Makale

Üniversiteyi kendine tabi kilmak isteyen bir iktidar, istikrarsizligi körüklemis olur!

Hiç aklinizdan çikarmayin. Üniversiteler hiçbir zaman siyasal iktidarlarin istedigi sesi vermek durumunda degildir. Iktidarin sesi, borazani olan üniversite, üniversite olmaktan çikar. Ak Parti iktidari eger üniversiteleri de kendine tabi kilmak istiyorsa, bu ülkede ‘istikrar düsmanlari’na en büyük yardimi yapmis olur.

Diyelim ki, ODTÜ bir tezgah… Diyelim ki, Türkiye’de istikrari zehirlemek isteyenler, Basbakan Erdogan’i protesto örtüsü altinda ODTÜ’yü savas alanina çevirdiler.

Diyelim ki, ODTÜ’lü ögrencilerin arasina karismis olan provokatörler, güvenlik güçleriyle çatismayi körükleyerek siyaset meydaninda kutuplasmayi derinlestirmek istediler.
Diyelim ki:
Bu tespitler gerçegi yansitiyor.
Bu durumda, ‘ODTÜ tezgahi’ni kuranlar simdi zil takip oynuyor olmasinlar?
Ögrencilerin arasina karismis olan provokatörler simdi kendi kuytuluklarina çekilmis, sevinç içinde ellerini ovusturuyor olmasinlar?
Bence öyledirler, mutludurlar.
Çünkü iktidar kurduklari ‘tezgah’a düsmüstür.
Çünkü iktidarin hoyratligi, onlarin elini güçlendirmistir.
Basbakan Erdogan’in yaziklar olsun diye baslayan, rektöründen ögrencisine kadar herkesi asagilayan her türlü ölçüden yoksun tavri, ‘provokatörler’in ekmegine yag sürmüstür.
Geçmiste de yasandi bunlar.
1950’lerde yasandi.
1960’larda yasandi.
Türkiye 27 Mayis ve 12 Mart gibi darbelere ne yazik ki böyle geldi.
Menderesler, Demireller üniversitelerle, üniversite gençligiyle hep kavgali oldular. Üniversite rektörleri yerlerde sürüklendi, üniversiteler, yurtlar basildi. Siyasal iktidarlar o devirlerde gençlige karsi hep hoyrat davrandi, kiyici oldu.
Bu da istikrarsizligi körükledi. Darbe ortamlarini olgunlastirdi.
27 Mayis öncesi de, 12 Mart öncesi de, üniversite gençligine karsi hükümetlerin aklina ‘sopa’dan, ‘dayak’tan baska bir sey gelmedigi içindir ki provokatörlerin, darbe tezgahçilarinin isi son derece kolaylasmisti.
12 Mart öncesinin darbe tezgahlarinin içinde bizzat bulunmus bir kisi olarak vurguluyorum bu noktayi. Isteyen, Kimse Kizmasin Kendimi Yazdim isimli kitabimi alip okuyabilir.
Yine darbe mi geliyor?..
Elbette hayir.
Geldigi de, gelecegi de yok askeri bir darbenin. Türkiye artik askeri vesayeti çözdü sayilir.
Ama sivil otoriterlesme yasaniyor.
Basbakan Erdogan’in eliyle beslenen öylesine bir süreç ki bu, eger ODTÜ örnegindeki gibi devam edip giderse, Türkiye çok ciddi bir siddet ve çatisma sarmalina sürüklenebilir. Siyaset meydani kutuplastikça kutuplasir.
Çünkü Tayyip Erdogan’in bu hotzotçu tavri ve kibiri üniversiteleri daha beter karistirir, bütün muhalefeti sokaga, meydanlara dökebilir.
Su hiç akillardan çikmasin.
Üniversiteler, siyasal iktidarlarin istedigi sesi vermek durumunda degildir.
Iktidarin sesi, borazani olan üniversite, üniversite olmaktan çikar.
Ak Parti iktidari eger üniversiteleri de kendine tabi kilmak istiyorsa, bu ülkede ‘istikrar düsmanlari’na en büyük yardimi yapmis olur.
BirGün gazetesinin dünkü manseti düsündürücüydü:
‘Rektörler dün cuntaya egildi, bugün de AKP’ye!’
Bu mansetin ardindaki gerçegi, hem iktidar sahipleri, hem de bazi üniversite rektörleri anlamaya çalissin. Davranislarina tahammül, hosgörü ve sogukkanlilik damga vursun, tersi degil.
Yoksa yazin bir kenara:
Türkiye daha beter gerilir, kutuplasir ve çatisir kendi içinde…
——————————————-
Milliyet-27 Aralik

Hasan Cemal

Balkêş e ?
Close
Back to top button