BDP bagimsiz Kürt devletine neden karsi?
Her ne kadar medyada hak ettigi kadar yer bulmasa da BDP heyetinin ABD ziyareti son derece önemliydi. ‘Neden?’ diye soranlara Ankara’nin Kürt sorunundaki ‘yeni’ stratejisini hatirlatmak yeterli olacaktir. Buna göre Abdullah Öcalan ve PKK yerine muhatap olarak BDP alinacak; Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Baskani Mesut Barzani Ankara ile PKK arasinda bir tür arabulucu rolü üstlenecekti. Washington yönetiminin de destekledigi anlasilan bu stratejinin, Irak’in bölünüp Kuzey’de bagimsiz bir Kürt devletininin insasini hesaba kattigini da düsünebiliriz.
ABD’de temasta bulunan BDP’lilerden bazilarinin birkaç gün önce Türkiye’de Barzani ile bulusmus olmalari bu ziyareti hiç kuskusuz daha anlamli kiliyor. Ne var ki BDP Esbaskani Selahattin Demirtas’in Washington’da, Türk gazetecilere söyledikleri Kürt siyasi hareketinin Ankara-Erbil-Washington üçgeninde hayata geçirilmek istenen projeye tam olarak ikna olmadiklarini gösteriyor.
Bu konuyu tartismaya geçmeden önce Demirtas’in sözlerini hatirlayalim: ‘Elbette Irak’taki halklarin yeni bir statüyle kendisini yönetmek istemesi, eger barisçil yöntemlerle gerçeklestirilecekse, sonuçta oradaki insanlarin hakkidir. Ama bu, bölgesel düzeyde daha kanli savaslara, etnik çatismalara yol açacaksa, böyle bir risk varsa, bu konuda çok daha dikkatli olunmasi lazim. Elbette su anda Suriye, Irak, Iran’daki gelismeler bütün ve birbiriyle baglantili olarak ele alindiginda, böyle bir risk vardir. Bugün Irak’in üçe bölünmesi beraberinde huzur getirmeyecektir. Su anda tehlikeli bir durumdur. Ama ülkeler gönüllü biçimde de ayrilabiliyorlar ama su anda Ortadogu böyle bir seye çok müsait görünmüyor.’
Öcalan’in itirazlari
BDP liderinin Irak’ta bagimsiz bir Kürt devletine mesafeli yaklasmasi kimilerine sasirtici gelebilir ama Kürt siyasi hareketini yakindan takip edenler için bu yeni bir pozisyon degil. Bu düsüncenin telif sahibi de Abdullah Öcalan’dan baska birisi degildir. Öcalan’in Barzani ve Talabani’yi, onlardan hareketle de Irak’ta bagimsiz devlet fikrini sistemli bir sekilde elestirmesinin üç temel nedeni bulunuyor:
1) Öcalan, Türkiye’nin sayica en kalabalik Kürt nüfusa sahip olmasindan da güç alarak, tüm Kürtlerin liderligine talip oldugu için Barzani ve Talabani ile rekabet ediyor;
2) Öcalan, Türk devletinin en büyük korkusunun bagimsiz Kürt devleti oldugunu çok iyi biliyor ve buna karsi çikarak devletin kendisini muhatap, hatta partner olarak görmesini saglamaya çalisiyor;
3) Öcalan uzun süredir Kürt sorununun çözümü için ‘ulus-devlet’ formatinin disinda alternatifler üzerinde kafa yoruyor; onun ‘demokratik konfederasyon’, ‘devlet olmayan devlet’ gibi önermeleriyle Barzani’nin düsündügü devletin ayni seyler olmadigi açiktir.
Teori ve pratik
Demirtas’in, Öcalan tarafindan formüle edilen durusun izini sürdügü muhakkak. Bununla birlikte Demirtas’in bagimsizlik fikrine kategorik olmaktan ziyade konjonktürel olarak karsi çiktigini da görmemiz gerekiyor. (Serinkanli ve tarafsiz herhangi bir gözlemci de onun Irak’in üçe bölünmesinin riskleri konusunda yaptigi uyarilara hak verecektir) Yine de açilimin durmasindan sonra hayata geçirilen baski politikalari yüzünden devletle Kürtler arasindaki mesafenin yeniden hizla açildigi ve ayrilik fikrinin hiç olmadigi kadar ragbet görmeye basladigi bir ortamda Demirtas gibi önde gelen bir Kürt siyasetçinin bagimsiz devlet fikrine su ya da bu nedenle elestirel yaklasmasi son derece cesur bir harekettir.
Ancak Türkiye’deki Kürt siyasi hareketinin, devletin Irak’ta bagimsiz bir Kürt devletine artik kâbus gibi bakmadigini, hatta Turgut Özal’dan esinlenerek böyle bir gelismeyi nerdeyse tesvik etme noktasina geldiklerini iskaliyor gibiler. Diger bir deyisle, dün bagimsiz Kürt devletine karsi çiktigi için devlet katinda bir nebze de olsa degerli olan Kürt hareketi (ve Öcalan) belki bugün yine ayni nedenle devlet tarafindan degersiz görülüyor olabilir.
Son bir soru: Iddianamesine Türkiye’deki Kürt siyasi hareketinin (hâlâ) bagimsiz ve birlesik Kürdistan kurmak istedigi tespitiyle baslayan KCK savcisi ne diyor acaba bu gelismelere?
———————————-
Vatan-27 Nisan
Rusen Çakir