HAK-PAR heyetinin açikladigi Sengal katiami ile ilgili gerçekler
HAK-PAR heyetinin Kürdistan Bölgesi’ne gerçeklestirdigi ziyarette edindigi izlenimleri ve ulastigi sonuçlari Kürt ve Türk kamuoyunun dogru bilgilendirilmesi bakimindan asagida sunuyoruz.
Sengal katiami ile ilgili gerçekler
Sengal katliami ve sonrasinda yasanan gelismeleri yerinde görmek, incelemek ve ilgililerin görüs ve düsüncelerini ögrenmek üzere Partimiz adina Genel Baskan Yardimcilarimiz Bayram Bozyel, Nevzat Teker ile Resit Deli’den olusan bir heyet 03.09.2014 tarihinde Federe Kürdistan Bölgesi’ne 5 gün süren bir ziyaret gerçeklestirdi. HAK-PAR heyeti söz konusu ziyaret sirasinda Kürdistan Bölgesi’nde bir kisim mülki, siyasi ve dini liderle görüstü. Zaxo ve Dühok’taki mülteci kamplarini ziyaret ederek Sengal magdurlarini dinledi. DAIS saldirilarina karsi Pesmerge ile birlikte savasmak üzere Avrupa’dan gelen gönüllü savasçilarla ve kimi politik sahsiyetlerle görüstü.
Parti heyetimizin Kürdistan Bölgesi’ne gerçeklestirdigi ziyarette edindigi izlenimleri ve ulastigi sonuçlari Kürt ve Türk kamuoyunun dogru bilgilendirilmesi bakimindan asagida sunuyoruz.
1. Askeri boyut
Kürtçe DAIS olarak isimlendirilen Irak Sam Islam Devleti terör örgütü (ISID), Haziran ayinin basinda basta Musul kenti olmak üzere Irak’in orta kesimini olusturan Sünni bölgeyi ele geçirdikten sonra Agustos ayinda beklenmedik bir sekilde Kürdistan Bölgesi’ne yöneldi. Kisa bir zaman içinde Êzidi-Kürt nüfusu ile meskûn Sengal bölgesini ele geçirdi ve özellikle de Êzidilere karsi bir soykirima giristi. Bölgedeki Êzidi Kürt nüfusun hemen hepsi bölgeyi bosaltarak yollara düstü. ISID çetelerinin katlettigi ve ele geçirdigi Êzidilerden geri kalanlar bölgeden kaçarken büyük can kayiplari ve acilar yasadi. Katliamdan kurtulabilenler yogunlukla Dühok iline ve Kürdistan Bölgesi’nin diger bölgelerine dagildilar. Sayilari kesin olmamakla birlikte 10 bin dolayinda Êzidi magdur ise Türkiye’ye geçti.
ISID örgütünün saldirisi sadece Sengal ile sinirli kalmadi. Aksine cepheyi genis tutarak 1100 kilometrelik sinir boyunca Kürdistan Bölgesi’ne karsi saldiriya giristi. ISID örgütü Sengal’in Kuzeyine düsen 150 kilometre derinlikte bir alanda hakimiyet kurarak bölge için stratejik deger tasiyan Musul Baraji üzerinde kontrolü sagladi.
ISID örgütü ayni zamanda Mahmur ilçesine saldirdi ve buradan hareketle Hewlêr üzerinde ciddi bir tehdit olusturdu. Daha ileride ise Kerkük ve güneydogusuna düsen hat üzerinden Kürdistan Bölgesi üzerinde baski kurmaya çalisti.
ISID’in bu ani ve hizli saldirisi ile ilgili olarak bölgede görüstügümüz ilgili çevrelerin konuya iliskin degerlendirmelerini özetlemek gerekirse
Birincisi Kürdistan Bölgesi bir ISID saldirisi beklemiyordu. ISID daha çok bir Sünni hareket olarak ortaya çikmis görüntüsü veriyordu ve Sii/Maliki yönetimine karsi savasarak Sünni bölgesinde kontrolü ele geçirmeye dayali bir strateji izliyordu. Ayrica ISID’in Kürdistan’a saldirisindan birkaç gün öncesinde Musul bölgesindeki kimi asiret liderleri Selahaddin’e gelip Bölge Baskani Mesut Barzani’ye bagliliklarini bildirmislerdi. Ne var ki ayni asiretler birkaç gün sonra ISID ile birlikte topluca ayaklanarak pesmergeye saldiracakti. Sayin Barzani ise söz konusu süreçte Irak’taki Sünni-Sii mezhep savasina taraf olmayacaklari yönünde birden çok açiklamada bulunmustu.
Özetle Kürdistan Bölgesi bir ISID saldirisi beklemiyordu ve bu konuda hazirliksiz yakalanmisti. Sorun sadece bu da degildi.
Pesmerge de ISID’in mücadele yöntemlerine ve askeri imkânlarina karsi koyacak hazirlikta degildi. ISID dünyanin dört bir tarafindan devsirdigi sapik unsurlardan olusmus bir intihar örgütüydü ve hiçbir askeri, siyasi ve ahlaki kural tanimiyordu. Basvurdugu vahsi yöntemlerle girdigi her yere korku saliyor, insanlarin basini kesip bunu sanal âlemde paylasarak daha savasmadan karsisindakileri sindiren bir strateji izliyordu.
Öte yandan ISID, Musul’u ele geçirdikten sonra ABD’nin son dönemde Irak ordusuna verdigi önemli miktarda bir silaha el koymustu. Pesmergenin elindeki silahlar ise 2003 öncesi Saddam döneminden kalmaydi. Merkezi Irak yönetimi pesemegeye yeni silah vermedigi gibi onun disaridan silah almasina da müsaade etmiyordu. Maliki yönetimi anayasaya göre Irak ordusunun bir parçasi sayilan pesmergenin maasini kesmis, Kürdistan’in bütçe payina el koymustu.
Ek olarak pesmerge uzun yillardan beri savasmamis ve bir bakima hantallasmisti. Bu nedenle de ISID’in ilk saldirisi karsisinda bir sok yasadi ve bazi bölgelerde mevzi kaybetti. Buna ragmen Kürdistan Bölge Yönetimi kendini erken toparladi. ABD’nin ISID’e karsi gerçeklestirdigi hava operasyonlarindan sonra savas alanindaki dengeler degisti. Pesmerge güçleri karsi saldiriya geçti ve kaybettigi mevzileri tek tek ele geçirmeye basladi. Ancak ISID’in bölgeye yerlestirdigi mayinlardan dolayi pesmerge güçleri agir ve ihtiyatli ilerlemek zorunda.
Barzani, ISID’e karsi savasi bir onur savasi olarak ilan etti ve gelinen asamada Kürdistan’da tam bir seferberlik ruhu hakim. Halk varini yogunu ISID’e karsi sürdürülen yurtseverlik savasinin hizmetine sunmus durumda. Her gün yüzlerce Kürt genci ISID’e karsi savasmak üzere gönüllü olarak cepheye kosuyor. Ayrica ISID’e karsi savasmak üzere Avrupa’dan gelen 100 den fazla gönüllü, pesmergenin saflarinda savasiyor. Dogu Kürdistan partileri de ISID’e karsi pesmerge ile birlikte savasmaya hazir olduklarini bildirdiler.. Bunlardan HDKI, Komala ve PAK gibi partiler yüzlerce pesmergelerini savas alanina gönderdi ve daha sonra Bölge Yönetimi’nin istegi üzerine tekrar geri çektiler.
2. Sengal gerçegi
ISID’in Kürdistan’a dönük saldirisinda en çok öne çikanlardan Sengal oldu. Sengal neredeyse son ISID saldirisinin kilit sözcügü haline geldi.
Önce Sengal’in cografi konumundan baslayalim. Sengal bölgesi Kürdistan’dan Arap cografyasina uzanan bir yarimada niteliginde. Ancak sikça yapildigi gibi sömürgeci rejim Sengal ile Kürdistan arasinda 100 kilometrelik bir alana Arap asiretlerini yerlestirmis, baska bir ifade ile burada bir Arap kemeri olusturmus. Böylece Sengal Bölgesi Arap cografyasina uzanan bir yarimada olmaktan çikip Araplarla kusatilmis bir adaya dönüstürülmüs.
Pesmerge güçleri, ISID daha bölgeye gelmeden de Sengal’e gitmek için Arap asiretleri ile meskûn alandan gidip gelmek zorundaymis ve eski bir pesmergenin anlatimina göre her gidis geliste bu bölgede zayiat veriyormus.
ISID’in Saldirisi sirasinda ise Sengal bölgesinde bulunan pesmerge gücü sinirliydi. ISID saldiriya geçtiginde bazi pesmerge birlikleri sonuna kadar savasmis ve bu savasta sehit olanlar olmus. Diger bir kismi ise baslarindaki komutanin emirleri dogrultusunda araçlarina binerek bölgeyi terk etmisler. ISID saldirisi sirasinda bölgeyi terk eden bir pesmerge, konuyla ilgili duygularini bizimle paylasirken oldukça sikintiliydi. ‘Evet ISID’in üstün silahlarina karsi koyacak gücümüz yoktu, bu bir kusur degildi. Keske bölgeyi terk etmek yerine biz de halk ile birlikte daga (Sengal Dagi’ni kastediyor) çekilseydik. Asil kusurumuz halki birakip oradan ayrilmakti’. Nihayet Kasim Seso ve benzeri bazi Êzidi kökenli pesmerge komutanlari kendi savasçilariyla birlikte Sengal’i bosaltan halka eslik ederek Sengal Dagi’na çekilmisti. Söz konusu pesmerge gücü daha sonra Êzidi halkin Sengal Dagi’ndan tahliye edilmesi için gerekli güvenligi sagladi ve hala orada bulunuyor.
Sengal ile ilgili alti çizilmesi gereken birkaç nokta daha var.
Bazi çevrelerin iddia ettigi gibi pesmerge, Sengal’den, bölge Êzidilerden olustugu için çekilmedi. Esas olarak ISID’e karsi savasacak donanimdan yoksundu ve ayrica yeterince organize olamadi. Bir kisim pesmergenin bölgeden geri çekilmesinin asil nedeni buydu. Kaldi ki pesmerge sadece Sengal’de degil, onun geri çekilip mevzi kaybettigi baska cepheler de oldu, Mahmur, Celewla vb. oldugu gibi.
Sengal’in bir dezavantaji ise cografi konumundan dolayi geriden, yani Kürdistan’dan gelebilecek her hangi bir destekten yoksun olmasiydi. Kürdistan Bölgesi’nden dogrudan Sengal’e destek göndermek hiç de kolay degildi. Sengal’de yasanan trajedinin yasanmasinda diger etkenlerin yani sira bölgenin söz konusu konumunun büyük bir etkisi oldu.
Gelinen asamada Kürdistan Bölgesi ile Sengal arasinda ulasim Suriye içinde açilmis bir koridordan saglanabiliyor ancak. Görüstügümüz ilgili kisiler söz konusu koridorun açilmasinda ve Êzidi halkin Sengal Dagi’ndan Kürdistan Bölgesi’ne aktarilmasinda PYD’nin önemli bir rol oynadigini belirtiler. Ancak ayni PYD’nin zaman zaman pesmeregeye kimi sorunlar çikardiginin altini çizdiler. Su anda bile Sengal Bölgesi ile ancak bu koridor üzerinden iliski saglaniyor, insani ve askeri destek bu koridor üzerinden gönderilebiliyor.
3. Êzidiler yok olma tehdidi altinda
Êzidiler, Kürt halkinin çogunlukta olan Müslüman kesiminden farkli bir inanisa sahip olan bir parçasi. Tarih boyunca ulusal kimliklerinin yani sira dini inançlari nedeniyle dislanmis, itilmis ve magdur olmuslar. Devletin izledigi tekçi ve irkçi siyaset nedeniyle Türkiye’de Êzidilerin neredeyse kökü kurutuldu. Iran’da yasamalarina zaten izin verilmedi. Suriye’de de sayilari yok denecek kadar azlar. Êzidilerin yogun olarak ve güvenli bir biçimde yasadiklari yer Kürdistan Federe Bölgesi. Bu en azindan ISID saldirisina kadar böyleydi.
Kürdistan Bölge Yönetimi, Êzidi toplulugu korumak için özel bir gayret sarf etti. Dini merkezlerinin onarilip canlandirilmasi için imkanlar sagladi. Êzidiler için binlerce okul açti. Bölge Yönetimi Êzidilere bir azinlik statüsü ile yaklasmadi. Örnegin Ermeni ve Türkmenler için parlamentoda özel bir kota taninirken, Êzidiler dogrudan Kürt partileri üzerinden parlamentoya tasindilar. Bölge hükümetinde, onlar her zaman en az bir bakanlikla temsil edildiler. Benzer sekilde Êzidi yurttaslar Irak Merkezi Parlamentosu’na tasindilar. Bütün bu veriler, Kürdistan Bölgesi Yönetiminin Êzidileri korumadigi ve sirtüstü biraktigi yönündeki argümanlarin gerçekten uzak oldugunun bir göstergesi.
Öte yandan ISID saldirisinda en büyük darbeyi Êzidi halkin yedigine kusku yok. ISID’in Sengal’de basvurdugu yöntemler, Êzidi halka karsi islenmis gerçek anlamda bir jenosid niteliginde. ISID Sengal’e saldirirken Êzidi halkin tümünü yok etmeye dayali bir strateji izledi. Ele geçirdigi Êzidi erkekleri, çocuk yasli ayirimi yapmaksizin katletti. Ulasabildigi kadinlara el koydu ve onlara köle muamelesi uyguladi. Çogunun akibeti ise hala bilinmiyor. ISID saldirisindan canini kurtaran 450 bin dolayinda Êzidi yerini yurdunu terk ederek önce daglara daha sonra da Kürdistan Bölgesi’ne kaçti. Bu kaçis sirasinda yüzlerce çocuk ve yasli yollarda açliktan ve susuzluktan yasamini yitirdi.
Görüstügümüz Êzidi siyasi liderlerinden Sêx Semo Kürdistan Bölgesi’nin ve yöre halkinin Êzidilere kucak açtigini dile getirdi. Semo’ya göre Êzidiler üzerinden gelistirilen argümanlarin amaci Mesut Brazani’yi yipratmak ve itibarini düsürmekti.
Gelinen asamada Êzidi halki yok olma tehdidi ile karsi karsiya. Eger Sengal özgürlestirilip Êzidilerin güvenli bir biçimde yerlerine dönüsü saglanamazsa söz konusu tehdit gerçege dönüsebilir.
4. Insani boyut
ISID, Kürdistan’a karsi giristigi saldiriyla sadece bir güvenlik sorunu yaratmadi ayni zamanda dev bir insani soruna yol açti.
ISID saldirisi sonrasinda Sengal ve dolayinda yasayan 450 bin dolayinda Êzidinin tümü bölgeyi terk ederek Dühok ve Kürdistan’in diger bölgelerine sigindi. Suriye iç savasi nedeniyle daha önce yüz binlerce insan zaten gelip Kürdistan Bölgesi’ne siginmisti. ISID’in Musul’u isgali sirasinda Kürdistan’a dönük benzer bir göç dalgasi yasanmisti. Gelinen asamada Kürdistan Bölgesi’ndeki göçmen sayisinin bir milyon iki yüz bini geçtigi tahmin ediliyor.
Göçmenlerin çogunlugu Dühok civarinda bulunuyor. Buradaki göçmen sayisinin 700 bin dolayinda oldugu tahmin ediliyor. Kimi yerlerde göçmenlerin sayisi bölge sakinlerinin üç kati. Ziyaret ettigimiz Êzidi yerlesim yerlerinden Dühok’a bagli 25 bin nüfuslu Xankê ilçesine 75 bin Êzidi göçmen gelip siginmisti. 260 binlik nüfusu olan Zaxo ilçesine gelen göçmenlerin sayisi 176 bini asmisti.
Kürdistan Bölgesi’nin toplam nüfusunun 5-6 milyon oldugu düsünüldügünde bir buçuk milyona varan bir göçmen kitlenin Bölge üzerinde olusturdugu yükü tahmin etmek daha kolay.
Sengal katliamindan kaçan yüz binlerce insan oldukça zor kosullarda varligini sürdürüyor. Göçmenlerin önemli bir kismi için çadirlar kurulmus, geri kalani ise nerede bos bir insaat binasi, okul, cami, Êzidi kurumu bulunmussa oraya yerlestirilmis.
Kürdistan Bölge Hükümeti, magdurlarin ihtiyaçlarini karsilamalari için ilgili kaymakamliklarin emrine önemli kaynaklar ayirmis. Yöre halki elindeki olanaklari göçmenlerle cömertçe paylasiyor, yiyecek, içecek, giysi türünden onlara destek sunuyor. Söz konusu seferberlik sayesinde göçmenlerin en azindan beslenme ve benzeri zorunlu ihtiyaçlari bir biçimde karsilaniyor. Ancak bu yardim ve ilgi yine de yüz binlerce insanin içinde bulundugu gir kosullari ve yasadigi insani dramin boyutlarini ortadan kaldirmiyor. Yetkililerin anlattigina göre simdiye kadar disaridan bölgeye ciddi bir yardim ulasmis degil. Kürdistan Yönetimi ve bölge halki kendi olanaklari ile söz konusu felaketle bas etmeye çalisiyor.
Türkiye’den AFAD örgütü Zaxo’da göçmenler için bir kamp yapimi için söz verdigi halde henüz somut bir adim atilmis degil. Bölge hükümeti kendi olanaklariyla Dühok dolayinda 4-5 bin kisilik kapasitede bir kampi insa ediyor ve bölgede oldugumuz dönemde bitmek üzere oldugu ifade edildi.
Diger yandan bölgede kis iklimi yaklasiyor. Kisa bir zaman içinde Sengal kurtarilmamasi ve göçmenlerin yerlerine dönmemesi halinde bölgede yasanan insani trajedinin boyutlarinin artmasi kaçinilmaz. Ayrica Sengal kurtarilsa bile yasadiklari büyük travmalardan dolayi magdurlarin ne kadarinin geriye dönecegi süpheli.
Bölgede egitim dönemi baslamak üzere, ama bütün okul binalari göçmenlerle tika basa dolu. Hem bölge sakinlerinin hem de göçmenlerin egitim sorunu basli basina bir sorun olusturacak gibi görünüyor.
Özetle Kürdistan Bölgesi çok büyük bir insani sorun ile karsi karsiya ve tek basina bu yükün altindan kalkmasi pek kolay gözükmüyor. Bunun için uluslararasi bir planlama ve dayanisma olmazsa olmaz bir ihtiyaç.
5. Siyasi boyut ve Iran’in rolü
Güney Kürdistan’da görüstügümüz hemen herkes ISID’in Irak’ta bu kadar palazlanip güçlenmesinde en büyük faktörün Maliki yönetiminin izledigi otoriter, keyfi ve mezhepçi politikasinin oldugu konusunda benzer görüsler dile getirdiler. Yine ISID saldirisinin Kürdistan’da bagimsizlik ve referandum konusunun gündeme girmesinin hemen ardindan geldigini düsündürücü bulduklarini ve bir çok bölgesel ve küresel aktörün çikarlarinin bu konuda örtüstügünü belirttiler.
Iran’in, Kürdistan Bölgesi’ni Irakta yasanan mezhep çatismasina sokarak bir tasla iki kus vurmak istedigini ifade eden gözlemciler, ISID’in Kürdistan’a saldirisinda Iran’in sinsice rol aldigini, böylece hem Kürdistan Bölgesi’ni hem de ISID’i güçten düsürerek bölgede siyasal etkinligini artirdiginin altini çizdiler.
Öte yandan ISID saldirisi Kürdistan Bölgesi bakimindan ciddi bir tehdide ulastigi anda, basta ABD olmak üzere batilarin devreye girmesi, Kürdistan Bölgesi’ne stratejik anlamda verilen degerin bir göstergesi olarak degerlendirilmekte. Çünkü Ortadogu’da Batililarin uzun erimde Kürtler disinda güvenebilecegi baska bir aktörün olmadigi özel olarak vurgulanmakta.
Özellikle de KDP yetkililerin gelinen asamada bagimsizlik kavramini daha çok telaffuz ettiklerini gözlemledik. KDP çevresi yasanan son felaketi ISID ile iliskilendirmekten çok, bunu bir Kürt Arap savasi olarak nitelendirmeyi tercih etmektedir. Son gelismelere bu açidan bakildiginda Araplarla birlikte yasamaya iliskin umutlarin giderek tükendigini söylemek mümkün.
Kürtlerin, son kurulan merkezi Irak hükümetine oyunbozan taraf olmamak ve ilgili aktörlere bir sans tanimak için katildigi kanisi yaygin bir biçimde paylasilmakta. Çünkü Kürtlerin yeni kurulan Haydar Abadi hükümetindeki konumlari öncekinden daha zayif görünüyor. Ve Kürtler yeni hükümete çok az güven duyduklarini her firsatta açiga vuruyorlar. Kürtlerin Araplarla kurdugu Haydar el Abadi hükümeti her iki taraf için son hükümet olabilir. Kürdistan’in yükselen gücünü kirmak ve bagimsizlik yönündeki iradesini tirpanlamak için ISID’in Kürdistan’a saldirisina çanak tutanlar, paradoksal bir biçimde önümüzdeki süreçte Kürdistan için bagimsizlik taraftarina dönüsebilirler. 12.09.2014
Hak ve Özgürlükler Partisi
(HAK-PAR)
Dengê Kurdistan