Die Welt’teki anket
Alman Die Welt gazetesinin bir süre önce baslattigi bir anketin sorusu su idi: ‘Sollten die Kurden einen eigenen Staat bekommen?” (Sence Kürtler kendi devletlerini kurmali mi?) Öteden beri Kürt sorunu ‘dis mihraklarin bir kiskirtmasi’ olarak göstermeye çalisanlarin Die Welt’e büyük bir tepki göstereceklerini tahmin ediyordum. Oysa bu kez medyada bazi irkçi ve kemalist siteler disinda yaygara koparanlarin sayisi tahminimden daha azdi.
Milliyetçi ve Kemalist çevrelerin gösterdigi histerik tepkilere sasirmamak gerekir, zira onlar bütün cumhuriyet tarihi boyunca Kürt sorunu salt dis mihraklarin bir kiskirtmasi olarak göstererek Türk halkini manipule etmeye çalistilar. Bunu belli bir yere kadar basardilar da. Ama günümüzde bu iddiayi hala geçerli bir akçe olarak kullanmaya çalisan söz ve güç sahipleri var olsalar da, artik gerçegin özünü görmeye basliyan daha genis kitleler var karslarinda. Sorun içerde, o devlet eliyle yaratilmis! Sorunun nedenlerini disarda aramanin komikligi artik siradan vatandasi da güldürüyor…
Türk demokrat ve aydin kesimi içinde de son zamanlarda (askeri vesayetin geriletilmesi ile) gerçeklerden yana tavir takinanlarin sayisinda da bir artis gözlemleniyor. Bu ise sorunun çözümünü kolaylastiracak önemli bir gelismenin isaretidir.
Bölgenin en kadim halklarindan olan Kürtlerin de her halk gibi, kendi ülkesinde onurluca ve özgürce yasamak istemesiden daha dogal ne olabilir? Bunun Türklere hiç bir zarari yok ve olamaz da. Türk halki giderek bu gerçegi daha iyi görüyor ve Kürtlerin hakli istemlerini hosgörü ve anlayisla karsiliyor.
Devlet, özellikle doksanli yillardan itibaren, bu konuda bir siyaset degisikligine yönelmeyi kaçinilmaz olarak görmege basladi. Her ne kadar rafa kaldirilmis gibi görünüyorsa da ”Kürt Açilimi” yapilmak zorundadir ve yapilacaktir. Neden?
-Çünkü bütün zorbaliklara, kirim ve katliamlara ve asimilasyona ragmen varligini koruyan Kürtlerin sittin seneye kadar yok sayilmasi, ulusal haklarindan men’ edilmesi mümkün olmadigi için! Bir sittin (80) sene geçti, ama bu halk hala dimdik ayaktadir!
-Çünkü Kürtleri eritip yok etme politikasini yavas yavas terk etmenin daha hayirli ve saglikli olacagini görebilen ve artik gerçekçi çözüm yollarini seçmek isteyen siyasetçiler var Türkiye’de. Onlar da dünyamizin giderek ”küçüldügünü” fark ediyorlar! Eski statükoyu çürümüs stunlari üstünde tutmaya çalismanin mümkün olmadigini anlamak için ”Arap Bahari”na bakmak yeter.
-Çünkü içerde Kürtleri ez, haklarini gasp et, eritip yok etmeye çalis, sonra almana, ingilize, suna buna ”isimize niye karisiyorsunuz” diye sitemde bulunmak ucuz bir siyasettir! Bit pazarinda bile artik satilmiyor!
Haluk Agrîn