Makale

Federalizm üzerine

Modern dünyada tarihsel süreç içerisinde devlet yönetim biçimi olarak federalizm ve merkeziyetçilik kristalize olmustur. Federalizm degisik bölgelerde içte bagimsiz, dis dünyayla ise bir bütünlük gösteren bir devlet yapisidir. Federal ülkeler kimi yerde etnik ve dilsel farklilik gösterirken, bu düzene sahip baska ülkeler, salt cografik farkliliklar arz etmektedir. Federalizmin yasandigi en örnek ülke Amerika Berlisik Devletleridir. ABD’nin kurucu babalari “check and balances” üzerine kurduklari “yeni dünyada” esitlek temelinde 51 ayri yöresel devleti bir çati altinda birlestirmislerdir.

Bu sistem basarili bir biçimde günümüze kadar tasinmistir ve sistem giderek daha fazla ragbet görmektedir.

Avrupa’da tarihi açidan Isviçre üç degisik etnik grubu bir devet çatisi altinda barindiran örnek bir ülkedir. Bunu Belçika iki etnik yöresel yapi ile izlemekter.

Geçmiste kimi Sosyalist ülkelerde de devlet yapisi federalizm üzerine insa edilmisti: Sovyetler Birligi, Yugoslavya ve Cekoslovakya. Bunlar etnik ve cografik farkliliklar barindiran bir yapiya sahipti.

Baska örnekler de dünyada mevcuttur. Örnegin günümüzde Rusya Federasyonu kimi otonom bölgeleriyle bir federe devlet biçimini arz etmekle beraber, merkez ile yörleler arasinda tam esitlikçi bir yapi mevcut degildir.

Almanya Federal Cumhuriyeti de bir eyaletler sistemiyle yönetilmektedir. Tek bir ulusu olusturan Almanya’ya bu yönetim biçimi çok sey kazandirdi. Bu sürecin tarihsel boyutuna bir göz atalim:

Ikinci dünya savasinda Nazi Almanyasinin yenik düsmesiyle, Bati Almanya, ABD sistemine benzer bir federal yapiya büründürüldü..

Almanya’daki federal sistem, basta Amerika olmak üzere, diger müttefiklerden Büyük Britanya ve Fransanin da dayatmasiyla yürürlüge konmustur. Niye tek uluslu bir ülkeye böyle bir çözümü müttefikler uygun görmüslerdir?

1. Almanya 1. dünya savasindan sonra yikilan monarsik sistemden sonra Weimar Cumhuriyeti diye adlandirilan demokratik bir merkezi yapi ile yönetilmekte idi. Ancak bu devlet merkezi bir sekilde yönetildiginden, tüm devlet organlari salt bir kontrol mekanizmasi ile yürürlükteydi ve büyük bir güç odagi olusturmaktaydilar. Örnegin polis ve istihbarat teskilatlari.Öyleki Nazilerin basa gelmesiyle bu merkezi teskilatin ne derece tehlikeli bir biçime büründügünü ve 2. Dünya Savasina yol açtigini görmekteyiz. Iste bu merkezi organlari dagitarak, Almanya’nin (militarist) gücü büyük bir ölçüde, ne içe, ne de disa yönelik bir tehlike olusturmayacak federal bir konuma getirildi.

Almanya’nin her bir eyaleti yasama, yürütme ve yargida (Anayasaya bagli kalarak) bagimsizdir. Tabiki buna paralel olarak federe, yani tüm eyaletleri kapsayan organlar bulunmaktadir. Federal Konsey’ de temsil edilen eyaletler Federal Meclisin yasamasinda hak ve veto sahibidirler. Her bir eyaletin polis ve gizli servis teskililati ve lise bitimine kadar egitim sistemi bagimsizdir, eyalet mahkeleri bulunmaktadir.

2. Weimar Cumhuriyeti döneminde Cumhur Baskani halk tarafindan seçimle basa gelirdi. Ancak seçilen Cumhur Baskani Hindenburg’un daha sonra Hitleri basbakanliga atamasi ve Nazilerin yol açtigi felaket, Cumhur Baskani’nin artik meclis ve partilerin önerdigi halkin seçkin insanlari tarafindan seçilmene yol açmistir. Böylece Cumhur Baskaninin gücü ve görevi sadece temsili bir nitelige büründürüldü. Yani Cumhur Baskani bundan böyle artik tehlike olusturacak birini basbakan seçemez.

3. Federal yapi, yukarda verdigimiz diger ülke örneklerin de görüldügü gibi, ekonomiye’ de büyük katki saglamaktadir. Direk yerinden, yani eyaletlerden, yasamanin çikmasi ve eyaletsel/yöresel gereksinimlere göre yatirim ve tesvik yapilmasi bu avantajlardan en büyügüdür ve eyaletlerin politik rengine göre demokratik bir sekilde yapilmaktadir.

Keza eyaletler arasinda hem siyasi hem de ekonomik rekabet tesvik edilmektedir. Her eyalet en iyi siyasi ve ekonomik gelisim göstermek için çaba içerisindedirler. Her bir eyalet hükümeti 4 senede bir yapilan seçimlerle kendini kanitlamak zorundadir. Ayni zamanda her bir eyalet vatandasi “kendi” hükümetini belirleyerek, demokratik hakkini kullanmakta olup, hükümet sürecini oylariyla degerlendirmektedir. Almanya 2. Dünya savasindan sonra, Marshall Planinin yanisira Federalizmin önayak oldugu siyasi ve ekonomik bir mucizedir.

4. Vergilendirme sisteminin federal ve eyaletler arasinda farkli orantilarla yürüyor olmasi da, her bir eyaletin siyasi ve ekonomik çabasini tesvik etmektedir. Kimi vergiler federal ve eyaletler arasinda farkli oranlarla bölüsülürken, kimi vergiler salt eyaletlerde kalmaktadir, yine kimi vergiler salt Federal Hükemetin kullanimi içindir. Bu sistem en azami ekonomik kalkinmayi yakalamak için girisim ve tesviklere temel olusturmaktadir.

Federal organlar tüm eyaletler için esit bir sekilde yürürlüktedir. Bunlar Federal Meclis, Federal Konsey, Federal Anayasa Mahkemesi, Federal Yüksek Mahkemesi, Federal Kriminal Dairesi, Federal Gizli Servisi, Üniversite ve Yüksek Okullar, ordu vs.gibi organlardir.

Gelelim Türkiye’ ye….

Türkiye farkli etnik yapisiyla, federal bir sistem için muazzam uygun bir ülkedir.

Türkiye 90 yildir tüm etnik ve dini gruplari merkezi bir devlet yapisiyla zor ve yasakla yönetmekle sinirlarina ulasmistir.

Ordu/polis/jandarma yani militarizme verdigi özel imtiyazlarla müthis ve mesru olmayan bir yapi olusturmustur. Bu güçten yararlanarak ordu, 3 kez yönetime el koymus ve baski mekanizmasini arttirmistir. Bu düzenin, Federal bir devlet yapisinda yeri yoktur ve güç odaklari eyalet organlarinda gayri merkezi bir yapiya büründürülmelidir.

Polis, jandarma gibi asayis ve yürütme organlarinin her halükarda eyaletlerin kontrolüne geçmelidir. Yargi tümüyle bagmsizlastirilarak, eyaletlerin yargi sistemi güçlendirilmelidir. Ordu ise kontrol edilir anayasal demokratik biçime ulasmalidir.

Egitim eyaletlere devredilerek, demokratiklestirilmeli ve eyalet tarihine denk düsmeli, egitim dilini ve içerigini eyalet belirlemelidir. Vergilendirme orantili bir biçimde Federal ve Eyalet organlari tarafindan bölüstürülmelidir.

Ülkeyi disa karsi bir Federal Basbakan ve Cumhur Baskani temsil etmelidir. Ordu salt disa karsi tehkileler için var olmalidir.

Demokrasinin en azami bir sekilde insa ve icra edilmesinin en iyi biçimi federalizmdir. Türkiye’nin etnik ve kültürel realitesine en uygun yönetim mekanizmasi ise budur.

Avzem Çinar

Back to top button