Makale

2012’de PKK

Dogrusu 2012 yili için tutarli bir PKK projeksiyonu yapabilmek için Newroz ve sonrasindaki gelismeleri görmeyi bekledim. Zira PKK hakkinda yapilacak yillik projeksiyonlar için en önemli göstergelerden biri Newroz olaylari ve hemen ertesinde olabilecek gelismelerdir. Sanirim PKK için 2012 projeksiyonu yapmanin tam zamani simdi.

1) PKK artik ‘Kürt haklari’ için savas veren bir örgüt degil. Zira PKK artik Kürt haklarinin alinmasi için silahli bir kavganin anlamsiz oldugunu görüyor. PKK özellikle Silvan saldirisindan sonra 4. Stratejik Hamle diye tanimladigi siddet dalgasini ‘statü savasi’ için baslatti. Bu nedenle de Silvan saldirisi ile ayni gün Abdullah Öcalan tarafindan kurdurulmus DTK tarafindan ilan edilen ‘demokratik özerklik’ hamlesi tesadüf degildir. ‘Statü savasinin’ geregi bir hamleydi.

2) ‘Statü savasi’ ile ‘hak savasi’ arasindaki en temel fark su: En azindan 1990’li yillardaki devlet zulmü PKK’yi tüm Kürtlerin haklari için savasan bir örgüt konumuna getirmisti. Bu nedenle de PKK diger Kürt muhalefeti ile zorunlu olmadikça polemik veya çatismaya girmezdi. Simdi PKK kendi önerdigi ‘siyasal statü’, ‘demokratik özerklik’ için savasiyor. Bu savas ‘bu gölgeyi ben yönetecegim’ savasidir. Dolayisiyla ‘statü savasinda’ esas düsman yer degistirdi. Bu savasta PKK, ‘Kürtlere daha az hak verelim ama PKK’yi taniyalim’ diyen devleti ‘dost’ görürken, ‘Kürtlerin haklari PKK ile müzakere araci olmasin, PKK müzakerelerinden bagimsiz olarak Kürtlerin haklar verilsin’ diyen liberal Türk aydinlari ile Kürt aydinlari daha büyük düsman PKK için.

3) PKK ‘statü savasi’ stratejisi geregi 2012’de savasi iki cepheli bir strateji ile yürütecek. Birinciye ‘konjonktürel siddet’ diyebiliriz. Bu, devletle yürütülecek savas. Bu savas PKK’nin ‘siddeti tirmandirdigim oranda devlet benimle masaya oturuyor’ analizine dayaniyor. Dogrusu 2009 yilindan bu yana devletin izledigi müzakereci politikalara bakinca PKK analizinin dogru oldugunu görüyoruz. Devlet ‘aman PKK siddet tirmandirmasin’ mantigi üzerine kurmus bütün müzakere stratejini. Bu da PKK’ya avantaj saglamis. Devlet PKK’nin talebini karsilamayinca, PKK siddeti tirmandirip, devleti ‘konjonktür ikilemine’ sokarak kazanimlar elde etmis, ve elde etmeye çalisiyor.

Konjonktür ikilemi su demek: PKK devlete karsi yürüttügü savas stratejisini Ortadogu’nun degisen dengelerine göre ayarlamis durumda. Devlete benimle sorununuzu çözmeden Ortadogu’da rahat hareket edemezsiniz mesaji veriyor. Uygun konjonktürde savasi tirmandirip yeni statüler elde etme planlari yapiyor PKK.

Bu mantikla PKK silahlarini birakmadigi sürece bu savas hiçbir zaman bitmez. PKK her konjonktürel firsati savasa dönüstürmek istiyor. Bu baglamda PKK önümüzdeki dönemde Suriye’de gelisecek olaylarin elverdigi konjonktüre göre bir savas yürütecek. Türkiye Suriye’ye müdahale etmeye çalistikça PKK savasi tirmandiracaktir. PKK’nin konjonktürel siddeti, denkleme yeni girdiler eklendikçe daha da karmasiklasacaktir.

4) PKK’nin ikinci savasi Kürt muhalefeti ile olan savas olacak. Statü savasi geregi, PKK’nin statüsünü, dominant yapisini tanimayan, PKK’nin siddet yöntemine karsi çikan, Kürt haklarini savunan tüm yapilari ve aydinlari hedef alacak PKK. Bir nevi 2004 yilinda olanlarin tekrarinin yasanmasi yüksek ihtimal. Hatirlayin 2004 yilinda PKK 3. Stratejik Savas hamlesini baslattiginda ‘siddet çözüm degil’ gerekçesiyle PKK’dan kopan ve yeni parti kurmaya çalisan Kani Yilmaz ve Hikmet Fidan gibi eski PKK liderlerini öldürmüstü. Simdi 4. Stratejik hamlesinde PKK, Kürt haklarini taniyin anlayisini benimseyen ve PKK’nin ‘statü savasina’ karsi çikan Türk ve Kürt aydinlari itibarsizlastirmayi, mümkün degilse baski uygulayarak susturmayi, o da mümkün degilse öldürerek ortadan kaldirilmayi deneyecektir. Bu nedenle PKK için en büyük düsman artik devlet degil, Muhsin Kizilkaya, Orhan Miroglu, Kemal Burkay gibi Kürt aydinlari ile Kürtlerin haklarini savunan ama PKK’nin statü savasina itiraz eden içlerinde benim de bulundugum Türk yazarlaridir.

5) 2012’de PKK statü savasi geregi öncelikle Polisi, PKK’ya karsi çikip Kürt haklarini savunan Kürt ve Türk liberal aydinlari, halkta bikkinlik yaratip ‘PKK ile masaya oturun’ dedirmek için de metropolleri hedef alacaktir. PKK devletin yeni stratejisine göre diger Kürt gruplar da müzakere muhatabi oldugundan, özellikle Kürt muhalefetini sindirmek isteyecektir. Devlet de buna karsi önce Kuzey Irak olmak üzere PKK’nin stratejik noktalarina operasyonlar yapacaktir.

6) KCK operasyonlari devam ettigi sürece ateskes PKK’ya karsi olan Kürt muhalefetini büyütürken, PKK’yi küçültüyor. Bu nedenle PKK KCK operasyonlari oldugu sürece ateskes ilan etmeyecektir. BDP de müzakere yapmak için KCK’lilarin serbest kalmasi için yasal düzenleme isteyecektir. Müzakereci AKP’liler de bunu istiyor. KCK düzenlemesi olursa PKK ateskes ilan eder. Zira ateskes PKK’ya yarar. KCK düzenlemesi olmadan huzur ortami saglanabilirse diger Kürt muhalefeti güçlenir. Bu durumda PKK hem devleti hem de diger Kürt muhalefetini hedefe koyacaktir. Newroz sonrasi gelismeler buna isaret ediyor.

————————————————

Taraf-31 Mart

Emre Uslu

Balkêş e ?
Close
Back to top button