Makale

Çankaya mi, Çiftlik mi

Tayyip Erdogan Cumhurbaskani seçilir seçilmez Yargitay açilisinda ‘O gelirse ben gelmem’ kavgasi çikarmisti. Bu seçimle birlikte memlekette nasil bir Cumhurbaskanligi olacagini –o zamana kadar görmemis olanlara– böylece göstermisti. Yargitay’in ‘Barolar Birligi Baskani’nin protokoldeki yeri konusunda israr etmesine Cumhurbaskani’nin da içerlemeye devam ettigi anlasiliyor, çünkü gene o kabadayi üslûbuyla ‘Adama sorarlar, sen neyin baskanisin diye’ sözleriyle kavgasini sürdürmüs.

Bu arada bana daha ilginç gelen Adalet Bakani Bekir Bozdag’in tavri oldu. Bekir Bozdag, böyle Yargitay açilisi, Danistay açilisi ve benzer törenlerin kaldirilabilecegini söyledi.

Sahsen ‘tören’ denilen seyden hoslanmam. Bir seyi ‘tören’ haline getirdiginiz anda o seyin içine bir yapaylik üflemeye basladiniz demektir. ‘Cumhuriyet törenleri’ ise yapayligin, kof jestlerin iyice tirmandigi ‘ayin’lerdir. Dolayisiyla, ‘Vah vah, Yargitay açilisi töreni lagvediliyormus’ diye gözyasi dökecek halim yok.

Yok da, bütün hayatin Tayyip Bey’in sevdikleri ve sevmedikleri ölçütü üzerinden yeniden tasarlanmasi gerektigine de inanmiyorum.

Bu tören hikâyesi bu sürecin örneklerinden bir tanesi. Aslinda bu örneklerin sonu yok. Su günlerde gene saskinlik yaratan Çankaya köskü olayi da ayni kategoriye girer. ‘Çankaya’ adi bir deyim olmus, Türkçe’ye girmis. Söz sanatlarinda ‘metonimi’ derler, bir kelime, bir baska seyi anlatmakta kullanilir: ‘Çankaya’ya çikti’ denildiginde bundan herkes ‘Cumhurbaskani oldu’ anlamini çikarir. Ama simdi biri Cumhurbaskani olmus, ‘Çankaya’ya çikmam’ diyor. ‘Çankaya’ya Basbakan çiksin.’

Kemalist muhafazakârlar bunu ‘Atatürk’le özdeslesmis yerde oturmam’ demek istedigi seklinde yorumluyor olabilirler. Bence asil gerekçe baska: Tayyip Erdogan her türlü yetkiyi kendi elinde tutan bir Cumhurbaskani olmak istedigi için, kendine bir ‘uzmanlar’, ‘danismanlar’, her neyse, böyle bir ‘ordu’ kurmak niyetinde olmali. Bu adamlara çalisacaklari yer gerek, ofis gerek. Ayrica bu yerler, ofisler vb. her seyin baskani olan Cumhurbaskani’nin yakininda, elinin altinda olmali. Zile basti mi, Alaeddin’in cini gibi, bilmem ne danismani, karsisinda dikilmeli.

Böyle bir tasarima, dünya görüsüne dayanmayan Çankaya Köskü’nü sanirim bu nedenlerle ‘matluba muvafik’ bulmadi. Yeni yapilan binaya biçim vermek daha kolay.

Bu da, hayatin Tayyip Bey’in isteklerine, sevdiklerine ve sevmediklerine göre yeniden ‘dizayn’ edilmesinin bir örnegi. Bugünlerde bütün bu cephenin agzindan düsürmedigi, tilsimli bir söz gibi tekrarladigi ‘Yeni Türkiye’ sloganinin gerçek anlami da bu olsa gerek: Yeni Türkiye = Tayyip Erdogan denklemi.

Orman Çiftligi’ndeki binanin kendisini degil, yalniz resimlerini gördüm. Cumhurbaskani ‘konutu’ dendigi zaman, bu ise göre fazla büyük, insanin aklina Çavusesku’nun ‘ev’ini getiren bir bina. Ama herhalde konut olarak veya yalnizca ‘konut’ olarak düsünülmüyor. Varolan sistemi bir ‘Baskanlik Sistemi’ dogrultusunda degistirirken, orasi da ‘devletin yönetildigi’ makam olacak.

Böylece, sabah Tayyip Erdogan’la uyanip gece Tayyip Erdogan’la uykuya geçmemiz de devam ettirilmis olacak. Tören kondu, tören kalkti, ‘sen neyin baskanisin’ diye soruldu, Çankaya’ya gitti, Çiftlik’e geldi…

‘Yeni Türkiye’ye hos geldiniz.

—————————–

Taraf-6 Eylül

Murat Belge

Back to top button