi fazlasıyla yaptıklarına inanıyorum. Bir kez daha emeği geçenleri kutluyor ve teşekkür ediyorum.

Seçim Sonuçlarının ön değerlendirmesi

PM resmi olarak seçim sonuçlarını değerlendirecek ve kamuoyu ile paylaşacaktır. Ancak bir ön değerlendirme yapmak ta bir ihtiyaçtır.

Henüz YSK tarafından resmen açıklanmasa da HAK-PAR 14 Mayıs 2023 seçimlerinde 42 bin dolayında bir oy alabildiği görünüyor.

Kasım 2015 seçimleri ile kıyaslandığında HAK-PAR değil oylarını arttırmak, tam tersine oylarının neredeyse yarısından fazlasını kaybetti.

Partimizin izlediği seçim stratejisi ve ortaya konan performans pek çok kişiyi çok yüksek oy beklentisi içine koymuştu. Bu durum bir bakıma HAK-PAR’ın görünür olduğunun ve ciddi olarak Kürt ulusal temsil yapısına dönüştüğünün göstergesiydi.

Ancak, biz mevcut kutuplaşmanın, Kürt toplumu üzerinde yıllardır uygulanan kendine yabancılaştırma, Türkiyelileştirme politikasının, Kürt siyaset sınıfında giderek artan dejenerasyonun derin etkilerinin farkındaydık.

Elbet Barajı aşmak, milletvekili çıkarmak veya % 3 gibi stratejik bir orana bu koşullarda ulaşmayı hiç düşünmedik. Bir iki vekillik için kimsenin kapısına gitmedik, pazarlık yapmadık.

Sömürgeci, Kürt karşıtı partilere, MİTin kurgulayarak Kürt hareketine monte ettiği proje yapılara payanda olmadık.

Kürt halkının temel taleplerini öne çıkarma uğraşı içinde olduk, gerçekçiydik.

Kitlelerin kısa süreli bir çalışması sömürgeci partileri, proje yapıları terk ederek yüzünü samimi Kürt yurtseverlerine dönmesini, yüksek bir oyla desteklemesini beklemiyorduk.

Hala Kürdün varlığına kasteden, asimilasyon politikalarını ısrarla sürdüren, katliamlarla dolu geçmişlerine toz kondurmayan partilerde aday olmak için yarışan Kürt siyasetçilerini, sözde ‘Kürdistani’ kadroların onlara yamanma çabalarını gördükçe güçlü bir Kürt yurtsever hattının inşa edilmesi için daha uzun bir yol olduğunu biliyorduk.

HAK-PAR Kürt karşıtı politikaları teşhir etmek, Kürtlerin kolektif taleplerini öne çıkarmak amacıyla seçim sürecini değerlendirmek istemiş ve bu konuda başarılı bir çalışma yürütmüştür.

Beklentimiz en fazla 200 bin oy almaktı.

Bu 42 bin dolayındaki oy beklemediğimiz bir sonuçtu.

Öncelikle bu sonuçların bir başarısızlık olduğunu kabul ediyor ve siyasi sorumluluğu üstleniyoruz.

Öte yandan; bu sonuçları hem HAK-PARlılar hem de genel olarak tüm Kürt yurtseverleri ciddiyetle düşünmeli, sonuçlar çıkarmalıdır.

Biz kendi açımızdan değerlendirirsek;

1) Seçimlere katılmak için gerçekleştirdiğimiz teşkilat yapımızı henüz aktifleştiremeden Seçim sürecine katıldık. Bu sürecin önemli bir zamanı da deprem faaliyetleri ile geçti.

Tüm partiler seçim çalışmalarını çok önceden planlar, hazırlıklar yapar, il ilçe örgütlerini dinamik hale getirir. HAK-PAR teşkilat yapısını başta PM sini hem teşkilatlanma sürecinde hem de seçim sürecinde bir bütün olarak dinamik bir hale getiremedi.

Tüm çalışmalar çok az sayıda kararlı, sorumlulukla süreci omuzlayan kadro tarafından yürütüldü.

Bu durum mutlaka aşılmalıdır. Birlikte bu sorunu aşmak, Büyük Kongreyi toplamak dâhil gerekli adımları atmak önceliğimiz olmalıdır.

2) Seçimler Türkiye’de çok büyük mali kaynakla yürütülmektedir. Biz bu olanaklardan yoksunuz. HAK-PAR ‘ın bu seçim sürecinde kullanabildiği mali kaynak, yarışma halinde olduğumuz diğer partilerin sadece 1 ilçede sarf ettiği kadardır. Örneğin aktif illerimize birkaç büyük il hariç Genel merkezden aktarılan kaynak sadece 12.500 tl dir. (560 euro kadar)

Bu kadar kısıtlı kaynakla ortaya konan performans takdire şayandır.

Partiyi aktifleştirecek hatta profesyonel kadro çalıştırmaya imkan verecek kadar mali kaynak yaratmaya öncelik vermelidir.

Biz Kürt toplumunun içinde bulunduğu sosyolojik gerçekliğin farkındayız. Ve ona önderlik eden siyaset sınıfının nasıl büyük bir yozlaşma içinde olduğunu da biliyoruz.

Devletin Kürt varlığını inkar etme ve asimilasyon çabasında epey mesafe aldığı ortada. Özellikle Türkiyelileşme sloganı etrafında Kürtleri ulusal demokratik haklarından feragat ederek, tıpkı Lozan sürecinde olduğu gibi Kürt olmayanlar tarafından temsilini sağlama projesi hala çok etkili.

Biz Kürt yurtseverlerine düşen görev mevcut Kürt karşıtı yapılara uyum sağlamak ve eklemlenmek değil, ısrarla yılmadan bu yapıları teşhir etmek, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin doğru bir zeminde yeniden inşasın için çalışmaktır.

Dersim’de Ağrı’da, Zilan’da, Diyarbakır’da ve pek çok yerde soykırıma uğrayan Kürtlerin, bu uygulamaların mimarı Kemalistlerin başarısı için seferber olması bizi şaşırtmamalı.

Cıbranlı Xalıt ‘ın memleketinde İnönü’nün torunu Bir Türk solcusunu, Şeyh Sait’in asıldığı şehirde Bir Türkü omuzlarında taşıyarak meclise Kürtlerin temsilcisi olarak gönderenler bize garip gelmemeli.

Çünkü sömürgecilik tamda böyle bir şeydir. Sadece yer altı yer üstü kaynaklarınız sömürmez; sizi kendi ulusal kurumlarınıza, siyasetçilerinize, aydınlarınıza yabancılaştırır, hatta düşman haline getirir.

Biz böyle bir halkın siyasetçileriyiz.

Görevimiz sabırla, akılla, sömürgecilerin yarattığı bu algı ve davranış kalıplarına itiraz etme ve parçalamaktır.

HAK-PAR bunu yapıyor ve yapmaya devam edecektir.

Henüz yeterince güçlü değiliz. Oy Kullandığımız sandıkları bile koruyacak gücümüz yok. Özellikle Kürdistanda oylarımızın tutanaklara gerçek bir şekilde geçirilmediğini, pek çok sandıkta oy kullanılmasına rağmen hiç oy çıkmadığını biliyoruz. Anadolu Ajansının basın kuruluşlarına geçtiği bilgilerle yetiniyoruz.

Her ne olursa olsun, ben HAK-PAR Genel başkanı olarak bu sonuçlarla ilgili tüm sorumluluğu alıyorum.

İlk parti Meclis toplantımızda yapacağımız değerlendirme ve alacağımız kararları sizlerle paylaşacağız.

Sonuç olarak, tüm arkadaşlarımız şunu unutmamalı;

Biz bu seçimler için barajı aşmak ve vekil çıkarmak ya da çok yüksek oy almak gibi bir hedef koymadık.

Hedefimiz HAK-PAR’ı tanıtmak daha görünür kılmak, Kürt halkının meşru taleplerini kararlıca öne çıkarmaktı.

Bu hedefleri önemli bir oranda gerçekleştirdiğimiz kanısındayım.

Seçim süreci ve sonuçları koyduğumuz bu hedefler açısından değerlendirilmelidir.

Ve unutulmamalı ki, bu mazlum bir halkın davasıdır. Ve uzun soluklu bir mücadele gerektirir.

Tüm Partili arkadaşlarımızı ve dostlarımızı saygıyla selamlıyorum.

16.05.2023

Düzgün KAPLAN
HAK-PAR Genel Başkanı

Print