Makale

CHP gençlerin sirtindan in

12 Mart’a doludizgin gittigimiz günlerdi. Basbakan Demirel, hashas üretimini yasaklamadigi ve U-2 casus uçaklarinin Türkiye’den kalkarak Sovyetler Birligini dinlemesini engelledigi için Amerika tarafindan kara listeye alinmisti.

ABD Büyükelçisi James Spain, Disisleri Bakani Çaglayangil’i, “Bu isin sonu kötü olacak” diye tehdit etmisti.

Amerika, Demirel’i devirmek için dügmeye basmisti.

Amerika düsmani devrimci gençlik ise Amerikan usagi olarak gördükleri Demirel’i devirmek için cuntayla isbirligi yapmisti.

Darbeci Irfan Solmazer’in Deniz Gezmislere, misir patlatir gibi bomba patlattigi günler.

Oysa, ordu gençlik elele vermis, “Tam bagimsiz Türkiye” için yola çikilmis, ODTÜ’de Amerikan Büyükelçisi Commer’in araci yakilmis, devrim için gün sayilir olmustu.

12 Mart oldu.

ABD’nin istemedigi Demirel gitti.

12 Martçilarin ilk isi U-2 casus uçaklarinin uçusuna izin vermek oldu.

Sonra?

Sirtina binerek yönetime el koyduklari devrimci gençleri astilar.

12 Mart’i ifsa eden Mahir Kaynak, “12 Mart’a kadar gelen süreci Ingilizler yönetti, 12 Mart’la birlikte CIA’ya devrettiler” diyecekti.

27 Mayis’a giden süreci hizlandiran en önemli gelisme,

28-29 Nisan tarihli Istanbul Üniversitesi olaylariydi.

Rektör Siddik Sami Onar’in tartaklandigi, Turan Emeksiz’in öldürüldügü, ögrencilerin üzerine atli polislerin sürüldügü günler.

Istanbul Sikiyönetim Komutani Fahri Özdilek, telefonla ulastigi Basbakan Menderes’ten ögrencileri dagitmak için ates açma yetkisi istiyordu. Menderes, “Hayir, hayir! Katiyen ates etmek yok” diye çirpiniyordu.

27 Mayis’in isareti Istanbul’daki ögrenci olaylarinda verildi. 555K eylemiyle Kizilay’da toplanip Basbakan’in yakasina yapisan gençler, özgürlüklerin degil tanklarin önünü açtilar.

Ögrencilerin Et Balik’taki kiyma makinalarinda çekildigi, etlerinin Konya asfaltinin altina serildigi haberleri de eklenince is büsbütün çigirindan çikti.

27 Mayis oldu.

“Pasam kimsenin burnu kanamadan dagitmaya bakin” talimatini veren Menderes, Yassiada’da yargilandi, onu yargilayan 27 Mayisçilardan biri, gençlere ates etme yetkisi isteyen Fahri Özdilek’ti.

12 Eylül öncesinde sartlarin olgunlasmasi için, darbeciler yine gençleri kullandi. 5600 gencimiz sag-sol çatismasinin kurbani oldu.

Gençlerin kanlari üzerine kurdular iktidarlarini. Demirel, “Kanlar, Kenan Evren’i Çankaya Kösküne tasimak için akiyordu” diyecekti.

Gençlerin kani üzerinden darbeyi yaptilar, “Bir sagdan, bir soldan” olmak üzere gençleri astilar.

Siyasi iktidarlar hiçbir dönemde gençleri anlamadi. Gençlerin eylemlerini bir güvenlik hadisesi olarak gördü. Gençler de kendilerinin kullanildigini hiçbir zaman düsünmedi.

Kimse sorgulama yapma geregi duymadi.

Türkiye, tam bagimsizlik için Göktürk-2 uydusunu firlatirken, “tam bagimsizlik” slogani atan gençler, ODTÜ’de bu olayi protesto ediyordu.

Bu ne yaman bir çeliski…

Ayni sekilde 27 Mayis öncesinde, 12 Mart’tan önce ve 12 Eylül günlerinde oldugu gibi güvenlik güçleri, vatan haini olarak gördükleri gençlerin üzerine hisimla gittiler.

Ne gençler vatan hainiydi ne de vatan bu tür yöntemlerle savunulurdu.

Onlar bu ülkenin öz be öz evlatlariydi.

ODTÜ’de yasananlar ve devaminda ögrencilerin evlerinden toplanmasi tam bir rezalet.

Copla dövüp, polis marifetiyle gözaltina aldigimiz her ögrenci, devlet eliyle örgütlere kaydedilmis bir elemandir. Hele bir de cezaevine girdi mi, bitti demektir.

Cem Ersever, “PKK’yi dagda aramayin. O Diyarbakir Cezaevi’nde kuruldu” demisti.

Ama, “bizim oglan bina okur, döner döner yine okur” misali, dünya degisiyor, bizim yöntemlerimiz degismiyor.

Madalyonun bir de öteki yüzü var.

Deniz Gezmis, Filistin kefiyesini takip, gerilla kiyafetiyle yürüdü mü, onu alkislayan CHP’lilerin bir kismi, idamla ilgili oylamada ellerini kaldirip, evet dediler.

O nedenle Kiliçdaroglu’nun, “Her ODTÜ’lü Yörük Ali Efe’dir” sözünü içim burkularak dinledim.

Bu gençlerin basina bir Che sapkasi takip, boyunlara Filistin kefiyesi baglayip, Deniz Gezmis parkasi giydirip sürdük sokaklara.

Sonra?

Bedeli onlar ödedi.

Onun için, “Ey CHP” diyorum, “In artik su gençligin sirtindan.”

——————————————————-

Yeni Safak-25 Aralik

Abdülkadir Selvi

Balkêş e ?
Close
Back to top button