Siyaset, ‘kaçakçilik ekonomisi’ne Fransiz mi?
Dün, Sali’ydi…
Siyasi partilerin bagirmali, çagirmali grup toplantilari vardi.
Gene de BDP Genel Baskani Selahattin Demirtas’in öldürülen otuz bes gencecik insanimizla ilgili konusmasindaki ayrintilar çok dikkatimi çekti:
‘Orada sinir yok, mayin yok, teller yok.
Bu köydekilerle karsi köydekiler akraba.
Son bir aydir her gün gidiyorlar. Son bir aydir karakol izin vermis durumda. 50 ve 100’er kisilik gruplar her gün katirlarla gidiyorlar.
28 Aralik’ta öglen saatinde devletin karakolunun önünden gidiyorlar.
Kaç kisinin gittigini karakol biliyor. Iki yol var, ikisi de karakolun önünden geçiyor.
Bunlarin hepsi tanik anlatimidir.
Alisverisini yapiyorlar, geri geliyorlar.
Öglen geçtikleri iki yol da aksam saatlerine dogru köyün girisinde askerler tarafindan kapatiliyor.
Ilk köylü grubu köye girmek üzereyken onlara kilavuzluk yapan bir kisi ‘askerler köyü kapatmislar, bekleyin’ diyorlar.
Askerler mallarina el koyarlar diye bekliyorlar.’
***
2011 yilinin son günü ekmegini ‘kaçakçilik ekonomisinden’ çikarmaya çalisirken paramparça olan gencecik insanlarimiz…
Dünkü grup toplantilarinda yasanan büyük facianin dolayli olarak ortaya çikardigi ‘ekonomik’ boyutun hiç gündeme gelmemesini garipsedim…
Hâlbuki yasanan trajedi ‘kaçakçilik ekonomisini’ bütün çiplakligiyla bir kez daha ortaya koydu.
***
Üsenmedim, oturup Uludere’nin ve bagli oldugu Sirnak Ili’nin tüm sosyo-ekonomik göstergelerini inceledim.
Tahmin edeceginiz gibi, Sirnak ilinde sanayi sektörü gelismemis, birkaç küçük sanayi tesisi bulunmakta…
Sirnak ekonomisi daha çok tarim ve hayvanciliga dayali.
***
Ekonominin dayali oldugu tarim ve hayvancilik nasil?
Sirnak’in arazi varliginin sadece dörtte birinde tarim yapilabilmekte…
Sirnak’ta tarimsal faaliyette bulunan
12 bin 929 çiftçi ailesi var.
Bu ailelerin tarim yaptiklari arazilerin sadece yüzde 12,8’i sulanabilen arazi.
Geri kalani ise kuru ya da yagmura dayali tarim alani.
Kuru tarim alaninda bugday, arpa ve kirmizi mercimek, sulu tarim alaninda ise pamuk ana tarim ürünü. Kisacasi üretim degeri olarak agirlikli payi hububat olusturmakta…
Özetle, kentte ve ilçelerde kaçakçiliga zorlayan bir sefalet tablosu var.
Üstelik kaçakçilik sadece Sirnak’la sinirli degil…
Istanbul Serbest Muhasebeci Mali Müsavirler Odasi’nin ‘Suç Ekonomisinin Türkiye Bilançosu’ adli raporuna göre, 2010 yilinda 27 kalemde Türkiye’de yasa disi faaliyetlerde olusan ciro en az 8 milyar, elde edilen net kazanç ise 3 milyar 250 milyon lira olmus…
***
Siyaset ‘yönetim kavgasi’ yapiyor…
Ülkeyi ya da bölgeyi ‘kim yönetecek’?
Hep tekrarliyorum, asil soru ise ‘beni kimin yönetecegi degil, nasil yönetecegi’…
Türkiye’de bombalar altinda ölüp giden gencecik çocuklarimiz hala bu çagda, ailelerin rizkini devletin de göz yummak zorunda kaldigi agir bir sefalet içinde kaçakçilik ile temin ediyor ise siyasetin asil bunu konusmasi gerekmez mi?
***
Ben temel ve teknik konulari konusan, Uludere halkinin talihsiz kaderini de içeren bir siyaseti gittikçe daha fazla ariyorum…
Dün, her zamanki gibi birbirine el ense çeken siyasetten, insanlarimizin neden ve nasil öldürüldügünü de duyamadim, ‘kaçakçilik ekonomisinden’ nasil kurtulacaklarini da…
Hâlbuki ihtiyacimiz olan, facianin sorumlularini ortaya çikarmak ve insanimizi sefaletten kurtarmak degil mi?
Peki, siyaset bunu ne zaman konusacak?
————————————————————
Star-4 Aralik
Mehmet Altan