Bu atesi kim söndürecek?
‘Economist’ dergisinin üç gün önce yayinladigi Diyarbakir’dan izlenimler içeren yazida söyle bir cümle yer aliyor:
‘Biz baris için oy verdik ama savasla karsilastik…’
Diyarbakir Barosu Baskani Tahir Elçi ve Diyarbakirli isadamlarinin ifadeleri var makalede… Bu cümleyi kullanan kisinin ismi belirtilmemis ama Güneydogu’nun genel havasini yansitiyor.
Genelkurmay’in geçmis yillarda kullandigi ifade de benzer: ‘Düsük yogunluklu savas…’
Adina ne dersek diyelim, bu ates bir aydan beri bütün Türkiye’yi yeniden sarmis durumda…
Eskiden ‘Güneydogu atesi’ diyorduk…
Bugün bu ifade yeterli gelmiyor.
Çünkü ülkenin her tarafi yaniyor.
Yaka paça sistemi degistirmek
Türkiye’nin bu ates sarmalina 7 Haziran seçimlerinden sonra girmesi bir rastlanti degil…
Bu potansiyel vardi ama birilerinin çakmagi yakmasi, atesi tutusturmasi gerekiyordu.
Bir Ingiliz askerine atfedilen söyle bir ifade var:
‘Orta Dogu’da ilk atesi yaktiniz mi, gerisi çok kolay. Bu savas, yillarca sürer artik…’
20 Temmuz günü, Suruç’taki patlama ile bu ates bir daha yakildi.
Türkiye’nin siyasi ortami, bu atesin hizla alev almasini sagladi.
Geçici iktidar çaresiz…
Geçici iktidarin basi konumunda olan saraydaki zatin derdi ise Türkiye’nin yönetim sistemini degistirmek…
Ülke bu büyük yanginla ‘yaka paça’ olurken; saraydaki zatin bir numarali ajandasi, bir siyasi intikam operasyonuna maruz kalan savcilar Zekeriya Öz ve Celal Kara’yi ‘yaka paça’ Türkiye’ye getirmek…
Bir ajandasi daha var… Fiilen degistirdigi Türkiye’nin yönetim sistemini kagit üzerinde de saglayacak bir seçim… Yani Türkiye’nin yapisini ‘yaka paça’ degistirmek…
Yeter ki Anayasa’yi degistirecek 330 sandalye elde etsin, geriye kalan her sey onun için teferruat…
Cumhurbaskani sifatini tasimasina ragmen Anayasa’nin emrettigi ‘devletin basi’ gibi davranmiyor. ‘Iktidarin basi da benim’ diyor.
Böyle bir yönetim anlayisiyla bu ates çemberinden nasil çikar bu ülke?..
Çikamaz…
Sehit cenazelerinde konusan annelere bakin…
Anneler ferasetli olur. Hele bir de yüregi yanmissa…
Oglu Siirt’te asker olan Manisali anne, oglu Bingöl’de sehit olan yakin arkadasina sarilip iktidari elinde tutanlara söyle sesleniyor:
‘Onlarin çocuklari ölmüyor. Ortaligi karistirip hükümeti kurdurmuyorlar. Bir sehit annesinin ne demek oldugunu bilmiyorlar.’
Bu fedailer bu atesi söndüremez
Siyaset biraz da hamaset sanatidir.
Ama bizdeki kadar ucuz hamaset siyaseti, herhalde dünyada baska hiçbir ülkede yok…
Bizde siyasetçiler iktidara geldi mi, sabahtan aksama kadar vatan, millet Sakarya edebiyati yaparlar. Günde en az iki defa kendilerini vatan için feda ederler. Sanirsiniz ki içlerindeki ‘vatan aski’ onlari siyasetçi yapmistir.
Ne yazik ki, feda edebiyati ile sehit annesinin yüregindeki aciyi anlamalari mümkün olmuyor.
40 yildir terörle bogusuyor bu ülke… Terör dalgasinin tirmandigi zaman dilimlerine bakin, ülkede ‘yönetim boslugu’ veya ‘iktidar savasi’ yasanan zamanlara denk geldigini göreceksiniz.
Bu atesi bunlar söndüremez.
——————————————
Bugün-18 Agustos
Faruk MERCAN
