CHP’de Kizilelma koalisyonu arayislari
Konsensus Arastirma Sirketi’nin Habertürk için yaptigi arastirmaya göre AK Parti’de düsüs, CHP’de yükselis varmis. Iki parti arasindaki puan farki 3 ayda 30’dan 23 puana düsmüs. Bu arastirma sonuçlari, yeminli AK Parti karsitlari tarafindan öyle bir analiz ediliyor ki, sanirsiniz CHP Türkiye’nin ‘tek’ ve ‘gerçek’ partisi.
Sanki, Türkiye gündemini tek belirleyen parti CHP. Kürt sorununu çözmek isteyen CHP. Hak ve özgürlükleri ‘ama’siz savunan CHP. Anadilde egitimi savunan CHP. Yansitilan hava bu.
Peki bunlarin hangisi gerçek?
‘Hiçbiri’ dediginizi duyar gibiyim.
Haklisiniz, hiçbiri. Çünkü CHP, tüm bu sorunlar karsisinda muhafazakâr bir pozisyonda duruyor. Kürt sorununun çözümü gerçeklesmesi mümkün olmayan ‘Meclis’te dört parti konsensüsü’ne baglayan CHP. Öcalan ile görüsmeye karsi çikan CHP. ‘Anadilde egitim ülkeyi böler’ diyen CHP. Elbette bu konularda parti içinde farkli ve ciliz sesler var. Onu da görüyoruz. Ama esas görünen CHP ne yazik ki ‘Eski CHP’.
CHP’nin adi geçen ankette yükselisinin tek nedeni bizatihi AK Parti’nin temel hak ve özgürlükler, Kürt sorununun çözülmesi konusunda agirdan almasi. Basbakan Erdogan’in idamdan, kuvvetler ayriligina kadar farkli alanlarda yaptigi çikislar. ODTÜ’de olanlar karsisinda polisin ve yürütmenin takindigi tavir. Kisaca giderek daha fazla ‘tek parti’ görüntüsü vermesi.
Anketlere yansiyan sonuçlar, CHP’nin siyaseten elde ettigi basarinin degil, AK Parti’nin siyasetsizliginin bir sonucu. CHP yükselisi, gerçek muhalefet partisi oldugu için degil, AK Parti siyaseten muhafazakârlastigi için.
Kisaca CHP adina sevinmek için vakit henüz erken.
Anketlerin tersine hem Yeni CHP hem de o iddiayi dillendiren Kiliçdaroglu için daha çok üzülmeliyiz. Çünkü Yeni CHP söylemi giderek marjinallesiyor. Ulusalci kontenjaninda MYK’ya giren Haluk Koç’un Oslo görüsme notlari oldugu söylenen belgeleri açiklamalari ile baslayan Eski-Yeni gerilimi Eski’lerin lehine isliyor. Kiliçdaroglu’nun 29 Ekim’de TGB’nin, TKP’nin organize ettigi alternatif kutlamalari katilmasiyla Eski’ye dönüs daha belirgin hale geldi. Önceki hafta Silivri’de sahne alarak ulusalci-Kemalist kanada destegini ete kemige büründürdü. Silivri’de 5 yila yaklasan davadaki hukuksuzluklari, hak ihlallerini, cezalandirmaya dönüsen uzun tutukluluklari, toplumsal mesruiyeti azalan davayi protesto etmediler, Ergenekon zihniyetini savundular, onun parçasi olmayi tercih ettiler.
Son olarak önceki gece Bostanci Gösteri Merkezi’nde çikti karsimiza Eski CHP. Yeni CHP’yi temsil ettiklerini düsündügümüz Genel Baskan Kemal Kiliçdaroglu ve Istanbul Il Baskani Oguz Kaan Salici en ön sirada yerlerini aldilar. Yanlarinda yeminli AK Parti ve Yeni CHP karsitlari ile birlikte. Bedri Baykam’dan Edip Akbayram’a, Levent Kirca’dan Tarik Akan’a ve Istanbul Baro Baskani Ümit Kocasakal’a kadar.
Sanatçilar Girisimi’nin düzenledigi ‘Reddediyoruz! Ferman Padisahin Ülke Bizimdir’ etkinligi tam bir ‘sanat utanci’na dönüstü. Sanatçi kimligi ile sahnede yapilan açiklamalar, konusmalar sanatin, sanatçinin muhalifligi disinda her seyi ihtiva ediyor. Nezaketsizlik, asagilama, hakaret, belden asagi mizah. Ne ararsan var, bir tek sanat yok. Bunlari yapanlar ‘sanatçi’. Kendilerine öyle diyorlar. Ve açikça sanatçi kimlikleriyle sanat degil siyaset yapiyorlar. AK Parti muhalifligini düsmanlik düzeyine tasiyarak ayakta kalmaya çalisiyorlar. Varliklarinin ve toplumsal karsiliklarini bu karsitlik üzerine insa ediyorlar.
Insan kendi kendine sormadan edemiyor; CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, Istanbul Il Baskani Oguz Kaan salici neden o salonda? Yoksa 2000’lerin ortasindaki ‘Kizilelma koalisyonu’ mu özlüyorlar
Daha önce birkaç kez Kiliçdaroglu’nu sert dille elestiren Istanbul Baro Baskani’nin ‘rica’ üzerine sahneye çikip, ‘hazirliksiz’ 10 dakikalik konusmasi aslinda her seyi açikliyor bize. Kocasakal konusmasinda, Kiliçdaroglu’nun PM’de degisimini ve kullanilmasini uygun buldugu ‘Mustafa Kemal’in vatandaslariyiz’ sloganinin orijinali olan ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’i tüm salona attirarak, Kiliçdaroglu’na; ‘Bu salonda bir Kemalist lider olur, o da benim’ demis oluyor.
O aksam, salonda Kiliçdaroglu ve CHP, IP ve TKP’yle baslattiklari ideolojik eklemlenmeyi ve ortakligi bir adim ileri götürdüler. Yüzde 25’lik kitle partisini yüzde 1-2’lik ideolojik partinin pesine taktilar. Hem kendilerine hem Yeni CHP’ye hem de Türkiye’ye yazik ettiler.
Siz bu ortamda gelin de CHP’nin oylarinin yükselmesine sevinin.
Oylar CHP siyaset ve muhalefet yaptigi için yükselmiyor, AK Parti siyaseten muhafazakârlastigi için yükseliyor. CHP’deki bu yükselis hormonlu. Oysa Türkiye’nin hormonla büyüyen degil, siyasetle büyüyen Yeni CHP’ye ihtiyaci var.
——————————————————
Yeni Safak-26 Aralik
Murat Aksoy