Makale

Almanya görüsmesi üzerine

PSK 10.Kongresi ile HAKPAR 6.Kongresi üzerinden epeyce zaman geçti.

PSK kongresinde alinan legallesme kararini pratiklestirmekle sorumlu Merkez Komitesi’nin izledigi yol gelistirdigi tutum, kurulusundan bu yana hiç de alisik olmadigimiz, PSK kültürüne yakistiramadigimiz bir dizi soruna neden oldu.

Kürdistan’da toplumumuzun sömürgeci partilerden ve PKK’den yüz çevirmeye basladigi, yeni ve güçlü bir seçenek arayisi içine girdigi bir dönemde, partili kadrolarin ve kurumlarimizin bütünlügünün esas alinmasi yerine, dislayici, daraltici, içe kapanmaci, bölücü bir siyasetin yürütülmesinin tarihi bir sorumlulugu olacagi açiktir.

PSK Kongresinde alinan ‘legallesme’ kararini ‘bütünlüklü olarak’ ve ‘legal partiye zarar vermeden’ gerçeklestirmekle sorumlu olan Merkez komite izledigi siyasetle, ayni gelenegi paylasan, ayni kurumlarda çalisan arkadaslari karsi karsiya getirmis, hem PSK, hem, HAK-PAR hem de diger kurumlarimiz bu süreçten yara almistir. Hepimizi derinden üzen, gereksiz polemik ve satasmalarla sürdürülen bu beceriksiz siyaset, ne yazik ki her gün biraz daha kalici tahribatlar yaratilarak devam ettirilmektedir.

Çözüm üretmek, bu gün ortaya çikan parçalanma manzarasini degistirecek, bütünlügü saglayacak yollar bulmak için çabalamakla görevli arkadaslarin, içine düstügü bu akil almaz sekter tutumun bir an önce degismesini diliyorum.

PSK Genel Sekreteri Sayin Mesut Tek’in de Deng dergisinde ve Roja Welat sitesinde yayinlanan yazisi da ne yazik ki önceki yazilari ve tutumu gibi sadece suçlayici, çarpitma ile dolu, sorunu büyüten, yeni yeni sikintilara vesile olan bir içerik ve üslup tasimaktadir.

Ben bu yaziyi okuyuncaya kadar yasadigimiz olumsuz süreç ile ilgili tanikliklarimi ve düsüncelerimi yazmayi düsünmüyordum.

Bu konuda Sayin Kemal Burkay’in , Arif Sevinç ‘in ve Düzgün Kaplan’in yazdiklari yeterince açiklayici idi.

Ancak Sayin Mesut TEK’in Deng dergisinde ve Roja Welat’ta yayinlanan yazisinda, bizzat istirak ettigim, tanik oldugum, Almanya’daki görüsmemize iliskin anlattiklarini okuyunca, görüsmenin ayrintilarini (görüsme talep eden taraf olarak) bir de benim bakis açimla kamuoyumuza sunmanin bir sorumluluk haline geldigini düsündüm. Çünkü bu toplantiya HAK-PAR adina ben ve rahmetli Genel baskanimiz Fehmi Demir katilmisti. Fehmi Demir yasama veda ettigi için HAK-PAR adina bu görüsmenin içerigini paylasacak tek kisi benim.

Öncelikle Sayin TEK’in söz konusu konu yazisini okuyunca sasirdigimi ifade etmek isterim. Birçok konuda yanlis/eksik bilgilendirmeler mevcut. Bunlarin hepsine bu yazi ile açiklik getirme niyetinde degilim. Çünkü birçok ayrinti var. Bu ayrintilara girip daha fazla didistirmeyi düsünmüyorum. Zaten Partimiz (PSK) Legallesme sürecinde görev alan yöneticileri sayesinde yiprandigi kadar yiprandi. Bu yönetsel hata ve eksikleri Sayin Tek de kabul ediyor. Yanlisi kabul etmek te bir erdemdir. Kutlarim. Ancak bir konu var ki, yazmasam eger, kendime, yoldaslarima ve savunmus oldugum degerlere haksizlik etmis olurum.

Bu görüsme, Sidar Bingöl ve Mehmet Ali Doganin talebi ve benim Genel Baskan Fehmi Demir’e israrim ile gerçeklesti. Görüsmeye ; Mesut Tek, Bekir Topgider, Sidar Bingöl, Mehmet Ali Dogan, Düzgün Kaplan , Ben ve Fehmi Demir katilmisti.

Görüsme Almanya’nin Köln sehrinde KOMKAR bürosunda gerçeklesti ve tam 7 saat sürdü. Bu görüsmeyi özetle bilgilerinize sunacagim.

Bu görüsmeye nasil gelindi? Partimizin (PSK) içinde bulundugu durum hiç iç açici degildi. Kongre sonrasi bize ‘genelge’ verilmedigi gibi. Yönetici arkadaslarin kapisi da bize kapatilmis, duvar olmustu. Görüstügümüz bir iki yönetici de ilaç olamiyordu. MK Kongre sonrasi toplanarak alinan kararlari yeniden düzenlemis, ‘redekte ‘ etmis, bir yol haritasi olusturmustu. Çizdigi bu çizgi disina da bir türlü çikmiyordu. Uzlasmaya, ortak akil olusturmaya yanasmiyordu. Legallesme kararini sadece HAK-PAR ‘in isim degisikligine indirgemis, ortaya çikan sorunlari görmezden gelerek ciddi bir tahribata neden olmustu.

HAK-PAR bir yana legallesme karari alan PSK ciddi bir bölünme ile karsi karsiyaydi. Her gün sorun biraz daha büyüyordu…

Yurt disindaki arkadaslardan Mehmet Ali Dogan’la görüsüyordum. ‘ne yapilabilir’ diye. O da Sidar yoldasla görüsmüs, bize ‘gelin birlikte Mesut TEK’le görüselim’ dedi.

Rahmetli Genel Baskanimiz Fehmi Demir’le birkaç Baskanlik Kurulundaki arkadaslarin huzurunda görüstüm. O bana ‘bu isten bir sey çikmayacak ama gidelim’ dedi. Ben Yurtdisindaki araci olan yoldaslara gelecegimizi bildirdim. Gün tarih ve yer belirlendi. Biz birlikte Köln’e gittik. KOMKAR’da bulustuk.

Görüsmede, birçok konu konusuldu. Bize açilan sorusturmalardan, HAK-PAR kongresine kadar. Sayin TEK bize ‘yeni paradigmalar’dan bahsetti.

Bize tek seçenek sundu. ‘Yapilacak su; gidin HAK-PAR’in ismini degistirin bu is olsun’ dedi. Ben ‘Bu sorun HAK-PAR’in sorunu degil. Bu sorun PSK’nin legallesme sorunudur. Bu ates topunu HAK-PAR’in üzerine atamayiz’ dedim.

Yurtdisindan katilan arkadaslar da sayin TEK’in tutumunu yadirgadilar, itiraz ettiler. ‘Bu yaklasimin olumlu bir sonuç çikmasina hizmet etmez’ dediler.

Mehmet Ali Dogan arkadas; ‘Bu tavrinla bölersin, buna hakkin yok, ne yapmaya çalisiyorsun?’ diye sordu.

Sidar arkadas ‘böyle yaparsan ben de yokum ‘dedi. ‘Bu is bitmedi, bitmemeli yazik ediyorsunuz ‘dedi. (Ikisi de uzun uzun gerekçelerini açikladi.)

Ben, sorusturmalar la ilgili konustugumuzda ‘A. Akcan arkadasa neden sorusturma açtiniz, Kongreye de katilmadi’ diye sordum.

Yazisin da açiklamiyor ama ‘O arkadasa yanlislikla yaptik’ dedi.

-‘Bizim sorusturmamizi neden sonuçlandirmiyorsunuz, sehpayi kurup ipligi geçirmissiniz, ne bekliyorsunuz’ ‘Ya sehpaya tekmeyi siz vurun, yoksa biz kendimiz vuracagiz.’dedim

Güldü.

Önerilere gelince, görüsmede Fehmi Demir ‘dogru olanin PSK’nin siyasi yasamini sonlandirip HAK-PAR’la devam etmesiydi. (Zaten PSK kongresinde de bunu savunmustu) Simdi bundan sonra yapilabileceklere bakalim’ dedi.

Bizim Önerilerimiz;

1- Siz Partinin Genel Sekreterisiniz Kongreyi yeniden toplayip genis katilimli bir kongre ile bunu düzeltelim. Eger bu olmazsa!

2- Yurt içi ve Yurtdisindaki üye ve sempatizanlarla birlikte genis katilimli bir Konferans düzenleyelim ve oradan çikacak sonuca her kes saygili olsun.

3- PSK’yi birlikte kuralim. Hem HAK-PAR olsun hem PSK. Kurup Diyarbakir’da görkemli bir açilis yapalim. 6 ay veya 1 Yil sonra oturup karar veririz. O HAK-PARa katilir veya HAK-PAR ona katilir.

Üçüncü öneri ile ilgili ben söz alarak ‘Ben ve Arif Sevinç kurucu olmaya haziriz. Legallesme konusunda görev alan MK ile birlikte kurucu oluruz. Ihtiyaç olursa HAK-PAR’dan kaç kisi eksikse tamamlariz. Bu sorunu birlikte bütünlüklü olarak çözeriz’ dedim.

Tabi önerilerin ayrintilarina iliskin bir çok sey konustuk. Ama Genel sekreterimiz pek mutlu olmadi.

Sona yaklasirken ben kendisine ‘Kekê siz son Genel Sekretersiniz. Bu konuda en büyük sorumluluk size düser. Çünkü bu parti legallesirken basinda siz varsiniz. Bütünlüklü legallesmeyi basarirsaniz bu basari basta sizin ve MK’nin basarisi olur. Ama basaramazsaniz eger PSK’yi bölen adam olarak anilacaksiniz. Tarih sizi böyle anacak’ dedim. Mesut Tek ‘Arkadaslarla görüsecegim’ deyip ayrildi. Ayrilirken de vedalasmak üzere elimi uzattigimda bana elini uzatmadi. Ayrica Sidar Bingöl arkadasa da ‘bizi niye bir araya getirdin’ diye sitem ederek de bozuk çaldi.

Evet sevgili arkadaslar, üye, sempatizan ve Özgürlük Yolu taraftarlari Almanya görüsmesinin özeti bu.

Bunun disinda, PSK’nin 10. Kongresi sonrasinda ülke içinde yapilan genisletilmis toplantilara çagirilmadigimiz gibi, katilma talebinde bulundugumuz halde engellendik. (PSK ile ilgisi olmayan KDP’liler bile toplantilara katildi. Bizim katilimimiz engellendi.)

Yalniz bu degil tabi, Toplantilara katilip MK’ya ‘yanlis yapiyorsunuz ‘ diyen katilimcilar da bir daha toplantilara çagirilmadi.

Muhtemelen Sayin Tek, Almanya toplantisinda bize bahsettigi ‘yeni paradigmalar’ üzerine oturacak, yeni yol arkadaslari ile yola devam etmeyi düsünüyor…

Oysa, O ‘yeni arkadaslar’ la Sekreteri oldugun Partinin kadro ve yöneticileri birlikte çok çalistilar. Uyumlu ve basarili bir çalismadan çok onlarin yarattigi sikintilarla bogusmak zorunda kaldilar…

Çok uzattim ama Mesut Tek’e son bir soru ile yazimi sonlandirayim; Diyarbakir’a ilk geldiginiz gün, bazi arkadaslarin çabasiyla HAK-PAR Genel Baskani ve Baskanlik kurulu üyeleri ile toplanti yapilan otelde bir araya geldik. (Çagriyi PSK üyesi yasli emektar yoldaslar yapmisti. Bir sonuç aliriz umudu ile) HAK-PAR Diyarbakir’da bulunan ve sizi karsilamaya gelen Baskanlik Kurulu tam ekip katildi. PSK yöneticilerinin tamami neden katilmadi?

Hadi onu geçelim,

Orada yapilan önerileri de geçelim, çünkü Arif Sevinç yazisinda bu konuyu ayrintilari ile anlatmis, tekrara gerek yok… Toplanti ortaminda Bülent Serhat arkadas (MK legale çikmadigi için kod ismini yazdim. Çünkü Sayin genel sekreter Legale çikti ama PSK’nin MK’si hala legallesmedi. Illegal. Buna neden ihtiyaç duyuluyorsa?) ‘ sorusturma sonuçlanmadan bizim üyelik haklarimizi neden kullandirmiyorsunuz. Bize tebligat yaptiniz mi?’ Sorusuna; (sag elinin avuç içini göstererek.) ‘aha simdi teblig ediyorum’ dedi. PSK geleneginin ve hukukunun yerle bir edildigi bu tutum karsisinda Genel Sekreter olarak ne hissettiniz? Merak ediyorum!

Necati Bayram

Back to top button