Makale

170 imzali mektup

Baslik, ‘7 Kocali Hürmüz’ü getiriyor insanin aklina. Ama pek öyle eglenceli sayilmaz. Tek Adam Rejimi, ‘Yeterince korkutursam bana siginirlar’ diye belledigi politika icabi, simdi tam da seçimlere giderken, bunu da sürekli gerilim yaratma taktiginin bir parçasi olarak uygulamakta.

‘Örgüt üyesi olmamakla birlikte…’ gerekçesini sebil gibi kullanan binlerce dava gibi.

Sablon hepsinde ayni: Ya yandas basinda bir ‘köse yazisi’ çikiyor yahut bir ‘muhbir vatandas’ isimsiz ihbar yapiyor. Hemen ardindan sorusturma, gözalti, tutuklama, mahkûmiyet silsilesi.

Örneklerin sonu yok; Ocak 2016’daki ‘Bu Suça Ortak Olmayacagiz’ baslikli akademisyen bildirgesine verilen son mahkûmiyet karari 79 yasindaki Prof. Gençay Gürsoy’un. Agirlastirici sebep kullanilarak: Inanmayacaksiniz ama, o imzayi atmasindan yillar ve yillar önce Türk Tabipler Birligi baskanligi yapmis olmasi!

Simdi de, ‘Zeytin Dali’ diye adlandiran Ocak 2018 Afrin operasyonuna karsi TBMM’deki AKP milletvekillerine 170 imzayla gönderilen ve AKP’nin ‘Komsularla Sifir Sorun’ politikasi icabi baris isteyen sanatçi-akademisyen mektubuna, gönderildikten 1 yil sonra sorusturma açilmis bulunuyor. (Ben ne diyorum Yâ Hû; Gezi’ye dava 5 yil sonra açildi ve Osman Kavala 13 aydir iddianame bekleyip yatiyor!)

***

Devam etmeden önce, dayanamiyorum ne olur bagislayin, bir parantez:

Mayis 2014’te Basbakan Erdogan’dan herkesin içinde fena zilgit yemis olan Türkiye Barolar Birligi’nin ulusalci baskani Prof. M. Feyzioglu, milletvekillerine yollanan bu mektup medyaya düsünce imzacilara zilgit geçmisti: ‘O mektubu Kandil’e gönderin! TSK mesru savunma hakkini kullanmaktadir!’

Nerden bilsin ki gün gelecek, Emin Çölasan gibi ulusalcilara da FETÖ’den dava açilacak! Nerden bilsin ki Fatih Portakal’a 15 Temmuz Vatan Sehitleri, Gazileri ve Terör Magdurlarinin Adini Yasatma ve Yardimlasma Dernegi üyeleri, ardindan da Pamukova Motorlu Tasiyicilar ve Kamyoncular Kooperatifi mensuplari ‘vatandasi kiskirtma, iç kargasa çikarma, kin ve nefrete sevk’ten suç duyurusunda bulunacak!

***

Mektubun öyküsüne devam. Gerekli dipnotlar ve ayrinti 26 Ocak tarihli yazilarimda mevcut:

Bu ‘zeytin’ operasyonu TSK internet sitesinden 20 Ocak’ta açiklanmisti. Hemen ardindan, CB Erdogan’in ‘Afrin’den geri adim atmak yok; hedefimiz Kizilelma’ ve Disisleri Bakani Çavusoglu’nun ‘Afrin operasyonuna karsi çikan herkes teröristlere destek vermektedir’ demeçleri çikmisti.

CHP lideri Kiliçdaroglu da vatanî vazifesini yapmisti: ‘Kahraman ordumuza güvenimiz tam, operasyona da destegimiz tam’. (Simdi bakalim, CB Erdogan’in ‘Firat’in dogusuna kapsamli operasyon’ yapilacagi haberine ne diyecek).

Bilal Erdogan’in operasyonu IHA kumanda merkezinden izledigini gösteren fotografi medyaya Erdogan’in damadi ve IHA üreticisi Selçuk Bayraktar servis etmisti.

Karsi çikanlara hemen gözaltilar baslamisti: Basta, Mülkiyeli eski ögrencilerimizden, hem devletten hem de bagnaz Kürtlerden sürekli baski gören Nurcan Baysal. Ardindan, yetmisten fazla kisi. Ankara’da evlerin basilmasi. ‘Harekât bitene kadar tüm etkinliklerin’ izne baglanmasi.

AKP’li Metin Külünk’ün, CB Erdogan’a ‘gazi’ unvani tevcihi için TBMM’ye kanun teklifi sunmasi…

Ahmet Türk’ün burnunu sirf Kürt oldugu için kirmis olan Samsunlu kokoreççi Ismail Çelik’in, ‘Benim 2010’da yaptigimi devlet su anda yapiyor’ demesi…

***

Keske olmasaydi da yazmasaydim ama maalesef o da oldu: Su anda ‘zeytin’ kelimesi bu ‘Zeytin Dali’nin içine fevkalade tatsiz biçimde duhul etmis bulunuyor.

Eylül 2018’de Ege Zeytin ve Zeytinyagi Ihracatçilari Birligi Baskani Davut Er demeç vermisti: “Afrin’de yetisen zeytinler Türkiye’de islenerek, paketlenerek üçüncü ülkelere satilabilir.’ Zeytinler gelecek, baskanim ihraç edecek, accikparra kazanacak.

Ardindan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda biri Balikesir’den digeri Manisa’dan iki CHP milletvekili, isimlerine haberden bakabilirsiniz, söz almisti: ‘Afrin’den elli bin ton civarinda zeytinyagi Türkiye piyasasina girdi söylentileri var’.

Ama sanmayin ki bunu HDP gibi ‘ganimet ve talan’ olarak niteliyorlardi. Estagfurullah. Meramlarini aynen su kelimelerle ifade etmislerdi:

‘Hangi devlet hasat yapilirken yani ürünün en bol oldugu zamanda yurt disindan zeytinyagi getirir? Bu nasil bir anlayistir? Üreticimize reva midir?’

Ama Bakan B. Pakdemirli kendilerini yatistirmisti:

‘Afrin’de biz, gelirlerin bir sekilde bize geçmesini istiyoruz bu hâkimiyetimizde olan bölgede. O sebeple Tarim Kredi Kooperatifleri’ne 5.000 tonluk bir görev yazilmistir ve su ana kadar giren 600 ton ürün var arkadaslar. 200.000 tonluk zeytinyagi rekoltesinde bunlari konusuyor olmamiz hakikaten çok ayip ve çok komik arkadaslar.’

Bakan hakliydi aslinda. Güneyimizdeki bir kisim Suriye arazisi ‘TC topragi’ idi artik. Haberler öyle söylüyordu:

‘AKP, Cerablus’a gönderecek gönüllü hekim ariyor’ (17.09.2016). ‘Türkiye’nin egittigi polis gücü Cerablus’ta göreve basladi’ (31.01.2017). ‘Saglik Bakanligi Suriye’ye yeni hastaneler kuracak’ (13.02.2017). ‘Türkiye dünyaya mesaj vermek için Cerablus’ta askerî üs kurdu’ (06.04.2017). ‘Türkiye’den El Bab’a 80.000 kisilik uydu kent’ (23.04.2017). ‘PTT Cerablus’ta sube açti’ (11.10.2017).

Ama en önemlisini Içisleri Bakani S. Soylu müjdelemisti: ‘Azez’de, Cerablus’ta, Mare’de kaymakamimiz var’ (28.01.2018).

Kaymakam. Daha ne olsun.

***

Uyarma mektubunu imzalayan 170 kisinin isimleri tam liste halinde medyada çikinca, CB Erdogan, Ocak 2018 Çorum AKP il kongresinde konustu:

‘Be ahlaksizlar. Be adiler. Be vicdansizlar. Ahlaksizlar. Riyakârlar. Sahtekârlar. Fikir soytarilari. Teröristlere canli kalkan. Terör örgütlerine yardakçilik. Profesör olsan ne yazar, sanatçi olsan ne yazar. Hainler!’

12 Aralik 1997’de Siirt’te okudugu siir yüzünden mahkûm edilen Belediye Baskani R. T. Erdogan’in suçuna istirak dilekçesi verdigi için DGM’de yargilanmis birisiyle, yani sanatçi Sanar Yurdatapan’la birlikte, CB Erdogan’a hakaret davasi açtik.

Çünkü kendisi CB seçildikten sonraki 3 yilda bu konuda tam 68.817 sorusturma açtirmis, bunlarin 3.414’ü derhal tutuklama ve hapisle sonuçlanmisti.

Bizimki öyle sonuçlanmadi bittabi. ‘Erdogan gelirse çay vermem’ diyen kantincinin tutuklandigi, Beyaz Show’a telefon edip ‘Çocuklar ölmesin’ diyen Ayse Ögretmen’in mahkûmiyet aldigi bu ülkede sayin cumhurbaskani, sözlerinin hakaret sayilamayacagini ileri sürmüstü durusmada: 1) Bu ifadeler isim vererek söylenmemistir(‘matufiyet’ yoktur); 2) Bu ifadeler benim ifade özgürlügümün kullanilmasidir.

Ve, bagimsiz ve tarafsiz Türk Yargisi kendisini hakli buldu. Aynen, kendisinin Ocak 2016’daki akademisyenler bildirisine yaptigi hakaretlere karsi benim de dahil oldugum 4 kisinin açtigi davanin 13.12.2016’daki reddedilme gerekçesiyle: ‘Dogrudan davacilarin kisiligine yönelik hiçbir söz söylenmemistir’ (Ankara 3. Asliye Hukuk, 2016/347). Avukatim Oya Aydin Göktas istinafa gitti, ayni karar. Dosya su anda Yargitay’da.

Bunlarin da kaynaklari ve ayrintilari için 19.04.2018 tarihli yazima bakabilirsiniz.

***

Egriye egri, dogruya dogru: Bu seferki sorusturma digerlerinden farkli ilerliyor. Sabahin 05’inde kapina dayanip götürmüyorlar, haber verip ifadeye çagiriyorlar. En azindan simdilik.

Yogurt yeme farki olabilir. Bekleyip görelim.

——————————————————————-

15-12-2018

Baskin Oran

Back to top button