Haber

HAK-PAR PM: ‘Yeni bir Anayasa Kürt halkinin ulusal ve demokratik haklarini güvence altina almayacaksa yeni sayilmaz’

Hak ve Özgürlükler Partisinin 17 Nisan 2021 tarihinde pandemi kosullarinda video konferans yöntemi ile toplanan Parti Meclisi, gündemindeki konulari görüserek, toplanti sonunda asagidaki açiklamayi kamuoyu ile paylasmayi uygun gördü.

Bir yili askindir tüm dünyayi kasip kavuran Covid-19 virüsü ile mücadele tüm dünya da devam etmektedir. Gelistirilen asilar ile önü kesilmeye çalisilan salgin, henüz bas edilebilir bir noktaya getirilemedi. Bu nedenle Tüm dünya açik alanlarda da maske kullanimini gerekli tedbirler arasinda görmemekte; sosyal mesafe ve temizlik kurallarina riayet edilmesine dikkat çekmektedir.

Öte yandan Türkiyede Pandemi ve bu nedenle önlem olarak uygulamaya sokulan kisitlamalar ile zaten kötü olan ekonomik yasam daha da agirlasarak yoksul kesimlerin yasamlarini iyice zora sokmustur. Basta Isçi,Issiz, çalisan, Emekli, Esnaf ve Köylü olmak üzere bir çok kesim bu yüzden feryat etmek te ve adeta açlik sinirinda yasamini sürdürmektedir. Iktidarin bu kesimlere yönelik olarak almis oldugu koruma tedbirleri, ise mevcut hayat pahaliligi karsisinda bir çözüm olmaktan oldukça uzaktir. Iktidar sosyal devlet ilkesinden uzaklasmis, normal kosullarda vergiye bagladigi esnafa zor kosullarda yardim elini yeterince uzatama mistir. Yoksul halk kesimleri ise kaderleri ile bas basa birakilmistir. Ayrica salginla ilgili olarak Bulas, Entübe ve ölümler çok yüksek sayilara ulasmistir. Bu yükselis tehlikelinin boyutlarini göstermektedir. Bu durumun daha uzun bir süreye yayilmasi halinde halk kesimlerinin yasamini kolaylastiracak yeni önlemlere gereksinim vardir. Oysaki bugün ekonominin içinde bulundugu sikintilar gelecege dair iç açici bir görüntü vermekten uzaktir. Hazine açiklari büyümektedir, faizin sabit tutulmasi sonucu ülke parasi bir gecede yüzde on deger kaybina ugramistir. Merkez bankasin kasasinda bulunmadigi öne sürülen 128 milyar dolarin akibeti konusunda toplum ikna edici bir biçimde açiklama yapilamamaktadir. Eger savlandigi gibi bu para merkez bankasi kasasindan alinmis ise nereye verildigi konusunda açik ve net bir açiklama yapilmali toplum aydinlatilmalidir. ‘

Hak ve Özgürlükler Partisi HAK-PAR ayrica da yapilacak yeni bir Anayasaya dair olarak da su görüsleri paylasti.

Son dönemlerde iktidar tarafindan siyasetin gündemine getirilen yeni ve sivil bir Anayasa ihtiyaci su günlerde siyasi parti ve ilgili kurumlarda tartisilmaya devam etmektedir. Biz HAK-PAR olarak yeni ve sivil bir anayasa çalismalarini çok önemsiyoruz. Kürd meselesinin ancak demokratik yol ve yöntemler ile çözülebilecegini savunan partimiz, yeni yapilacak olan sivil bir anayasa da Kürd halkinin ulusal ve demokratik haklarinin yer almasi için tüm imkanlarini zorlayarak bu çalismalarin içinde aktif bir sekilde yer alacagimizi belirtiriz. Bu çerçevede yeni yapilacak olan Anayasa bugüne kadar yapilmis olan eski ve Kürt halkinin haklarini tanimayan Anayasalara benzeyecekse yeni olmaz, olsa olsa eskilerin tekrari olur ki, kitlelerin beklentisi bu yönde degil ve böylesi bir Anayasa toplumsal gereksinmelere yanit veremez.
Bilindigi üzere bugüne dek Türkiye’de dört defa Anayasa yapildi. Ilki 21.Ocak 1921 yilinda ‘Teskilati Esasiye’ ismiyle yazilan 23 maddeli ve kisa olan bu Anayasa, TBMM tarafindan nitelikli çogunluk saglanmadan kabul edilmistir. Ikinci olarak 3 yil sonra 1924 yilinda yeni bir anayasa yapildi, arkasindan 1961 ve 1982 olmak üzere darbe dönemi anayasalari takip etti. Özellikle 1921 Anayasasindan sonra yapila gelenler toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir anlayis ile degil, aksine tekçi bir anlayis ile yapildi.Ülkedeki tüm etnik ve dini çesitlilikler yok sayildi. Her alanda tekçiligi ve dolayisi ile Türkçülügü esas alan bir anlayis hâkim kilindi. Bu ülke gerçekleri ile uyusmayan gerçek disi bir anlayisti.

Bugüne dek süre gelen tüm iktidarlar bu’ ret ve inkara’ dayali Anayasalara itiraz etmedi. Türk siyaset kurumu Kürd varligini ve onun kolektif ve ulusal haklarini tanimaya yanasmadi.Oysaki Kürd halkinin ulusal ve demokratik haklarini kapsayacak, Yeni ve sivil bir bir Anayasa tüm toplumsal katmanlarin, Etnik ve dini gruplarin kendilerini özgürce ifade edebilecegi bir Anayasa ancak ülkenin çikarlarina hizmet edebilir.

Partimiz HAK-PAR Türkiye’nin kronik sorunlarinin çözümü ve bu sorunlarin bir kez daha torunlara miras birakilmamasi için makul ve gerçekçi çözüm yollarini her seferinde dile getirmektedir. Bu nedenle gündeme alinmisken yeni yapilacak Anayasanin eskilere benzememesi gerekmektedir. Yeni Anayasa bize göre kisa ve öz olmali. Idari sistem olarak üniter (tekçil) degil federal olmali. Kürd dili Türkçenin yanisira resmi dil statüsüne kavusturulmali, Kürdçe tüm lehçeleri de dahil olmak üzere Egitim ve ögretimin tüm kademelerinde egitim dili olarak Anayasal
güvence altina alinmalidir. ‘

Kürt halkini tatmin ve memnun edecek Türk halkini da razi ve ikna edecek demokratik ve çogulcu bir sistemin kurulmasi için HAK-PAR taraftir. Basta Kürd sorunu olmak üzere diger tüm sorunlarin,askeri ve güvenlikçi yöntemlerle degil, siddet, terör ve savas politikalari ile degil barisçil ve demokratik zeminde çözülmesine taraftariz.

Türkiye yillardir içte ve dista sürdürdügü yanlis politikalar yüzünden kroniklesmis mevcut sorunlarini çözemedi. Kürd sorunu konusunda izlenen askeri ve güvenlikçi politikalar çare olmadi, yaralari daha çok kantti. Oysaki içte ve dista sürdürülmesi gereken onurlu ve barisçil politikalar idi. Türkiye Ortadogu’da Kürtlerle dostluk kurmali, baris içinde bulunmalidir. Kürtlerin özgürlesmesi Türkiye’nin demokratiklesmesi için gereklidir ve bu Türk halkinin da yararinadir. Bu nedenle Türk siyaset Kurumu eski tarz siyasetini terk etmelii, eski algilarindan kurtulmalidir. Yeni modern ve olgulara dayali çagdas dünyanin ve uluslararasi toplumun kabul ettigi bir anlayisi benimsemelidir.

Keza Parti Meclisimiz, Kadin sorununu gündemine almis ve su degerlendirmeleri yapmistir. Kadin sorunu bir kez daha toplumsal cinsiyet esitsizliginden kaynaklanan kadina siddeti kinar. Toplumda cinsel esitsizlige zemin hazirlamaya yönelik tüm tavir ve tutumlari reddeder. Istanbul sözlesmesine geri dönülmesini gerekli ve yararli bulur. Ülkede her gün 3-4 kadinin öldürüldügü bu ortamda Istanbul Sözlesmesinden çekilme girisimini kadinlari iyice korumasiz birakmistir.

Partimiz kadinlarin özgürlük ve esitlik için yasamin her alaninda verdikleri mücadeleyi destekler, Kadinlarin yer almadigi, etkili olmadigi siyasi ve politik çalismalarin her yönüyle eksik kalacagi açik ve nettir. HAK-PAR ayrica, Türkiye’de kadin mücadelesinin Kürt kadinlarinin farkli ve özgün durumlarindan kaynaklanan durumunun kadin mücadelesinin ekseninde yer almasi Kürt kadinlarinin da her platformda temsil
edilmesi gerektigini savunur.’

Parti Meclisimiz Kürt ulusunun bulundugu tüm atlaslarda uluslararasi toplum nezaretinde kendi gelecegine yön verecek bir siyasal ve idari statü talebinde bulunmasi en dogal hakki olduguna inanir.
Türkiye izledigi dis politika sonucu tüm komsulari ile sorunlar yasamaya devam ediyor. Ortadogu’da, Kafkasya’da, Akdeniz ve Karadeniz’de bas gösteren tüm olaylara müdahil olmakla ülke çikarlarina zarar veriyor. Bu anlayis terk edilmeli, komsularla barisçi ve dostane iliskiler gelistirilmeli, ülke felaketlerin içine çekilmemelidir.’

HAK-PAR Parti Meclisi, Kürt halkina yillardir uygulanan siddet ve savas politikalari sonucunda bozulmaya yüz tutmus aidiyet duygusunun geri kazilmasi çabalarini ulusal bir görev bilir. Partimiz bu yöndeki çabalarini sürdürmeye kararlidir. Ayrica HAK-PAR Kürd seçmenlerin kendilerine statü istemeyen ve temel haklarini reva görmeyen partilere oy vermek zorunda olmadigini, bu anlamda ülkede kutuplasma lara taraf olmamasi gerektigine isaret eder. HAK-PAR Kürd seçmenlerin kendisine statü talep eden bir partiye oy vermesi gerektigini savunur. Bu anlamda adres olarak HAK-PAR’i göstermektedir. Partimiz Kürt seçmenlerinin davranis ve tercih yönünü ulusal demokratik bir adrese yönlendirmeyi en önemli güncel ulusal görev olarak sayar. Parti Meclisimizin gündeminde degerlendirilmis olan bu konulari ve görüslerimizi kamuoyu ile paylasiriz.’

Dengê Kurdistan

Back to top button